Reuters'ın konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) Başkanı Nevzat Öztangut, "Hisse senedi piyasasında (yerli ve yabancı yatırımcıdan alınan vergide) bir farklılık yok. Eşitsizliğin olduğu alanlar da bono ve döviz vadeli işlem kontratları. İçeriğini okumamakla beraber yerli ve yabancı yatırımcı arasında eşitsizlik olduğuna yönelik bir iptal kararı olsa gerek" diye konuştu.
Mevcut düzenlemeye göre yurtdışı ve yurtiçinde yerleşik yatırımcılar arasında hazine bonosu/devlet tahvili ile döviz vadeli işlem kontratlarından elde edilen kazançlardan alınan vergide yerliler aleyhine yüzde 10'a yüzde sıfır gibi bir fark mevcut.
Hükümet, 2006 yılında yaşanan ekonomik gelişmelere bağlı olarak yerli yatırımcıların finansal yatırım araçlarından elde ettiği kârlara uygulanan stopajı yüzde 15'ten yüzde 10'a düşürmüş, yurtdışı yerleşiklerin finansal araçlardan Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlara uygulanacak stopaj oranını da sıfıra indirmişti.
Öztangut, Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından hükümetin vergi oranlarıyla ilgili yapacağı açıklamaya bakılması gerektiğine dikkat çekerek, "Bu karar sonrasında hükümetin alacağı yeni vergileme kararı veya bu kararın yürürlüğe girmesinden önceki düzenlemeye bakmak gerekir. Bu karar karşısında Hazine'nin borçlanma dengeleri söz konusu, vergi gelirleri söz konusu. Bütün bunlara ilişkin hükümetin hesap, kitap yapıp bir açıklama yapmasını beklemek lazım. Az bilgiyle spekülatif bir şey söylemek doğru olmaz" diye konuştu.
Maliye Bakanlığı'ndan bir yetkili, Reuters'a yaptığı açıklamada Anayasa Mahkemesinin kararının ardından piyasalarda sorun yaratmayacak bir düzenleme yapılacağını söyledi.
'MUAFİYET VARKEN CAZİP BULAN YATIRIMCI GİDEBİLİR'
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına ilişkin, ''Bu önemli bir konu... Henüz açıklanan karar hakkında bilgim yok. Muafiyet varken cazip bulanlar, bundan sonra yatırım yapmayı cazip bulmayabilir'' değerlendirmesini yaptı.
Mevcut düzenlemeye göre yurtdışı ve yurtiçinde yerleşik yatırımcılar arasında hazine bonosu/devlet tahvili ile döviz vadeli işlem kontratlarından elde edilen kazançlardan alınan vergide yerliler aleyhine yüzde 10'a yüzde sıfır gibi bir fark mevcut.
Hükümet, 2006 yılında yaşanan ekonomik gelişmelere bağlı olarak yerli yatırımcıların finansal yatırım araçlarından elde ettiği kârlara uygulanan stopajı yüzde 15'ten yüzde 10'a düşürmüş, yurtdışı yerleşiklerin finansal araçlardan Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlara uygulanacak stopaj oranını da sıfıra indirmişti.
Öztangut, Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından hükümetin vergi oranlarıyla ilgili yapacağı açıklamaya bakılması gerektiğine dikkat çekerek, "Bu karar sonrasında hükümetin alacağı yeni vergileme kararı veya bu kararın yürürlüğe girmesinden önceki düzenlemeye bakmak gerekir. Bu karar karşısında Hazine'nin borçlanma dengeleri söz konusu, vergi gelirleri söz konusu. Bütün bunlara ilişkin hükümetin hesap, kitap yapıp bir açıklama yapmasını beklemek lazım. Az bilgiyle spekülatif bir şey söylemek doğru olmaz" diye konuştu.
Maliye Bakanlığı'ndan bir yetkili, Reuters'a yaptığı açıklamada Anayasa Mahkemesinin kararının ardından piyasalarda sorun yaratmayacak bir düzenleme yapılacağını söyledi.
'MUAFİYET VARKEN CAZİP BULAN YATIRIMCI GİDEBİLİR'
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına ilişkin, ''Bu önemli bir konu... Henüz açıklanan karar hakkında bilgim yok. Muafiyet varken cazip bulanlar, bundan sonra yatırım yapmayı cazip bulmayabilir'' değerlendirmesini yaptı.