Önce Mustafa Ceceli ile başladı. Son yılların en başarılı aranjörlerinden Ceceli, Enbe Orkestrası'nın albümünde yer alan "Unutamam" şarkısıyla müzikseverlere bir sürpriz yaparak yorumcu kimliğiyle karşımıza çıktı. Şarkı ve Ceceli'nin yorumu sevildi, genç müzisyen sonrasında işi bir albüm yapmaya kadar götürdü. Şarkıları hit oldu, Türkiye'nin dört bir yanında konserler verdi.
Ceceli'nin peşinden söz-müzik yazarı Soner Sarıkabadayı geldi. Sertab Erener, Murat Dalkılıç ve Murat Boz gibi isimlere verdiği şarkılarıyla adını popüler besteciler arasına yazdıran Sarıkabadayı, işin mutfağında fazla duramadı ve sahne önüne ilk kez Murat Boz'la "İki Medeni İnsan" şarkısında düet yaparak çıktı. Kısa bir süre sonra Sarıkabadayı'nın solo olarak seslendirdiği "Pas" ve "Buz" şarkıları yayınlandı. Popüler besteci de artık ışıkların önünde, konserler veriyor, kendi şarkılarını kendisi seslendirmeyi sürdürüyor.
Geçtiğimiz günlerde yine son dönemin en popüler bestecilerinden Sinan Akçıl'ın da bir albüm yapması, ortamı ateşledi. Ajda Pekkan, İzel, Ziynet Sali ve Hande Yener'le düetler yapan Akçıl, çıkış şarkısı "Atma"yla listelerde hızlı bir yükselişe geçti. Akçıl'la aynı dönemlerde söz-müzik yazarları Zeki Güner ve Ravi İncigöz de birer single ile "Biz de varız" dediler. Son olarak ise Ajda Pekkan ve Serdar Ortaç gibi isimlere yaptığı aranjelerle tanınan Volga Tamöz, Hepsi kızları ve Murat Dalkılıç'la bir single yayınlayınca, gözler onların üzerine çevrildi.
Peki ya müzik yazarları işin mutfağında yer alan bu müzik adamlarının, sahne ışıklarına altına geçişi konusunda neler düşünüyor? Naim Dilmener ve Tolga Akyıldız, zaten kendi alanlarında şöhret olan ve iyi paralar kazanan bu isimlerin, hele de kötü bir sesleri varsa, albüm yapmasını anlamsız buluyor....
Naim Dilmener, Müzik Eleştirmeni
"Aranjörlerimiz ya da müzisyenlerimiz, yapmışken "benim şarkıcılardan neyim eksik, ben de çıkayım bir şarkı patlatayım, dolayısıyla neonların, ışıkların, kameraların hepsi benim olsun, bütün paralar da benim cebime aksın istiyorlar. Aslında eğer yetenekliyseniz, müzisyenlik yeteneğinizin yanı sıra vokal yeteneğiniz de varsa, sesiniz iyiyse, başımızın üstünde yeriniz var. Ama eğer sesiniz yoksa, o zaman rezil oluyorsunuz."
Tolga Akyıldız, Müzik Eleştirmeni
"Bir müzik adamı, stüdyo adamı, aranjör, işini iyi yapan bir besteci; "İlle de ben kötü sesime rağmen kendi albümümü yapacağım, daha da öne çıkacağım, daha da meşhur olacağım" gibi bir kaygıya kapılıyorsa, ben o zaman onun müzisyen ciddiyetinden şüphe ediyorum. Çok kötü şarkıları, çok iyi şarkılar haline getirme yeteneği olan, herşeyin farkında olan birisi neden o sahneye çıkıp kendini bu kadar rezil etme heveslisi olur, anlayamıyorum."
Naim Dilmener ve Tolga Akyıldız bu isimler arasında öne çıkan Mustafa Ceceli, Sinan Akçıl ve Soner Sarıkabadayı'nın yorumculuk performanslarını ise şöyle değerlendirdi:
MUSTAFA CECELİ
"DEMODE BİR EROL BÜYÜKBURÇ"
Naim Dilmener: Mustafa Ceceli süper bir müzisyen. Birlikte "Güldünya Şarkıları" projesinde de çalışmıştık, oradan da biliyorum ama kötü bir şarkıcı. Demode bir Erol Büyükburç gibi geliyor bana. Şarkı söylemeseydi iyi olurdu.
Tolga Akyıldız: Çok çok iyi bir erkek vokal diyemeyeceğim ama sonuçta baktığımızda Sezen Aksu ekolünden gelen gırtlağı çok iyi taşıyor, gayet iyi de yorumluyor. Öyle olmasa Sezen Aksu bestelerinin pilot okumalarını ona yaptırmazdı.
SİNAN AKÇIL
"SESİ BİR FACİA, TÜRKİYE VOKAL TARİHİNDE BİR DİP NOKTASI"
Naim Dilmener: Sinan Akçıl'ın sesi bir facia. Bu memleketin vokal tarihinde ciddi bir dip noktası. Böylesini görmedik. O magazin programlarında biliyorsunuz işte falancanın çıplak sesi diye haber yaparlardı ya, Banu Alkan'lar, Seray Sever'ler bile bu kadar kötü değildi. Keşke hiç söylemeseydi. Müzisyenliğine gelince de süper bir müzisyen değil Akçıl. Öyle muhteşem şeyler yaratmamıştır. Ama yine de iyidir o konuda, kötü değildir. Fakat sesi çok kötüymüş.
