Afrika'da tedavi gören HIV pozitiflerin yaşam süresinin normale yakın olduğu belirlendi.
British Columbia ve Ottawa üniversitelerinden bilim insanlarının yaptığı kapsamlı araştırmaya göre, virüsün kapılmasından sonra hemen başlanan tedavi yaşam süresini büyük ölçüde uzatıyor.
Bilim insanları ayrıca, tedavi gören kadınların ömrünün, erkeklerinkinden daha uzun olduğunu belirtti.
Roma'da yapılan ve AIDS konusundaki gelişmelerin ele alındığı konferansa katılan Ottawa Üniversitesi’nden Edward Mills, bu sonuçların kaynakların sınırlı olduğu bölgelerde hastalığın ''ölüm cezası'' olarak kabul edilmemesi gerektiğini gösterdiğini söyledi.
Uganda'da yapılmış olsa da araştırmanın, tedavi imkânın bulunduğu diğer Afrika ülkelerindeki durumu da yansıttığı vurgulandı.
2000-2009'da tedaviye başlayan 22 bin 315 kişinin sağlık durumunu inceleyen bilim insanları, 20 yaşındaki erkeklerin 19, kadınların 30,6, 35 yaşındaki erkeklerin 22, kadınların 32,5 yıl daha yaşayabildiğine dikkati çekti. Erkeklerin ömrünün daha kısa olmasının sebebi ise genellikle tedaviye daha geç başlamaları olarak açıklandı.
Bağışıklık hücreleri CD4 sayısıyla ölüm oranı arasında bağlantı olduğunu da belirten araştırmacılar, daha erken tedaviye başlayanlar ve CD4 sayısı daha fazla olanların ömrünün de nispeten uzun olduğunu ifade etti.
Bilim insanlarından Jean Nachega, yaşam süresinin uzunluğunun, uluslararası toplumun ve hükümetlerin ilaçların dağıtılmasını sürekli desteklemesine bağlı olduğunu vurguladı.
Öte yandan Afrika'da yapılan 2 farklı araştırma, eşcinsel erkeklerde virüsün yayılmasını önlemeye yardımcı olduğu bilinen bir ilaç tedavisinin, heteroseksüel erkek ve kadınlarda da etkili olabileceğini gösterdi.
Başka araştırmaların sonuçlarının da konferansta sunulması bekleniyor.
British Columbia ve Ottawa üniversitelerinden bilim insanlarının yaptığı kapsamlı araştırmaya göre, virüsün kapılmasından sonra hemen başlanan tedavi yaşam süresini büyük ölçüde uzatıyor.
Bilim insanları ayrıca, tedavi gören kadınların ömrünün, erkeklerinkinden daha uzun olduğunu belirtti.
Roma'da yapılan ve AIDS konusundaki gelişmelerin ele alındığı konferansa katılan Ottawa Üniversitesi’nden Edward Mills, bu sonuçların kaynakların sınırlı olduğu bölgelerde hastalığın ''ölüm cezası'' olarak kabul edilmemesi gerektiğini gösterdiğini söyledi.
Uganda'da yapılmış olsa da araştırmanın, tedavi imkânın bulunduğu diğer Afrika ülkelerindeki durumu da yansıttığı vurgulandı.
2000-2009'da tedaviye başlayan 22 bin 315 kişinin sağlık durumunu inceleyen bilim insanları, 20 yaşındaki erkeklerin 19, kadınların 30,6, 35 yaşındaki erkeklerin 22, kadınların 32,5 yıl daha yaşayabildiğine dikkati çekti. Erkeklerin ömrünün daha kısa olmasının sebebi ise genellikle tedaviye daha geç başlamaları olarak açıklandı.
Bağışıklık hücreleri CD4 sayısıyla ölüm oranı arasında bağlantı olduğunu da belirten araştırmacılar, daha erken tedaviye başlayanlar ve CD4 sayısı daha fazla olanların ömrünün de nispeten uzun olduğunu ifade etti.
Bilim insanlarından Jean Nachega, yaşam süresinin uzunluğunun, uluslararası toplumun ve hükümetlerin ilaçların dağıtılmasını sürekli desteklemesine bağlı olduğunu vurguladı.
Öte yandan Afrika'da yapılan 2 farklı araştırma, eşcinsel erkeklerde virüsün yayılmasını önlemeye yardımcı olduğu bilinen bir ilaç tedavisinin, heteroseksüel erkek ve kadınlarda da etkili olabileceğini gösterdi.
Başka araştırmaların sonuçlarının da konferansta sunulması bekleniyor.