Greenpeace'den yapılan açıklamada şunlar yazılı:
20 yılı aşkın bir süredir, Dünya Bankası’nı kalkınmakta olan ülkelere yenilenebilir enerji sağlamak için harekete geçmeye çağrıldığı halde yapılan son incelemeler, iklim dostu yenilenebilir enerji yatırımlarının yaklaşık üç katı kadar iklim düşmanı, fosil enerji yatırımları yapıldığını gösterdi.
Dünya Bankası’nı enerji politikalarını, AOSIS (Küçük Ada Devletleri) ve LDC (En az gelişmiş ülkeler)’in küresel sıcaklık ortalaması artışını bu yüzyıl sonuna kadar maksimum 1.5C derecede sınırlandırmayı hedefleyen talepleri doğrultusunda uygulanmalı.
Banka’nın fosil enerji kaynaklarına yapacağı yeni yatırımları bir an önce durdurmasını ve gelişmekte olan ülkeler adına sorumluluk alıp iklim değişikliğini, yenilenebilir, temiz enerji kaynaklarıyla yavaşlatmak üzere ekonomik fırsatlar sağlamasını talep ediyoruz.
Dünya Bankası, gelişmiş ülkelerin Kopenhag’da zorlayıcı ve bağlayıcı bir anlaşmaya imza atmalarını sağlamalı. Kopenhag’da gelişmekte olan ülkelere de iklim değişikliğine en duyarlı yöntemlerin sağlanabilmesi için yılda minimum 140 milyar dolarlık destek verilmesi karara bağlanmalı.
Dünya Bankası’nın Başkanı, Robert Zoellick, gelişmekte olan ülkeler şu anki projelerde “tam ortaklık” konumundadır demiş olmasına rağmen ertesi sabah gelişmekte olan ülkelerin enerji çözümlerinin kömürden geçtiğini söyleyerek Dünya Bankası’nın borçlandırma stratejisinin özünü ortaya koymuş oldu. Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü, Dr. Uygar Özesmi, “Banka yöneticileri, proje ortaklarına neden iklim dostu, temiz enerji yöntemleri yerine iklim için en kötü enerji teknolojilerini öneriyor?” diye sordu.
WWF Genel Direktörü, Dr. Filiz Demirayak, “Banka, Kopenhag sürecinde harekete geçerek gelişmiş ülkelere baskı yaparak gelişmekte olan ülkelere temiz teknolojiler sağlanması yönünde çalışmalı. Bu sayede fosil yakıtların üstünden atlanarak 1990 seviyelerine göre 2050’de sera gazı salımlarında %80’lik bir azalma kaydedilerek, özellikle en savunmasızların bedelini ödeyeceği 2 C derecelik iklim felaketi önlenmeli” dedi.
20 yılı aşkın bir süredir, Dünya Bankası’nı kalkınmakta olan ülkelere yenilenebilir enerji sağlamak için harekete geçmeye çağrıldığı halde yapılan son incelemeler, iklim dostu yenilenebilir enerji yatırımlarının yaklaşık üç katı kadar iklim düşmanı, fosil enerji yatırımları yapıldığını gösterdi.
Dünya Bankası’nı enerji politikalarını, AOSIS (Küçük Ada Devletleri) ve LDC (En az gelişmiş ülkeler)’in küresel sıcaklık ortalaması artışını bu yüzyıl sonuna kadar maksimum 1.5C derecede sınırlandırmayı hedefleyen talepleri doğrultusunda uygulanmalı.
Banka’nın fosil enerji kaynaklarına yapacağı yeni yatırımları bir an önce durdurmasını ve gelişmekte olan ülkeler adına sorumluluk alıp iklim değişikliğini, yenilenebilir, temiz enerji kaynaklarıyla yavaşlatmak üzere ekonomik fırsatlar sağlamasını talep ediyoruz.
Dünya Bankası, gelişmiş ülkelerin Kopenhag’da zorlayıcı ve bağlayıcı bir anlaşmaya imza atmalarını sağlamalı. Kopenhag’da gelişmekte olan ülkelere de iklim değişikliğine en duyarlı yöntemlerin sağlanabilmesi için yılda minimum 140 milyar dolarlık destek verilmesi karara bağlanmalı.
Dünya Bankası’nın Başkanı, Robert Zoellick, gelişmekte olan ülkeler şu anki projelerde “tam ortaklık” konumundadır demiş olmasına rağmen ertesi sabah gelişmekte olan ülkelerin enerji çözümlerinin kömürden geçtiğini söyleyerek Dünya Bankası’nın borçlandırma stratejisinin özünü ortaya koymuş oldu. Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü, Dr. Uygar Özesmi, “Banka yöneticileri, proje ortaklarına neden iklim dostu, temiz enerji yöntemleri yerine iklim için en kötü enerji teknolojilerini öneriyor?” diye sordu.
WWF Genel Direktörü, Dr. Filiz Demirayak, “Banka, Kopenhag sürecinde harekete geçerek gelişmiş ülkelere baskı yaparak gelişmekte olan ülkelere temiz teknolojiler sağlanması yönünde çalışmalı. Bu sayede fosil yakıtların üstünden atlanarak 1990 seviyelerine göre 2050’de sera gazı salımlarında %80’lik bir azalma kaydedilerek, özellikle en savunmasızların bedelini ödeyeceği 2 C derecelik iklim felaketi önlenmeli” dedi.