Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kamuda serbest kıyafet tartışmalarıyla ilgili olarak, ''Kadınlara başını örtmemelerini, ayakkabı numarasını bile dayatan bu ucube yönetmeliği pazartesi gününden itibaren tanımıyoruz. İsteyen başörtülü, isteyen kravatsız, dileyen istediği kıyafetlerle işine gitsin'' dedi.
Düzenlediği basın toplantısında, tek tip eğitimin demokratikleşmeye giden yolda engel olduğunu, Nabi Avcı döneminde milli eğitimin daha demokratik hale geleceğine inandıklarını dile getiren Gündoğdu, onlarca yıllık darbe yönetiminin demokratikleşme süreci ile geride bırakıldığını, devlet-millet kaynaşmasının yaşandığını ifade etti.
Milletin devletle kaynaşmasına bazı mevzuatların engel olduğunu, keyfiyetlerin anayasadan çıkarılması gerektiğini savunan Gündoğdu, şöyle konuştu:
''Bu millet kategorize edilerek ötekileştirilmiştir. 'Benim vatanım' diyen herkesin 'benim anayasam' diyebileceği bir anayasa yapılmasını öneriyoruz. Meclis'te grubu bulanan siyasi partilere çağrım, hepiniz yeni anayasa vaadinde bulundunuz, gerekli mevzuat, yasa ve yönetmeliklerle bu milletin önünü açmak gerekiyor. Herhangi bir yasak olmamasına karşın Merve Kavakçı'ya Meclis'te haddi bildirilmiştir. İç tüzük toplum mühendisliğinin zirvesine kadar gidiyor. Bunlar derin devletin millet üzerindeki özleminin yansıması. Biz millet iradesini önemsiyoruz. Başını örten bir kadın cumhurbaşkanı eşi olabilir, başbakan eşi olabilir, memur eşi olabilir, ama kendisi memur olamaz. Çünkü yönetmelik buna engel. Bu insanların hem inanç hem çalışma hakkı gasp edilmiş oluyor.''
Kamuda serbest kıyafet uygulamasını destekleyen imzaları hükümete teslim ettiklerini belirten Gündoğdu, ''Dilekçelerin işleme konulmasını istiyoruz. Kadınlara başını örtmemelerini, ayakkabı numarasını bile dayatan bu ucube yönetmeliği pazartesi gününden itibaren tanımıyoruz. İsteyen başörtülü, isteyen kravatsız, dileyen istediği kıyafetlerle işine gitsin. Biz bu eylemi başlatıyoruz'' dedi.
Düzenlediği basın toplantısında, tek tip eğitimin demokratikleşmeye giden yolda engel olduğunu, Nabi Avcı döneminde milli eğitimin daha demokratik hale geleceğine inandıklarını dile getiren Gündoğdu, onlarca yıllık darbe yönetiminin demokratikleşme süreci ile geride bırakıldığını, devlet-millet kaynaşmasının yaşandığını ifade etti.
Milletin devletle kaynaşmasına bazı mevzuatların engel olduğunu, keyfiyetlerin anayasadan çıkarılması gerektiğini savunan Gündoğdu, şöyle konuştu:
''Bu millet kategorize edilerek ötekileştirilmiştir. 'Benim vatanım' diyen herkesin 'benim anayasam' diyebileceği bir anayasa yapılmasını öneriyoruz. Meclis'te grubu bulanan siyasi partilere çağrım, hepiniz yeni anayasa vaadinde bulundunuz, gerekli mevzuat, yasa ve yönetmeliklerle bu milletin önünü açmak gerekiyor. Herhangi bir yasak olmamasına karşın Merve Kavakçı'ya Meclis'te haddi bildirilmiştir. İç tüzük toplum mühendisliğinin zirvesine kadar gidiyor. Bunlar derin devletin millet üzerindeki özleminin yansıması. Biz millet iradesini önemsiyoruz. Başını örten bir kadın cumhurbaşkanı eşi olabilir, başbakan eşi olabilir, memur eşi olabilir, ama kendisi memur olamaz. Çünkü yönetmelik buna engel. Bu insanların hem inanç hem çalışma hakkı gasp edilmiş oluyor.''
Kamuda serbest kıyafet uygulamasını destekleyen imzaları hükümete teslim ettiklerini belirten Gündoğdu, ''Dilekçelerin işleme konulmasını istiyoruz. Kadınlara başını örtmemelerini, ayakkabı numarasını bile dayatan bu ucube yönetmeliği pazartesi gününden itibaren tanımıyoruz. İsteyen başörtülü, isteyen kravatsız, dileyen istediği kıyafetlerle işine gitsin. Biz bu eylemi başlatıyoruz'' dedi.