'Hayata Dönüş' operasyonuyla ilgili sanık erlerin yargılanmaya başlandığı gün, operasyon döneminde Adalaet Bakanı olan Hikmet Sami Türk'e yönelik bombalı saldırı girişiminin iki sanığı da hakim karşısına çıktı.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Didem Akman ve Serkan Onur Yılmaz ile avukatları Evrim Deniz Karatana katıldı.
Sanıkların, ''Anayasal düzene karşı'' suç işledikleri gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, Türk'ü ''tasarlayarak, bombalamak suretiyle ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs ettikleri'' gerekçesiyle de 20'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.
Avukat Karatana, dosyadaki kamera görüntülerine ilişkin rapor hazırlayan bilirkişinin Emniyet personeli olduğunu ifade ederek, dosyaya delil toplayan Emniyette görevli bu bilirkişinin, raporda objektif olamayacağını ileri sürdü.
Karatana, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinden bir öğretim üyesine hazırlattıkları uzman görüşünün dikkate alınmasını ya da görüntülerin bir kez daha bilirkişiye gönderilmesini talep etti.
MÜEBBET HAPİS İSTEMİ
Avukatın bu talebi, Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel'in de isteği doğrultusunda, mahkeme heyetince reddedildi. Savcı Yüksel, duruşmada yaklaşık 7 sayfalık esas hakkındaki görüşünü sundu.
Yüksel, iki sanığın da ''Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, Hikmet Sami Türk'ü, ''tasarlayarak, bombalamak suretiyle ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs'' suçundan da 13'er yıldan 20'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmalarını istedi.
BERAATLERİ İSTENDİ
Sanıklardan Akman'ın, ''DHKP/C terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde patlayıcı madde bulundurmak'', ''patlayıcı madde kullanarak genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak'', ''ruhsatsız silah taşımak'' ve ''DHKP/C terör örgütünün propagandasını yapmak'' suçlarından; sanık Yılmaz'ın ''DHKP/C terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik'' suçlarından ayrıca cezalandırılmasını talep eden Savcı Yüksel, sanık Akman'ın üzerinde çıkan sahte kimlik belgesinin iğfal kabiliyeti bulunmaması sebebiyle ''resmi belgede sahtecilik'' suçundan beraatını istedi.
NEDEN YAPTI?
Duruşmada söz alan sanık Akman, Bayrampaşa Cezaevi'ndeki ''Hayata Dönüş Operasyonu'' sırasında görev sınırlarını aşarak 12 kişinin ölümüne sebep oldukları, 29 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri öne sürülen dönemin 39 jandarma görevlisinin yargılanmasına bugün başlandığına dikkati çekti.
Jandarma görevlilerinin yargılanmaya başlandığını, ancak operasyon emrini verenlerin yargılanmadığını ifade eden Akman, ''Hikmet Sami Türk'ün, bu olayın baş sorumlusu olduğunu'' iddia etti. Akman, ''Türk, hiçbir davada sanık olmadığı için ben bu eylemi gerçekleştirmek zorunda kaldım'' diye konuştu.
Sanıkların tutukluluklarının devamını kararlaştıran mahkeme, sanıklar ve avukatlarına esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre vererek, duruşmayı erteledi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Didem Akman ve Serkan Onur Yılmaz ile avukatları Evrim Deniz Karatana katıldı.
Sanıkların, ''Anayasal düzene karşı'' suç işledikleri gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, Türk'ü ''tasarlayarak, bombalamak suretiyle ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs ettikleri'' gerekçesiyle de 20'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.
Avukat Karatana, dosyadaki kamera görüntülerine ilişkin rapor hazırlayan bilirkişinin Emniyet personeli olduğunu ifade ederek, dosyaya delil toplayan Emniyette görevli bu bilirkişinin, raporda objektif olamayacağını ileri sürdü.
Karatana, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinden bir öğretim üyesine hazırlattıkları uzman görüşünün dikkate alınmasını ya da görüntülerin bir kez daha bilirkişiye gönderilmesini talep etti.
MÜEBBET HAPİS İSTEMİ
Avukatın bu talebi, Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel'in de isteği doğrultusunda, mahkeme heyetince reddedildi. Savcı Yüksel, duruşmada yaklaşık 7 sayfalık esas hakkındaki görüşünü sundu.
Yüksel, iki sanığın da ''Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, Hikmet Sami Türk'ü, ''tasarlayarak, bombalamak suretiyle ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs'' suçundan da 13'er yıldan 20'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmalarını istedi.
BERAATLERİ İSTENDİ
Sanıklardan Akman'ın, ''DHKP/C terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde patlayıcı madde bulundurmak'', ''patlayıcı madde kullanarak genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak'', ''ruhsatsız silah taşımak'' ve ''DHKP/C terör örgütünün propagandasını yapmak'' suçlarından; sanık Yılmaz'ın ''DHKP/C terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik'' suçlarından ayrıca cezalandırılmasını talep eden Savcı Yüksel, sanık Akman'ın üzerinde çıkan sahte kimlik belgesinin iğfal kabiliyeti bulunmaması sebebiyle ''resmi belgede sahtecilik'' suçundan beraatını istedi.
NEDEN YAPTI?
Duruşmada söz alan sanık Akman, Bayrampaşa Cezaevi'ndeki ''Hayata Dönüş Operasyonu'' sırasında görev sınırlarını aşarak 12 kişinin ölümüne sebep oldukları, 29 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri öne sürülen dönemin 39 jandarma görevlisinin yargılanmasına bugün başlandığına dikkati çekti.
Jandarma görevlilerinin yargılanmaya başlandığını, ancak operasyon emrini verenlerin yargılanmadığını ifade eden Akman, ''Hikmet Sami Türk'ün, bu olayın baş sorumlusu olduğunu'' iddia etti. Akman, ''Türk, hiçbir davada sanık olmadığı için ben bu eylemi gerçekleştirmek zorunda kaldım'' diye konuştu.
Sanıkların tutukluluklarının devamını kararlaştıran mahkeme, sanıklar ve avukatlarına esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre vererek, duruşmayı erteledi.