Elazığ'ın Karakoçan ilçesi Yoğunağaç köyü kırsalında çıkan çatışmada Jandarma Er Zülküf Aksoy'un şehit düştüğü haberi, yakınlarının yaşadığı Ergani'nin Ziyaret köyünde büyük hüzne yol açtı.
Er Zülküf Aksoy'un şehit düştüğü haberinin gece Ziyaret köyüne ulaşması üzerine geçici köy korucusu olan baba Salim Aksoy, Elazığ'a giderken, anne Medine Aksoy sinir krizleri geçirdi.
Diyarbakırlı şehit Zülküf Aksoy, 8 kardeşin en büyüğüydü. 20 yaşındaki erin terhisine 4 ay kalmıştı.
Oğlunu kaybetmesinin üzüntüsünü ve terör örgütü mensuplarına duyduğu öfkeyi Kürtçe yaktığı ağıtlarla dile getiren Medine Aksoy, ''Ciğerime ateş düşürdüler, canilerin elleri kırılsın. Düğün yapacaktım. Onun hayalini kuruyordum. Bugün benim oğlumun düğünü.'' dedi.
Törende hükümeti Tarım Bakanı Mehdi Eker temsil etti. Köy meydanındaki törenin ardından cenaze mezarlığa kadar omuzlarda taşındı.
UZUNDERE'DE ACI KÜRTÇE ANLATILDI
Çukurca ilçesi Uzundere beldesi nüfusuna kayıtlı Jandarma Er Süleyman Akan'ın şehit olduğu haberi, Yüksekova ilçesine 10 kilometre uzaklıktaki Doğanlı köyünde yaşayan ailesine sabah saatlerinde askeri yetkililer tarafından verildi.
Oğlunun şehit düştüğünü öğrenen anne Esmer Akan, askerlere sarılarak, ''Yetimimi öldürdüler'' diye Kürtçe ağıt yaktı.
Anne Akan, çobanlık yapan eşinin 13 yıl önce bir köylüyle aralarındaki husumet nedeniyle öldürüldüğünü ve o tarihten itibaren 3 çocuğunun bakımını üstlendiğini belirterek, ailenin en büyüğü olan oğlunun da yıllarca babasının mesleğini devam ettirdiğini söyledi.
Oğlunun da babası gibi bir hiç uğruna öldürüldüğünü Kürtçe olarak anlatan acılı anne, ''Dünyadan haberim yokken oğlum öldürüldü. Ciğerim yanıyor. Civanım anan sana kurban olsun. Benim kimsem kalmadı bu dünyada. Yoksulluk, sefalet içinde 3 yetim büyüttüm. Şimdi torunum da yetim kaldı. Ne yapacağım'' diyerek sinir krizleri geçirdi.
Eşi Süleyman Akan'ın şehit olduğunu haber aldıktan sonra gözyaşlarına hakim olamayan ve yakınları tarafından teskin edilen Gurbet Akan da eşi ile 3 yıl önce evlendiğini ve 2 yaşında Özge isminde bir kız çocuklarının bulunduğunu vurgulayarak, 11 yaşında babası öldürülen eşinin ailenin en büyük çocuğu olduğunu ve annesi ile 2 kardeşine baktığını ifade etti.
'DEVLET NEDEN EŞİME SAHİP ÇIMADI'
Gurbet Akan, 2 yaşındaki kızı Özge'ye sarılarak, ''Bu kanın durmasını istiyorum. Eşim askerde öldürüldü. Devlet neden eşime sahip çıkmadı. Şimdi 2 yaşındaki kızım da yetim kaldı. Bu gencecik, körpecik çiçeklere kıymayın. Ocağımız söndü başka ocaklar sönmesin'' dedi.
Şehit Akan ve ailesinin, Çukurca ilçesi Uzundere beldesinden 1995 yılında terör nedeniyle Yüksekova ilçesine göç ettikleri, 1997 yılında ise devlet tarafından oluşturulan Doğanlı köyündeki konutlara yerleştirildiği bildirildi.
