MEHMET SEVİNÇ - Bugünkü günlüğümüzün sayfasını yazmaya milli gururumuz İpek Şenoğlu’yla başlamak istedim. Roland Garros’ta ana tablo maçı oynayan ilk Türk raket olan tenisçimiz partneri Yanina Wickmayer ile birlikte 9 numaralı korta çıktı. Rakipler zorluydu: 14 numaralı seribaşları Chia-Jung Chuang ve Sania Mirza. İlk sette Şenoğlu ve Wickmayer rakiplerini zorlasa da ikinci set tek taraflı geçti. İlk sette servis avantajını yakalamalarına rağmen 7-5’le bu seti kaybeden Şenoğlu ve partneri, ikinci setteyse 6-1’le rakiplerine boyun eğdi. Ancak yine de İpek Roland Garros’ta ana tablo maçı oynamanın gururunu yaşadı.
Tekler maçlarına döndüğümüzdeyse Phillippe Chatrier’de ilk maç Britanyanın bir numarası Andy Murray için ayrılmıştı. Dünya sıralamasında ilk yüzde olmamasına rağmen,Potito Starace toprak zeminde zor bir rakipti ve Murray için ciddi bir testti. Bu zemine henüz tam olarak adapte olamamış olan Murray rakibi karşısında çok zorlandı. Maçın kırılma anıysa 2. setin sonuydu. Starace 5-1 öne geçmişti ve herşey onun lehine gelişiyordu. Fakat Murray belki de eski koçu Brad Gilbert’ın kendine öğrettiklerini hatırladı ve asla skora takılmadı. 5-2 ve 5-4’te iki set puanı çeviren İskoç tenisçi, üst üste kazandığı altı oyunla seti 7-5 aldı. Bu andan sonra yalnızca setlerde değil, mental olarak da öne geçen Murray, 4. seti de 6-4 kazanarak üst üste 2. yıl Roland Garros’ta 3. tura yükseldi.
Bayanlarda gün Ruslar’ındı. Dinara Safina, Maria Sharapova ve Anastasiya Pavlyuchenkova turu geçen isimlerdi. Yaklaşık 10 ay kortlardan uzak kaldıktan sonra, sezonu yılın en zorlu döneminde, toprak zemin turnuvalarında açan Sharapova’nın Roland Garros’ta neler yapacağını merak ediyorduk açıkçası. İlk tur maçında zorlanması ve ikinci turdaki rakibinin de bu zeminin etkili oyuncusu (en azından eskiden öyleydi) Nadia Petrova olması, bize onun Paris’te fazla kalamayacağını düşündürtmüştü. Fakat Sharapova zorlu maçı final seti 8-6 olmak üzere kazanmayı bildi. Mücadelenin belki de en ilginç notu, Petrova’nın 2 saati aşkın maç süresi boyunca berabere kortundaki hiçbir servisini Sharapova’nın forehand’ine atmaması oldu. Buna karşılık avantaj tarafındaysa genelde servislerini forehand yönüne kullanmayı tercih etti. Sharapova’nın servisleriyse çeşitlilik anlamında daha zengindi.
Turnuvanın bir numaralı favorisi olarak görünen Dinara Safina etkileyici performansını bugün de sürdürdü. İlk maçında oyun kaybetmeyen Rus raket, 2. maçında yurttaşı Vitalia Diatchenko’ya iki oyun verdi. Safina, rakibi karşısında bu denli üstün olmasına karşın ikinci servislerinde yaşadığı sıkıntı gözlerden kaçmadı. Maç süresince bu servislerden yalnızca 4 puan alabilen Rus tenisçinin en zayıf noktası da buymuş gibi duruyor. Fizik kondisyon açısından mükemmel konumda olan Safina kupaya yakın. Maçlarını da kısa sürede noktalaması 2. haftaya enerjik girmesi için önemli.
