İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Katar'ın terörle ve terörizmin finansmanıyla mücadele kapsamında attığı adımları memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Johnson, Körfez bölgesindeki gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin krize ilişkin yaptığı açıklamalara değinen Johnson, Katar'ın aynı zamanda Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Bahreyn ile arasındaki mevcut farklılıkları diyalog, müzakere ve Kuveyt'in ara buluculuğuyla çözmeyi taahhüt ettiğini hatırlattı.
Johnson, bu adımların anlaşmazlığın çözümüne yardımcı olacağını belirterek, "Al Sani'nin, teröristlerin finansmanı da dahil tüm beyanatlarındaki terörizmle mücadele taahhütlerini memnuniyetle karşılıyorum" dedi.
Bu bağlamda Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn'in de ambargoları kaldırma yönünde adımlar atarak karşılık vermesini umduğunu dile getiren Johnson, "İngiltere, Kuveyt'in her türlü çabalarının olabildiğince desteklenmesi de dahil, bir çözüme ulaşmalarına yardımcı olabilmek üzere bölgedeki ortaklarıyla ilişkisini sürdürecek" diye konuştu.
Al Sani, 5 Haziran'da Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn yönetimlerinin Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleriyle başlayan Körfez krizine ilişkin yaptığı açıklamada, "Katar'ın egemenliğine saygı duyulması ve dayatmaların olmaması şartıyla abluka uygulayan ülkelerle diyalog masasına oturmaya hazırız" ifadesini kullanmıştı.
Katar resmi ajansı QNA'nın haberine göre Katar Emiri, "teröristlerin, terör suçlarının, terör yapılanmalarının tanımı ve terör finansmanı ile mal varlıklarının dondurulması konularını kapsayan terörle mücadele hakkındaki bazı kanunların değiştirilmesini öngören kararname" yayımlamıştı.
Katar'a abluka uygulayan 4 ülke, ilişkilerin düzeltilmesi için Doha yönetimine "Türkiye'nin Katar'daki askeri üssünün kapatılması, İran ile ilişkilerin kesilmesi ve Al Jazeera televizyonunun kapatılması" gibi şartların bulunduğu 13 maddelik talep listesi sunmuş, Katar ise uluslararası hukuka aykırı hiçbir talebin kabul edilmeyeceğini açıklamıştı.
Johnson, Körfez bölgesindeki gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin krize ilişkin yaptığı açıklamalara değinen Johnson, Katar'ın aynı zamanda Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Bahreyn ile arasındaki mevcut farklılıkları diyalog, müzakere ve Kuveyt'in ara buluculuğuyla çözmeyi taahhüt ettiğini hatırlattı.
Johnson, bu adımların anlaşmazlığın çözümüne yardımcı olacağını belirterek, "Al Sani'nin, teröristlerin finansmanı da dahil tüm beyanatlarındaki terörizmle mücadele taahhütlerini memnuniyetle karşılıyorum" dedi.
Bu bağlamda Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn'in de ambargoları kaldırma yönünde adımlar atarak karşılık vermesini umduğunu dile getiren Johnson, "İngiltere, Kuveyt'in her türlü çabalarının olabildiğince desteklenmesi de dahil, bir çözüme ulaşmalarına yardımcı olabilmek üzere bölgedeki ortaklarıyla ilişkisini sürdürecek" diye konuştu.
Al Sani, 5 Haziran'da Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn yönetimlerinin Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleriyle başlayan Körfez krizine ilişkin yaptığı açıklamada, "Katar'ın egemenliğine saygı duyulması ve dayatmaların olmaması şartıyla abluka uygulayan ülkelerle diyalog masasına oturmaya hazırız" ifadesini kullanmıştı.
Katar resmi ajansı QNA'nın haberine göre Katar Emiri, "teröristlerin, terör suçlarının, terör yapılanmalarının tanımı ve terör finansmanı ile mal varlıklarının dondurulması konularını kapsayan terörle mücadele hakkındaki bazı kanunların değiştirilmesini öngören kararname" yayımlamıştı.
Katar'a abluka uygulayan 4 ülke, ilişkilerin düzeltilmesi için Doha yönetimine "Türkiye'nin Katar'daki askeri üssünün kapatılması, İran ile ilişkilerin kesilmesi ve Al Jazeera televizyonunun kapatılması" gibi şartların bulunduğu 13 maddelik talep listesi sunmuş, Katar ise uluslararası hukuka aykırı hiçbir talebin kabul edilmeyeceğini açıklamıştı.