Yer yüzünde ender bulunan sığla ormanlarının yok olma tehlikesine dikkati çekmek amacıyla düzenlenen ''Köyceğiz Sığla Festivali'' yapıldı.
Köyceğiz Kaymakamı Yücel Gemici, açılışta yaptığı konuşmada, sığlanın bölgenin ve Türkiye'nin endemik bitki türlerinden bir tanesi olduğunu vurguladı. Sığlanın Türkiye'de sadece Köyceğiz bölgesi ve Köyceğiz Gölü etrafında orman halinde kalabildiğini belirten Gemici, ''Dünya'da da sayılı bölgelerde yetişen bir ağaç. Hem kendisinden elde edilen yağı ile hem de çevresine ağaç olarak vermiş olduğu değerlerle muhteşem bir doğa mucizesi'' dedi.
Doğa Koruma Merkezi Koruma Direktörü Bahtiyar Kurt ise dünyada sadece Köyceğiz'de orman oluşturabilen ''Anadolu Sığla Ağacı'' türünün Anadolu'nun en eski ağaçlarından biri olarak bilindiğini kaydetti. 65 milyon yıldır Anadolu'da varlığını sürdüren sığla ormanının, 1950'den bu yana hızlı bir azalma süreci içerisinde olduğuna işaret eden Kurt, ''1950'li yıllarda 6 bin 500 hektarlık alanı kaplayan orman, günümüzde 800 hektara düşmüş durumda. Sığla ormanı yok olduğunda sadece Köyceğiz'den değil tüm dünyadan da silinmiş olacak'' diye konuştu.
Kurt, ''Sığlalar Geri Dönüyor'' projesi sayesinde, bölgede denetim sistemlerinin kurulması ile orman içerisinde yeni tarım arazilerinin açılmasının önüne geçilmesinin amaçlandığını söyledi.
Projesi kapsamında, sığla ormanı arasında oluşan boşlukların tespit edilip, haritalandırılması ve koridor oluşturarak ağaçlandırılmasıyla, orman parçaları arasındaki bütünlüğün yeniden kazanılmasının hedeflendiğini vurgulayan Kurt, ''Aralarındaki boşluklar nedeniyle bütünlüğü kopan orman parçalarını bir araya getiren bu yöntem, Türkiye'de ilk kez uygulandı ve peyzaj ekolojisi ilkelerini gözeterek yapılan ilk ağaçlandırma çalışmalarından biri oldu'' dedi.
Etkinliğe katılanlara sığla ağacından kabukların yontulması, kaynatılması ve makinelerde sığla yağının üretiminin nasıl yapıldığı hakkında da bilgiler verildi.
Köyceğiz Kaymakamı Yücel Gemici, açılışta yaptığı konuşmada, sığlanın bölgenin ve Türkiye'nin endemik bitki türlerinden bir tanesi olduğunu vurguladı. Sığlanın Türkiye'de sadece Köyceğiz bölgesi ve Köyceğiz Gölü etrafında orman halinde kalabildiğini belirten Gemici, ''Dünya'da da sayılı bölgelerde yetişen bir ağaç. Hem kendisinden elde edilen yağı ile hem de çevresine ağaç olarak vermiş olduğu değerlerle muhteşem bir doğa mucizesi'' dedi.
Doğa Koruma Merkezi Koruma Direktörü Bahtiyar Kurt ise dünyada sadece Köyceğiz'de orman oluşturabilen ''Anadolu Sığla Ağacı'' türünün Anadolu'nun en eski ağaçlarından biri olarak bilindiğini kaydetti. 65 milyon yıldır Anadolu'da varlığını sürdüren sığla ormanının, 1950'den bu yana hızlı bir azalma süreci içerisinde olduğuna işaret eden Kurt, ''1950'li yıllarda 6 bin 500 hektarlık alanı kaplayan orman, günümüzde 800 hektara düşmüş durumda. Sığla ormanı yok olduğunda sadece Köyceğiz'den değil tüm dünyadan da silinmiş olacak'' diye konuştu.
Kurt, ''Sığlalar Geri Dönüyor'' projesi sayesinde, bölgede denetim sistemlerinin kurulması ile orman içerisinde yeni tarım arazilerinin açılmasının önüne geçilmesinin amaçlandığını söyledi.
Projesi kapsamında, sığla ormanı arasında oluşan boşlukların tespit edilip, haritalandırılması ve koridor oluşturarak ağaçlandırılmasıyla, orman parçaları arasındaki bütünlüğün yeniden kazanılmasının hedeflendiğini vurgulayan Kurt, ''Aralarındaki boşluklar nedeniyle bütünlüğü kopan orman parçalarını bir araya getiren bu yöntem, Türkiye'de ilk kez uygulandı ve peyzaj ekolojisi ilkelerini gözeterek yapılan ilk ağaçlandırma çalışmalarından biri oldu'' dedi.
Etkinliğe katılanlara sığla ağacından kabukların yontulması, kaynatılması ve makinelerde sığla yağının üretiminin nasıl yapıldığı hakkında da bilgiler verildi.