Şehit er Akan'ın cenazesi, ilçede düzenlenen törenin ardından Kamışlı köyü mezarlığında toprağa verildi.
Er Zülküf Aksoy'un şehit düştüğü haberinin gece Ziyaret köyüne ulaşması üzerine geçici köy korucusu olan baba Salim Aksoy, Elazığ'a giderken, anne Medine Aksoy sinir krizleri geçirdi.
Diyarbakırlı şehit Zülküf Aksoy, 8 kardeşin en büyüğüydü. 20 yaşındaki erin terhisine 4 ay kalmıştı.
Oğlunu kaybetmesinin üzüntüsünü ve terör örgütü mensuplarına duyduğu öfkeyi Kürtçe yaktığı ağıtlarla dile getiren Medine Aksoy, ''Ciğerime ateş düşürdüler, canilerin elleri kırılsın. Düğün yapacaktım. Onun hayalini kuruyordum. Bugün benim oğlumun düğünü.'' dedi.
Törende hükümeti Tarım Bakanı Mehdi Eker temsil etti. Köy meydanındaki törenin ardından cenaze mezarlığa kadar omuzlarda taşındı.
UZUNDERE'DE ACI KÜRTÇE ANLATILDI
Çukurca ilçesi Uzundere beldesi nüfusuna kayıtlı Jandarma Er Süleyman Akan'ın şehit olduğu haberi, Yüksekova ilçesine 10 kilometre uzaklıktaki Doğanlı köyünde yaşayan ailesine sabah saatlerinde askeri yetkililer tarafından verildi.
Oğlunun şehit düştüğünü öğrenen anne Esmer Akan, askerlere sarılarak, ''Yetimimi öldürdüler'' diye Kürtçe ağıt yaktı.
Anne Akan, çobanlık yapan eşinin 13 yıl önce bir köylüyle aralarındaki husumet nedeniyle öldürüldüğünü ve o tarihten itibaren 3 çocuğunun bakımını üstlendiğini belirterek, ailenin en büyüğü olan oğlunun da yıllarca babasının mesleğini devam ettirdiğini söyledi.
Oğlunun da babası gibi bir hiç uğruna öldürüldüğünü Kürtçe olarak anlatan acılı anne, ''Dünyadan haberim yokken oğlum öldürüldü. Ciğerim yanıyor. Civanım anan sana kurban olsun. Benim kimsem kalmadı bu dünyada. Yoksulluk, sefalet içinde 3 yetim büyüttüm. Şimdi torunum da yetim kaldı. Ne yapacağım'' diyerek sinir krizleri geçirdi.
Eşi Süleyman Akan'ın şehit olduğunu haber aldıktan sonra gözyaşlarına hakim olamayan ve yakınları tarafından teskin edilen Gurbet Akan da eşi ile 3 yıl önce evlendiğini ve 2 yaşında Özge isminde bir kız çocuklarının bulunduğunu vurgulayarak, 11 yaşında babası öldürülen eşinin ailenin en büyük çocuğu olduğunu ve annesi ile 2 kardeşine baktığını ifade etti.
'DEVLET NEDEN EŞİME SAHİP ÇIMADI'
Gurbet Akan, 2 yaşındaki kızı Özge'ye sarılarak, ''Bu kanın durmasını istiyorum. Eşim askerde öldürüldü. Devlet neden eşime sahip çıkmadı. Şimdi 2 yaşındaki kızım da yetim kaldı. Bu gencecik, körpecik çiçeklere kıymayın. Ocağımız söndü başka ocaklar sönmesin'' dedi.
Şehit Akan ve ailesinin, Çukurca ilçesi Uzundere beldesinden 1995 yılında terör nedeniyle Yüksekova ilçesine göç ettikleri, 1997 yılında ise devlet tarafından oluşturulan Doğanlı köyündeki konutlara yerleştirildiği bildirildi.
Şehit er Akan'ın cenazesi, ilçede düzenlenen törenin ardından Kamışlı köyü mezarlığında toprağa verildi.