Tolga Akyıldız: Sinan'ın hiç sesi yok, hiç yok gerçekten. Yazık. İyi de bir müzik adamı olduğunu düşünüyorum. Müzisyen bir aileden geliyor. Ben olsam beste ve aranjman yapmaya devam ederdim.
SONER SARIKABADAYI
SESİNİN SINIRLARI BELLİ, O ÇERÇEVEDE SÖYLÜYOR
Naim Dilmener: Ne Soner'le ne yazıp başkalarına verdiği şarkılarla, ne de kendi söylediği şarkılarla hiç bir şekilde bir paralellik, bir uyum ya da bir bağ yakalayamadım. Hiçbir yaptığı işi sevemedim. Zaten bence şarkı söyleyemiyor da.
Tolga Akyıldız: Soner sanki daha başından karar vermişti şarkı söylemeye. İşin mutfağında fazla kalmadı. Bana şarkı söyleme hevesiyle şarkı yapıyor gibi geliyor. Sesinin sınırları belli. Ama o sınırlar dahilinde, kendini çok zorlamadan okuyor. Bir popülerliği de oluştu. Beğenenler var.
"KEŞKE HERKES OZAN DOĞULU GİBİ KONSEPT ALBÜM YAPSA"
Müzik yazarlarına göre Ozan Doğulu'nun yaptığı "konsept albüm" çok doğru bir adım. Yakında Ozan Çolakoğlu ve İskender Paydaş'ın da benzer konseptler de albümleri yayınlanacak.
Naim Dilmener: Müzisyenlerin, aranjörlerin hatta DJ'lerin bu tür konsept albümlerde bir şeyler yapmaya çalışması son derece iyi bir şey. Yurt dışında sayısız örneği var. Ozan Doğulu'nun yaptığı proje de başarılı. Ben o albümdeki sound'u çok sevmesem de yine de iyi arayışlar bunlar. Olacaksa, hep böyle olmalı. Keşke Sinan Akçıl da böyle yapsaydı.
Tolga Akyıldız: Ozan'ın yaptığı son derece iyi. DJ koltuğuna oturup beraber çalıştığı, beraber şarkılar yaptığı ve müzikal olarak yön verdiği sanatçılara seçtiği şarkıları yorumlattı. Aslında bu proje, aranjör kimliğinden çok uzak bir şey de değil. Ben çok beğendim. Zaten hem ticari hem de manevi anlamda karşılığını aldığını düşünüyorum.
Ceceli'nin peşinden söz-müzik yazarı Soner Sarıkabadayı geldi. Sertab Erener, Murat Dalkılıç ve Murat Boz gibi isimlere verdiği şarkılarıyla adını popüler besteciler arasına yazdıran Sarıkabadayı, işin mutfağında fazla duramadı ve sahne önüne ilk kez Murat Boz'la "İki Medeni İnsan" şarkısında düet yaparak çıktı. Kısa bir süre sonra Sarıkabadayı'nın solo olarak seslendirdiği "Pas" ve "Buz" şarkıları yayınlandı. Popüler besteci de artık ışıkların önünde, konserler veriyor, kendi şarkılarını kendisi seslendirmeyi sürdürüyor.
Geçtiğimiz günlerde yine son dönemin en popüler bestecilerinden Sinan Akçıl'ın da bir albüm yapması, ortamı ateşledi. Ajda Pekkan, İzel, Ziynet Sali ve Hande Yener'le düetler yapan Akçıl, çıkış şarkısı "Atma"yla listelerde hızlı bir yükselişe geçti. Akçıl'la aynı dönemlerde söz-müzik yazarları Zeki Güner ve Ravi İncigöz de birer single ile "Biz de varız" dediler. Son olarak ise Ajda Pekkan ve Serdar Ortaç gibi isimlere yaptığı aranjelerle tanınan Volga Tamöz, Hepsi kızları ve Murat Dalkılıç'la bir single yayınlayınca, gözler onların üzerine çevrildi.
Peki ya müzik yazarları işin mutfağında yer alan bu müzik adamlarının, sahne ışıklarına altına geçişi konusunda neler düşünüyor? Naim Dilmener ve Tolga Akyıldız, zaten kendi alanlarında şöhret olan ve iyi paralar kazanan bu isimlerin, hele de kötü bir sesleri varsa, albüm yapmasını anlamsız buluyor....
Naim Dilmener, Müzik Eleştirmeni
"Aranjörlerimiz ya da müzisyenlerimiz, yapmışken "benim şarkıcılardan neyim eksik, ben de çıkayım bir şarkı patlatayım, dolayısıyla neonların, ışıkların, kameraların hepsi benim olsun, bütün paralar da benim cebime aksın istiyorlar. Aslında eğer yetenekliyseniz, müzisyenlik yeteneğinizin yanı sıra vokal yeteneğiniz de varsa, sesiniz iyiyse, başımızın üstünde yeriniz var. Ama eğer sesiniz yoksa, o zaman rezil oluyorsunuz."
