Görevliler Lohan’ı mikro blog web sitesinden ve e-postadan uzak tutmak istiyor.
İçeriden bir kaynağın bildirdiğine göre aktrisin telefonunu günde yalnızca iki saat kullanmasına ve yalnızca ailesiyle ve yakın arkadaşlarıyla irtibat kurmasına izin veriliyor.
İçeriden bir kaynağın bildirdiğine göre aktrisin telefonunu günde yalnızca iki saat kullanmasına ve yalnızca ailesiyle ve yakın arkadaşlarıyla irtibat kurmasına izin veriliyor.
Duruşma günü: Mahkemeye gelirken görülen Lindsay Lohan’ın rehabilitasyondayken Twitter bağımlılığı için de tedavi gördüğü söyleniyor.
Rehabilitasyondan önce Lohan ne zaman kendini yalnız hissetse dostlarına tekrar tekrar, takıntılı bir şekilde e-posta gönderiyor ve kendini Twitter’a vuruyordu.
New York Post’un bildirdiğine göre rehabilitasyon merkezinde yaygın olduğu söylenen bu uygulama, Lindsay’in tedavi sırasında ‘kendine yoğunlaşabilmesi’ için başlatılmış.
Sinir sistemi uzmanları ve psikoterapistlerin, sosyal ağ sitelerinin beyin üzerindeki etkisine dair endişeleri var.
New York Post’un bildirdiğine göre rehabilitasyon merkezinde yaygın olduğu söylenen bu uygulama, Lindsay’in tedavi sırasında ‘kendine yoğunlaşabilmesi’ için başlatılmış.
Sinir sistemi uzmanları ve psikoterapistlerin, sosyal ağ sitelerinin beyin üzerindeki etkisine dair endişeleri var.
Lohan geçen ay California’nın Rancho Mirage kentindeki Betty Ford Kliniği’ne yatmıştı.
Sinir sistemi uzmanı Barones Susan Greenfield, Facebook ve Twitter gibi sitelerin kullanıcılarının gerçeklikten kopmasına neden olduğunu ileri sürmüştü.
Greenfield şöyle dedi: ‘Sosyal ağ siteleri insandaki o temel ait olma ihtiyacını tatmin ediyor ve günün 24 saati bir yerlerde birilerinden anında tepki ve takdir toplayabilmeyi de sağlıyor. Bu ‘sürekli güvenceye’ aynı zamanda gerçek hayattaki yüz yüze konuşmaların getirdiği stresten uzaklaşma hissi de eşlik ediyor.’
Greenfield şöyle dedi: ‘Sosyal ağ siteleri insandaki o temel ait olma ihtiyacını tatmin ediyor ve günün 24 saati bir yerlerde birilerinden anında tepki ve takdir toplayabilmeyi de sağlıyor. Bu ‘sürekli güvenceye’ aynı zamanda gerçek hayattaki yüz yüze konuşmaların getirdiği stresten uzaklaşma hissi de eşlik ediyor.’