"Şahinler" ve "Sarallar" grubu olarak bilinen organize suç örgütlerinin yönetici ve üyelerine yönelik açılan, 74 sanığın yargılandığı davada, aralarında Sedat Şahin’in de bulunduğu 4 sanığın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmaya, 16’sı tutuklu 27 sanık ve avukatları katıldı.
Tutuklu sanık Fatih Tüylüoğlu da, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) marifetiyle duruşmaya katılarak beyanda bulundu.
Tüylüoğlu, daha önce verdiği beyanların doğru olmadığını ileri sürerek, “Ben davalı tarafların hiçbirini tanımam. Ailem ve çevremden baskı gördüğüm için kurgu ifade verdim. Önceki beyanlarıma itibar edilmemesini istiyorum. Sarallar ve Şahinler ile herhangi bir bağım yoktur.” dedi.
Sanık avukatları, Tüylüoğlu'na beyanını neden değiştirdiğini, cezaevinde baskı görüp görmediğini sordu.
Baskı görmediğini dile getiren Tüylüoğlu, “Huzurdaki hiçbir sanığı tanımam” dedi.
“KURŞUN YAĞMURUNA TUTTULAR”
Söz hakkı isteyen tutuklu sanık Sedat Şahin, kendisinin Yakup Çetin’in ölümüyle ilişkilendirilmeye çalışıldığını iddia etti.
Çetin’i tanımadığını ileri süren Şahin, “Yakup Çetin’in arkadaşları burada, çıksınlar konuşsunlar. Yakup Çetin’in ölümüyle ilgili nasıl bir kazancım olabilir. Ben, kardeşim, çocuklarım, yeğenim ve 7 kadın, eşim, büyükannem kardeşimin eşi vs… Ailemin gözü önünde kurşun yağmuruna tutuldum. Kurşunlar, beni ıskalayarak kardeşime isabet etti. Önce hedef gözeterek bana ateş açıldı, sonra hedef gözetmeksizin kurşun yağmuruna tuttular. İşin içinde çocuklar olmasaydı yine şikayetçi olmazdım. Bizim kendileriyle yaptığımız ateşkes değildi, barıştı. Kardeşimi öldürdüler, barış bozuldu.” ifadelerini kullandı.
“BİZDE TABANCA ÇIKAR”
Şikayetçi olduğu halde sanık sandalyesinde oturduğunu savunan Şahin, şöyle devam etti:
“Evimde 9 yetim çocuk var. Önce Allah’a sonra bana emanetler. Ben konutumda ağır silah bulundurmam. Lav silahı bulunmuş. Biz lav silahı kullanmasını bilmeyiz. Kullanmasını bilmediğim silahı da konutumda bulundurmam. Bizde çıksa çıksa tabanca çıkar, o da kendimizi korumak için. Sayın Başkan, yeter artık, tahliye edilmek istiyorum."
Duruşmada, taraf avukatlarına söz verildi.
Tutuklu sanık avukatları, müvekkilleri yönünden tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, duruşmaya bir süre ara verdikten sonra kararını açıkladı.
Heyet, tutuklu sanıklar Sedat Şahin, Fatih Tereke, Halis Kocaman ve Emre Topal’ın tahliyesine karar vererek, duruşmayı Silivri’de görülmek üzere 22 Aralık’a erteledi.
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Söz konusu dava, daha önce verilen ara karar dolayısıyla izleyiciye kapalı olarak gerçekleşti.
Duruşmanın görüldüğü binanın çevresinde, Silivri İlçe Jandarma birlikleri yoğun güvenlik önlemi aldı.
Davalı tarafların yakınları, üç arama noktasından geçerek duruşma salonununa ulaşabildi. Bütün vatandaşların GBT sorgusu yapılarak üstü arandı, Eğitimli köpeklerle de otomobillerde arama yapıldı.
Bazı sanık yakınların zırhlı araçlarla gelmesi ise dikkatlerden kaçmadı. Taraflara ait araçların ise duruşma salonu otoparkına alınması yasaklandı.