Geçtiğimiz yıl Safina’yı finalde mağlup ederek kariyerinin ilk Grand Slam şampiyonluğuna uzanan Ivanovic zorlu ilk tur maçının ardından 2. turda son derece rahat gözüktü. Sırp tenisçi Taylandlı Tamarine Tanasugarn karşısında 6-1 ve 6-2 ile sonuca gitti. %76 gibi mükemmel bir ilk servis yüzdesi tutturan eski bir numara, beş kez rakibinin servisini kırarken, sadece bir saat beş dakika kortta kaldı. Geçen yılın finalistleri Dinara Safina ve Ana Ivanovic’i bu kez çeyrek finalde karşı karşıya oynarken görebiliriz.
Tekler maçlarına döndüğümüzdeyse Phillippe Chatrier’de ilk maç Britanyanın bir numarası Andy Murray için ayrılmıştı. Dünya sıralamasında ilk yüzde olmamasına rağmen,Potito Starace toprak zeminde zor bir rakipti ve Murray için ciddi bir testti. Bu zemine henüz tam olarak adapte olamamış olan Murray rakibi karşısında çok zorlandı. Maçın kırılma anıysa 2. setin sonuydu. Starace 5-1 öne geçmişti ve herşey onun lehine gelişiyordu. Fakat Murray belki de eski koçu Brad Gilbert’ın kendine öğrettiklerini hatırladı ve asla skora takılmadı. 5-2 ve 5-4’te iki set puanı çeviren İskoç tenisçi, üst üste kazandığı altı oyunla seti 7-5 aldı. Bu andan sonra yalnızca setlerde değil, mental olarak da öne geçen Murray, 4. seti de 6-4 kazanarak üst üste 2. yıl Roland Garros’ta 3. tura yükseldi.
Bayanlarda gün Ruslar’ındı. Dinara Safina, Maria Sharapova ve Anastasiya Pavlyuchenkova turu geçen isimlerdi. Yaklaşık 10 ay kortlardan uzak kaldıktan sonra, sezonu yılın en zorlu döneminde, toprak zemin turnuvalarında açan Sharapova’nın Roland Garros’ta neler yapacağını merak ediyorduk açıkçası. İlk tur maçında zorlanması ve ikinci turdaki rakibinin de bu zeminin etkili oyuncusu (en azından eskiden öyleydi) Nadia Petrova olması, bize onun Paris’te fazla kalamayacağını düşündürtmüştü. Fakat Sharapova zorlu maçı final seti 8-6 olmak üzere kazanmayı bildi. Mücadelenin belki de en ilginç notu, Petrova’nın 2 saati aşkın maç süresi boyunca berabere kortundaki hiçbir servisini Sharapova’nın forehand’ine atmaması oldu. Buna karşılık avantaj tarafındaysa genelde servislerini forehand yönüne kullanmayı tercih etti. Sharapova’nın servisleriyse çeşitlilik anlamında daha zengindi.
Turnuvanın bir numaralı favorisi olarak görünen Dinara Safina etkileyici performansını bugün de sürdürdü. İlk maçında oyun kaybetmeyen Rus raket, 2. maçında yurttaşı Vitalia Diatchenko’ya iki oyun verdi. Safina, rakibi karşısında bu denli üstün olmasına karşın ikinci servislerinde yaşadığı sıkıntı gözlerden kaçmadı. Maç süresince bu servislerden yalnızca 4 puan alabilen Rus tenisçinin en zayıf noktası da buymuş gibi duruyor. Fizik kondisyon açısından mükemmel konumda olan Safina kupaya yakın. Maçlarını da kısa sürede noktalaması 2. haftaya enerjik girmesi için önemli.
Geçtiğimiz yıl Safina’yı finalde mağlup ederek kariyerinin ilk Grand Slam şampiyonluğuna uzanan Ivanovic zorlu ilk tur maçının ardından 2. turda son derece rahat gözüktü. Sırp tenisçi Taylandlı Tamarine Tanasugarn karşısında 6-1 ve 6-2 ile sonuca gitti. %76 gibi mükemmel bir ilk servis yüzdesi tutturan eski bir numara, beş kez rakibinin servisini kırarken, sadece bir saat beş dakika kortta kaldı. Geçen yılın finalistleri Dinara Safina ve Ana Ivanovic’i bu kez çeyrek finalde karşı karşıya oynarken görebiliriz.