Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Kalkınma Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hilmi Erdoğan Yayla, DOKA'nın, Doğu Karadeniz'deki flora ve faunanın kaçakçılığa karşı korunması için bazı tedbirler geliştirdiğini belirterek, ''Doğu Karadeniz, endemik bitki örtüsü ve yaban hayvanı bakımından büyük bir potansiyele sahip. Bu potansiyelin kaçakçılığa, casusluğa karşı korunması gerekir'' dedi.
Gümüşhane Üniversitesi öğretim üyesi de olan Yrd. Doç. Dr. Yayla, bölgede yapılan bitki kaçakçılığında, yabancılara suç bulmaktan önce iğneyi insanın kendisine batırması gerektiğini söyledi.
Bu konuda herkese çok önemli görevler düştüğünü kaydeden Yayla, ''Sahibi bulunduğumuz bu nadir bitki örtüsünün, yaban hayatının öncelikle potansiyelini ortaya çıkarmamız gerekiyor. Bu potansiyelle bilgi üretmek üzere başta üniversitelere, ilgili birimlere, kamuya, topluma ve girişimcilere önemli görevler düşüyor. Bizler, bu nadir bitki örtüsünün ve yaban hayatının potansiyellerini kullanmazsak zaten başkaları gelip kullanacaklar'' diye konuştu.
Flora ve fauna kaçakçılığının önüne geçmede bölge halkının, kurum ve kuruluşlarının bölgesine sahip çıkması gerektiğini ifade eden Yayla, şunları kaydetti:
''Burada en önemli yöntem ise patent üretmektir. Patent üretildiği sürece bölgedeki flora ve fauna ile ilgili bilgi artacaktır. Flora ve faunanın endüstriyel, turizm ve sosyal anlamda kullanma kapasitesi artacaktır. Sonuç olarak da kaçakçılıkla ilgili olarak eğilimler azalır. Çünkü bir şeyin bilgisine, patentine sahipseniz, aslında ona bir anlamda sahipsiniz demektir. Bilgi güç demektir. Patent üretmek için de araştırma ve geliştirmeye yapılan yatırımların artırılması gerekmektedir. Bilimsel araştırma projelerinin çoğaltılması gerekiyor. Bu anlamda TÜBİTAK olsun, üniversiteler olsun önemli oranlarda fonlar aktarmaktadır. Bunlar kullanılabilir ve sonuçta Doğu Karadeniz'deki endemik bitki örtüsü ve yaban hayatı ile ilgili potansiyel patentleştirilip ticarileştirilebilir ve önemli bir katma değer sağlanabilir ve kaçakçılığın da önüne geçilebilir.''
DOKA'nın, Doğu Karadeniz'deki flora ve faunanın kaçakçılığa karşı korunması için bazı tedbirler geliştirdiğini de anlatan Yayla, şöyle konuştu:
''Doğu Karadeniz, endemik bitki örtüsü ve yaban hayvanı bakımından büyük bir potansiyeline sahip. Bu potansiyelin kaçakçılığa, casusluğa karşı korunması gerekir. Bölge kalkınmasında, bölge stratejisinde bununla ilgili alınacak tedbirleri ortaya koymuştur. Özellikle üniversitelerle işbirliği halinde bölgedeki flora ve faunanın araştırılması, endemik bitki envanterinin yapılması ile ilgili mali ve teknik anlamda destek sağlanmaktadır. Biz inanıyoruz ki, bölgedeki flora ve fauna bölge halkı, sivil toplum kuruluşları tarafından, kamu kurum ve kuruluşları tarafından sahiplenildiği sürece üniversitelerde Kalkınma Ajansı işbirliği sayesinde daha fazla korunacaktır.''
Gümüşhane Üniversitesi öğretim üyesi de olan Yrd. Doç. Dr. Yayla, bölgede yapılan bitki kaçakçılığında, yabancılara suç bulmaktan önce iğneyi insanın kendisine batırması gerektiğini söyledi.
Bu konuda herkese çok önemli görevler düştüğünü kaydeden Yayla, ''Sahibi bulunduğumuz bu nadir bitki örtüsünün, yaban hayatının öncelikle potansiyelini ortaya çıkarmamız gerekiyor. Bu potansiyelle bilgi üretmek üzere başta üniversitelere, ilgili birimlere, kamuya, topluma ve girişimcilere önemli görevler düşüyor. Bizler, bu nadir bitki örtüsünün ve yaban hayatının potansiyellerini kullanmazsak zaten başkaları gelip kullanacaklar'' diye konuştu.
Flora ve fauna kaçakçılığının önüne geçmede bölge halkının, kurum ve kuruluşlarının bölgesine sahip çıkması gerektiğini ifade eden Yayla, şunları kaydetti:
''Burada en önemli yöntem ise patent üretmektir. Patent üretildiği sürece bölgedeki flora ve fauna ile ilgili bilgi artacaktır. Flora ve faunanın endüstriyel, turizm ve sosyal anlamda kullanma kapasitesi artacaktır. Sonuç olarak da kaçakçılıkla ilgili olarak eğilimler azalır. Çünkü bir şeyin bilgisine, patentine sahipseniz, aslında ona bir anlamda sahipsiniz demektir. Bilgi güç demektir. Patent üretmek için de araştırma ve geliştirmeye yapılan yatırımların artırılması gerekmektedir. Bilimsel araştırma projelerinin çoğaltılması gerekiyor. Bu anlamda TÜBİTAK olsun, üniversiteler olsun önemli oranlarda fonlar aktarmaktadır. Bunlar kullanılabilir ve sonuçta Doğu Karadeniz'deki endemik bitki örtüsü ve yaban hayatı ile ilgili potansiyel patentleştirilip ticarileştirilebilir ve önemli bir katma değer sağlanabilir ve kaçakçılığın da önüne geçilebilir.''
DOKA'nın, Doğu Karadeniz'deki flora ve faunanın kaçakçılığa karşı korunması için bazı tedbirler geliştirdiğini de anlatan Yayla, şöyle konuştu:
''Doğu Karadeniz, endemik bitki örtüsü ve yaban hayvanı bakımından büyük bir potansiyeline sahip. Bu potansiyelin kaçakçılığa, casusluğa karşı korunması gerekir. Bölge kalkınmasında, bölge stratejisinde bununla ilgili alınacak tedbirleri ortaya koymuştur. Özellikle üniversitelerle işbirliği halinde bölgedeki flora ve faunanın araştırılması, endemik bitki envanterinin yapılması ile ilgili mali ve teknik anlamda destek sağlanmaktadır. Biz inanıyoruz ki, bölgedeki flora ve fauna bölge halkı, sivil toplum kuruluşları tarafından, kamu kurum ve kuruluşları tarafından sahiplenildiği sürece üniversitelerde Kalkınma Ajansı işbirliği sayesinde daha fazla korunacaktır.''