İnsan beyninin hep olumluları hatırlama eğiliminde olduğunu aktaran Çocuk Doktoru ve Nöroloğu Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, ''Bu nedenle, insanın geleceğindeki huzur, yaşadığı olumlu tecrübelerle mümkündür. Bayramlar bunun için bir fırsattır. Geleceğin yetişkini olacak çocuklara mutlu günler yaşatmalı ve bunu geleceğe geçecek bir miras olarak görmeliyiz. Bayramlar da bu özel günler arasında yer alır. Bu günlerde çocukların olabildiğince mutlu olmalarını, geleceklerine hoş anılar taşımalarını sağlamalıyız” dedi.
Prof. Keskin, “Yeni alınmış bir kıyafet, bir oyuncak, onlar için yapılmış bir yiyecek çocukları mutlu etmeye yetecektir. Bayramlarda çocuklar mutlu edilmelidir. Ayrıca, aile büyüklerinin ziyaret edilmesiyle sağlanabilecek, ailenin bir arada olduğu birlik, bütünlük ortamlarının da çocuklarımıza zenginlik katacağını unutmamalıyız'' diye konuştu.
ÖLÜM ALGISINA DİKKAT
Kabir ziyaretleri konusuna da değinen Prof. Dr. Keskin, çocuklardaki ölüm algısına ilişkin şu bilgileri verdi: ''10 yaşın altındaki çocuklar, soyut kavramları anlayamazlar. Eğer bu yaşın altındaki bir çocuğa ölüm konusunu anlatmak gerekirse, sadece somut kısmı anlatılmalıdır. Yani, vefat eden kişinin toprağın altında yattığı söylenmemelidir. Çocuğun bunu nasıl algılayacağı belli olmaz. Bunun yerine, vefat eden kişiyle daha önce nasıl günler geçirildiği konuşulabilir, 'çiçek götürüp bırakalım' denilebilir. Kabir ziyaretlerinde 10 yaşın altındaki çocuklara ölüm konusu dikkatli anlatılmalıdır. 10 yaşından sonra ise ölüm konusu açıkça anlatılabilir.''
Yaşları 4-7 arasında olan çocuklarda ise daha da dikkatli olunması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Keskin, ''Bu yaşlardaki çocuklarda ölüm kaygısı yüksektir. Bu nedenle, kabir ziyaretine götürülmeleri gerekirse de mutlaka annesinin-babasının çok sağlıklı, evlerinin çok sağlam olduğu vurgusu yapılmalıdır'' dedi.
KURBAN KESİMİNİ İZLETTİRMEYİN
Prof. Dr. Keskin, kurban kesimi sırasında çocukların kesim alanında bulunup bulunmaması konusuna ilişkin ise çocukların 10 yaşından önce kurban kesimini görmemelerinin daha doğru olacağını belirtti.
Prof. Keskin, “Yeni alınmış bir kıyafet, bir oyuncak, onlar için yapılmış bir yiyecek çocukları mutlu etmeye yetecektir. Bayramlarda çocuklar mutlu edilmelidir. Ayrıca, aile büyüklerinin ziyaret edilmesiyle sağlanabilecek, ailenin bir arada olduğu birlik, bütünlük ortamlarının da çocuklarımıza zenginlik katacağını unutmamalıyız'' diye konuştu.
ÖLÜM ALGISINA DİKKAT
Kabir ziyaretleri konusuna da değinen Prof. Dr. Keskin, çocuklardaki ölüm algısına ilişkin şu bilgileri verdi: ''10 yaşın altındaki çocuklar, soyut kavramları anlayamazlar. Eğer bu yaşın altındaki bir çocuğa ölüm konusunu anlatmak gerekirse, sadece somut kısmı anlatılmalıdır. Yani, vefat eden kişinin toprağın altında yattığı söylenmemelidir. Çocuğun bunu nasıl algılayacağı belli olmaz. Bunun yerine, vefat eden kişiyle daha önce nasıl günler geçirildiği konuşulabilir, 'çiçek götürüp bırakalım' denilebilir. Kabir ziyaretlerinde 10 yaşın altındaki çocuklara ölüm konusu dikkatli anlatılmalıdır. 10 yaşından sonra ise ölüm konusu açıkça anlatılabilir.''
Yaşları 4-7 arasında olan çocuklarda ise daha da dikkatli olunması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Keskin, ''Bu yaşlardaki çocuklarda ölüm kaygısı yüksektir. Bu nedenle, kabir ziyaretine götürülmeleri gerekirse de mutlaka annesinin-babasının çok sağlıklı, evlerinin çok sağlam olduğu vurgusu yapılmalıdır'' dedi.
KURBAN KESİMİNİ İZLETTİRMEYİN
Prof. Dr. Keskin, kurban kesimi sırasında çocukların kesim alanında bulunup bulunmaması konusuna ilişkin ise çocukların 10 yaşından önce kurban kesimini görmemelerinin daha doğru olacağını belirtti.