TL'ye Moody's morali

Uluslararası kredi derecelendirme şirketi Moody's, geçen cuma gecesi piyasalar kapandıktan sonra, Türkiye'nin Baa3 olan kredi notunu teyit ederken, ekonomiyi küresel risklere karşı kırılgan hale getiren yurtdışından yüksek fonlama gereksinimi nedeniyle "negatif" not görünümünü değiştirmediğini açıkladı.

DOLAR VE EURO YENİ HAFTAYA NASIL BAŞLADI?

Not baskısı nedeniyle cuma günü 2.9190 liraya kadar yükselen dolar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) not artırımına yaklaşmasına karşın, yeni haftaya 2.88 lira düzeyine kadar gerileyerek başladı. Aynı gün 3.15 liranın üzerine yükselen euro da haftanın ilk işlemlerinde 3.13 lira düzeyine geriledi.

Liranın dolar ve euro karşısında yükselmesine karşın, Rusya ile süren gerginliklerin de etkisiyle Borsa'de hisse senetleri değer yitirmeye devam etti. Borsa İstanbul Endeksi yeni haftaya yüzde 1.0 düşüşle 73 bin 500 puan dolayında başladı.

"YAVAŞLAYAN EKONOMİK BÜYÜME VE ZAYIFLAYAN DIŞ GÜVEN"

Değerlendirmesinde, ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 2.9'a gerileyeceğini öngören Moody's, Türkiye'nin önünde "yavaşlayan ekonomik büyüme ve zayıflayan dış güven" olmak üzere iki temel engel olduğuna dikkat çekti.

Kredi derecelendirme şirketi, bu engellerin "daha fazla siyasi istikrar ve geniş çaplı ekonomik reform" ile aşılabileceğini, ancak reformların gecikmesinin yaratacağı risklerin altını çizdi. Moody's Türkiye'nin yüksek dış finansman gereksinimi, yatırımcı güvenindeki değişimlere karşı kırılgan oluşu ve yavaşlayan büyüme görünümü nedeniyle kredi notu görünümünü negatifte bıraktı.

Mood'ys değerlendirmesinde gelecek üç yılda, yıllık ortalama yüzde 3.0 olarak öngörülen ekonomik büyümenin hızlanması için geniş kapsamlı ekonomik reformlar yapılması gerektiği ancak reformların ne hızda yapılabileceğinin belirsiz olduğu ifade edildi.

"EKONOMİ POLİTİKALARININ GEREKSİNİMLERİNİN GECİKİP GECİKMEYECEĞİ BELİRSİZ"

Moody's büyümenin hızlanması için tasarruf oranı ve verimlilikte artışı sağlayacak reformlara gereksinim duyulduğunu belirtirken, ekonomi ile bağlantılı kurumların yapılarındaki yıpranmanın da büyüme görünümü üzerinde baskı yarattığının altını çizdi.

Değerlendirmede, hükümet programının yeni açıklanmış olmasına rağmen, reformların uygulanmasına yönelik bir güçlü bir ivme bulunup bulunmadığının açık olmadığı da vurgulanarak, "Hükümetin anayasayı değiştirme hedefi ile bunun ekonomi politikalarının gereksinimlerini geciktirip geciktirmeyeceğine yönelik belirsizlik sürüyor" denildi.