BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Kendilerine karşı kullanılan dilin tehditkar olduğunu söyleyen Demirtaş, "Bu tuzağa düşmeyeceğiz" dedi.
Demirtaş, İmralı'ya gitme önerilerine de engel çıkarılmamasını istedi.
Selahattin Demirtaş, özetle şunları söyledi:
“Türkiye neyin bayramınını yapacak? Son iki ayda yarısı PKK’lı, yarısı asker toplam 100’e yakın insan öldü.
Bayramlaşma konusunda bize karşı böylesi resmi bir tavır ortaya konulmuşsa biz de gidip zorla bayramlaşacağız tutumu içerisinde olmayız. Parti olarak, teşkilatlarımızda yapılacak bayramlaşmanın iptal edilmesini de tartışıyoruz.
BDP’yle ile bayramlaşmayarak ‘hedef gösterir, intikam alır ve kamuoyunun gazını alırız’ gibi bir anlayış var ki, bu çok çirkin, çok ucuz bir yaklaşımdır.
'BU TEZATI HERKES GÖRSÜN'
Kimse Milliyetçi Hareket Partisi'ni suçlamıyor. Şiddet önerisi yapan bir partiyi herkes neredeyse alkışlayacak. ‘Müzakere edelim, tartışalım’ diye rol almaya çalışıyoruz, bizi şiddet yanlısı ilan ediyorlar. Bu tezatı herkesin görmesi lazım.
'ORTADA BDP BIRAKMADINIZ Kİ'
İki yıl içerisinde BDP’nin 3 bine yakın kadrosunu tutukladınız. Bir parti kapatıldı. Baraj engeli içerisinde seçime girdik. Şu anda istifalardan dolayı BDP yöneticisiz kaldı.
Ortada bir BDP bırakmadınız ki... Hangi BDP bu sürece katkı sunacaktı? Kolunu kanadını kırdığınız BDP'den nasıl böyle bir şey beklersiniz?
'İMARALI YOLUNA ENGEL ÇIKARILMASIN'
İmralı’ya gitme konusunda başvuru yaptık. Hükümet bunu sağduğuyla değerlendirmelidir. Bugüne kadar Türkiye'nin değişik cezaevlerine defalarca gidip tutukluları, hükümlüleri ziyaret ettik.
İmralı da resmi olarak F tipi statüsündedir. Dolayısıyla bir milletvekilinin oraya gitmesinin önünde hiçbir hukuki engel yoktur. Umut ediyorum ki, hukuki ya da siyasi hiçbir engel çıkmaz.
'CHP'YLE DE GÖRÜŞEBİLİRİZ'
İmralı'da görüşme olsa dahi Sayın Cumhurbaşkanı’ndan TBMM Başkanı’na kadar ‘Akil İnsanlar Komisyonu’ oluşması için yazar ve aydınlarla, değişik çevrelerle görüşmelerimizi sürdüreceğiz. CHP’yle de biraraya gelme durumumuz olabilir.
'ELİMİZDE SİHİRLİ DEĞNEK YOK'
Bu tür girişimler de destek bulmazsa, gerçekten elimizde sihirli değnek yok. Kaybolan bu diyalog ortamının yeniden tesis edilmesi, kopan iplerin -nereden kopmuşsa- tekrar bağlanması gerekiyor.
'BU TUZAĞA DÜŞMEYECEĞİZ'
AKP'nin kullandığı tahrik ve tehdit eden, hedef gösteren bu dile rağmen biz diyalog kanallarını tıkamadık. Sayın Başbakan’ın kulladığı dili üç gün kullansam, herhalde beni idamla yargılarlar. Biz bu tuzağa düşmeyecek, tahriklere kapılmayacağız.”
Kendilerine karşı kullanılan dilin tehditkar olduğunu söyleyen Demirtaş, "Bu tuzağa düşmeyeceğiz" dedi.
Demirtaş, İmralı'ya gitme önerilerine de engel çıkarılmamasını istedi.
Selahattin Demirtaş, özetle şunları söyledi:
“Türkiye neyin bayramınını yapacak? Son iki ayda yarısı PKK’lı, yarısı asker toplam 100’e yakın insan öldü.
Bayramlaşma konusunda bize karşı böylesi resmi bir tavır ortaya konulmuşsa biz de gidip zorla bayramlaşacağız tutumu içerisinde olmayız. Parti olarak, teşkilatlarımızda yapılacak bayramlaşmanın iptal edilmesini de tartışıyoruz.
BDP’yle ile bayramlaşmayarak ‘hedef gösterir, intikam alır ve kamuoyunun gazını alırız’ gibi bir anlayış var ki, bu çok çirkin, çok ucuz bir yaklaşımdır.
'BU TEZATI HERKES GÖRSÜN'
Kimse Milliyetçi Hareket Partisi'ni suçlamıyor. Şiddet önerisi yapan bir partiyi herkes neredeyse alkışlayacak. ‘Müzakere edelim, tartışalım’ diye rol almaya çalışıyoruz, bizi şiddet yanlısı ilan ediyorlar. Bu tezatı herkesin görmesi lazım.
'ORTADA BDP BIRAKMADINIZ Kİ'
İki yıl içerisinde BDP’nin 3 bine yakın kadrosunu tutukladınız. Bir parti kapatıldı. Baraj engeli içerisinde seçime girdik. Şu anda istifalardan dolayı BDP yöneticisiz kaldı.
Ortada bir BDP bırakmadınız ki... Hangi BDP bu sürece katkı sunacaktı? Kolunu kanadını kırdığınız BDP'den nasıl böyle bir şey beklersiniz?
'İMARALI YOLUNA ENGEL ÇIKARILMASIN'
İmralı’ya gitme konusunda başvuru yaptık. Hükümet bunu sağduğuyla değerlendirmelidir. Bugüne kadar Türkiye'nin değişik cezaevlerine defalarca gidip tutukluları, hükümlüleri ziyaret ettik.
İmralı da resmi olarak F tipi statüsündedir. Dolayısıyla bir milletvekilinin oraya gitmesinin önünde hiçbir hukuki engel yoktur. Umut ediyorum ki, hukuki ya da siyasi hiçbir engel çıkmaz.
'CHP'YLE DE GÖRÜŞEBİLİRİZ'
İmralı'da görüşme olsa dahi Sayın Cumhurbaşkanı’ndan TBMM Başkanı’na kadar ‘Akil İnsanlar Komisyonu’ oluşması için yazar ve aydınlarla, değişik çevrelerle görüşmelerimizi sürdüreceğiz. CHP’yle de biraraya gelme durumumuz olabilir.
'ELİMİZDE SİHİRLİ DEĞNEK YOK'
Bu tür girişimler de destek bulmazsa, gerçekten elimizde sihirli değnek yok. Kaybolan bu diyalog ortamının yeniden tesis edilmesi, kopan iplerin -nereden kopmuşsa- tekrar bağlanması gerekiyor.
'BU TUZAĞA DÜŞMEYECEĞİZ'
AKP'nin kullandığı tahrik ve tehdit eden, hedef gösteren bu dile rağmen biz diyalog kanallarını tıkamadık. Sayın Başbakan’ın kulladığı dili üç gün kullansam, herhalde beni idamla yargılarlar. Biz bu tuzağa düşmeyecek, tahriklere kapılmayacağız.”