Yaklaşık 300 jandarma personeli, bina çevresinde hazır tutuldu.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmaya, 16’sı tutuklu 27 sanık ve avukatları katıldı.
Tutuklu sanık Fatih Tüylüoğlu da, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) marifetiyle duruşmaya katılarak beyanda bulundu.
Tüylüoğlu, daha önce verdiği beyanların doğru olmadığını ileri sürerek, “Ben davalı tarafların hiçbirini tanımam. Ailem ve çevremden baskı gördüğüm için kurgu ifade verdim. Önceki beyanlarıma itibar edilmemesini istiyorum. Sarallar ve Şahinler ile herhangi bir bağım yoktur.” dedi.
Sanık avukatları, Tüylüoğlu'na beyanını neden değiştirdiğini, cezaevinde baskı görüp görmediğini sordu.
Baskı görmediğini dile getiren Tüylüoğlu, “Huzurdaki hiçbir sanığı tanımam” dedi.
“KURŞUN YAĞMURUNA TUTTULAR”
Söz hakkı isteyen tutuklu sanık Sedat Şahin, kendisinin Yakup Çetin’in ölümüyle ilişkilendirilmeye çalışıldığını iddia etti.
Çetin’i tanımadığını ileri süren Şahin, “Yakup Çetin’in arkadaşları burada, çıksınlar konuşsunlar. Yakup Çetin’in ölümüyle ilgili nasıl bir kazancım olabilir. Ben, kardeşim, çocuklarım, yeğenim ve 7 kadın, eşim, büyükannem kardeşimin eşi vs… Ailemin gözü önünde kurşun yağmuruna tutuldum. Kurşunlar, beni ıskalayarak kardeşime isabet etti. Önce hedef gözeterek bana ateş açıldı, sonra hedef gözetmeksizin kurşun yağmuruna tuttular. İşin içinde çocuklar olmasaydı yine şikayetçi olmazdım. Bizim kendileriyle yaptığımız ateşkes değildi, barıştı. Kardeşimi öldürdüler, barış bozuldu.” ifadelerini kullandı.
“BİZDE TABANCA ÇIKAR”
Şikayetçi olduğu halde sanık sandalyesinde oturduğunu savunan Şahin, şöyle devam etti:
“Evimde 9 yetim çocuk var. Önce Allah’a sonra bana emanetler. Ben konutumda ağır silah bulundurmam. Lav silahı bulunmuş. Biz lav silahı kullanmasını bilmeyiz. Kullanmasını bilmediğim silahı da konutumda bulundurmam. Bizde çıksa çıksa tabanca çıkar, o da kendimizi korumak için. Sayın Başkan, yeter artık, tahliye edilmek istiyorum."
Duruşmada, taraf avukatlarına söz verildi.
Tutuklu sanık avukatları, müvekkilleri yönünden tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, duruşmaya bir süre ara verdikten sonra kararını açıkladı.
Heyet, tutuklu sanıklar Sedat Şahin, Fatih Tereke, Halis Kocaman ve Emre Topal’ın tahliyesine karar vererek, duruşmayı Silivri’de görülmek üzere 22 Aralık’a erteledi.
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Söz konusu dava, daha önce verilen ara karar dolayısıyla izleyiciye kapalı olarak gerçekleşti.
Duruşmanın görüldüğü binanın çevresinde, Silivri İlçe Jandarma birlikleri yoğun güvenlik önlemi aldı.
Davalı tarafların yakınları, üç arama noktasından geçerek duruşma salonununa ulaşabildi. Bütün vatandaşların GBT sorgusu yapılarak üstü arandı, Eğitimli köpeklerle de otomobillerde arama yapıldı.
Bazı sanık yakınların zırhlı araçlarla gelmesi ise dikkatlerden kaçmadı. Taraflara ait araçların ise duruşma salonu otoparkına alınması yasaklandı.
Yaklaşık 300 jandarma personeli, bina çevresinde hazır tutuldu.