Tolga Akyıldız, Müzik Eleştirmeni
"Bir müzik adamı, stüdyo adamı, aranjör, işini iyi yapan bir besteci; "İlle de ben kötü sesime rağmen kendi albümümü yapacağım, daha da öne çıkacağım, daha da meşhur olacağım" gibi bir kaygıya kapılıyorsa, ben o zaman onun müzisyen ciddiyetinden şüphe ediyorum. Çok kötü şarkıları, çok iyi şarkılar haline getirme yeteneği olan, herşeyin farkında olan birisi neden o sahneye çıkıp kendini bu kadar rezil etme heveslisi olur, anlayamıyorum."
Naim Dilmener ve Tolga Akyıldız bu isimler arasında öne çıkan Mustafa Ceceli, Sinan Akçıl ve Soner Sarıkabadayı'nın yorumculuk performanslarını ise şöyle değerlendirdi:
MUSTAFA CECELİ
"DEMODE BİR EROL BÜYÜKBURÇ"
Naim Dilmener: Mustafa Ceceli süper bir müzisyen. Birlikte "Güldünya Şarkıları" projesinde de çalışmıştık, oradan da biliyorum ama kötü bir şarkıcı. Demode bir Erol Büyükburç gibi geliyor bana. Şarkı söylemeseydi iyi olurdu.
Tolga Akyıldız: Çok çok iyi bir erkek vokal diyemeyeceğim ama sonuçta baktığımızda Sezen Aksu ekolünden gelen gırtlağı çok iyi taşıyor, gayet iyi de yorumluyor. Öyle olmasa Sezen Aksu bestelerinin pilot okumalarını ona yaptırmazdı.
SİNAN AKÇIL
"SESİ BİR FACİA, TÜRKİYE VOKAL TARİHİNDE BİR DİP NOKTASI"
Naim Dilmener: Sinan Akçıl'ın sesi bir facia. Bu memleketin vokal tarihinde ciddi bir dip noktası. Böylesini görmedik. O magazin programlarında biliyorsunuz işte falancanın çıplak sesi diye haber yaparlardı ya, Banu Alkan'lar, Seray Sever'ler bile bu kadar kötü değildi. Keşke hiç söylemeseydi. Müzisyenliğine gelince de süper bir müzisyen değil Akçıl. Öyle muhteşem şeyler yaratmamıştır. Ama yine de iyidir o konuda, kötü değildir. Fakat sesi çok kötüymüş.
Tolga Akyıldız: Sinan'ın hiç sesi yok, hiç yok gerçekten. Yazık. İyi de bir müzik adamı olduğunu düşünüyorum. Müzisyen bir aileden geliyor. Ben olsam beste ve aranjman yapmaya devam ederdim.
SONER SARIKABADAYI
SESİNİN SINIRLARI BELLİ, O ÇERÇEVEDE SÖYLÜYOR
Naim Dilmener: Ne Soner'le ne yazıp başkalarına verdiği şarkılarla, ne de kendi söylediği şarkılarla hiç bir şekilde bir paralellik, bir uyum ya da bir bağ yakalayamadım. Hiçbir yaptığı işi sevemedim. Zaten bence şarkı söyleyemiyor da.
Tolga Akyıldız: Soner sanki daha başından karar vermişti şarkı söylemeye. İşin mutfağında fazla kalmadı. Bana şarkı söyleme hevesiyle şarkı yapıyor gibi geliyor. Sesinin sınırları belli. Ama o sınırlar dahilinde, kendini çok zorlamadan okuyor. Bir popülerliği de oluştu. Beğenenler var.
"KEŞKE HERKES OZAN DOĞULU GİBİ KONSEPT ALBÜM YAPSA"
Müzik yazarlarına göre Ozan Doğulu'nun yaptığı "konsept albüm" çok doğru bir adım. Yakında Ozan Çolakoğlu ve İskender Paydaş'ın da benzer konseptler de albümleri yayınlanacak.
Naim Dilmener: Müzisyenlerin, aranjörlerin hatta DJ'lerin bu tür konsept albümlerde bir şeyler yapmaya çalışması son derece iyi bir şey. Yurt dışında sayısız örneği var. Ozan Doğulu'nun yaptığı proje de başarılı. Ben o albümdeki sound'u çok sevmesem de yine de iyi arayışlar bunlar. Olacaksa, hep böyle olmalı. Keşke Sinan Akçıl da böyle yapsaydı.
Tolga Akyıldız: Ozan'ın yaptığı son derece iyi. DJ koltuğuna oturup beraber çalıştığı, beraber şarkılar yaptığı ve müzikal olarak yön verdiği sanatçılara seçtiği şarkıları yorumlattı. Aslında bu proje, aranjör kimliğinden çok uzak bir şey de değil. Ben çok beğendim. Zaten hem ticari hem de manevi anlamda karşılığını aldığını düşünüyorum.