MAZLUMDER Genel Sekreteri Emre Yurtalan ve Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, suç duyurusunda bulunmadan önce Ankara Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı.
Yurtalan, ''Karadayı'ya ait olduğu belirtilen ses kayıtlarının'' kamuoyuna yansıdığını ifade ederek, ''Bu ses kayıtlarıyla beraber aslında Türkiye'nin o dönemde çok olağanüstü bir süreçten geçtiği, askeri vesayet rejimini andıran bazı müdahalelerin, beyanların, telkinlerin olduğu net bir şekilde ortaya çıkmıştır'' dedi.
Bu ses kayıtlarının şu ana kadar yalanlanmadığını, doğruluğu noktasında da herhangi bir inceleme yapılmadığını kaydeden Yurtalan, savcılık makamının, resen soruşturma yapma yetkisini kullanarak soruşturma başlatmasını beklediklerini ancak herhangi bir soruşturma başlatılmaması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunma kararı verdiklerini söyledi.
Öncelikle, ses kayıtlarındaki beyanların, Karadayı'ya ait olup olmadığının tespit edilmesini, kayıtlarda adları geçen kişilerin de tanık olarak dinlenilerek, kendilerine baskı ve telkinde bulunulup bulunulmadığı konusunda beyanlarının alınmasını talep ettiklerini belirten Yurtalan, ''Ses kayıtlarında ifade edilen hususlar gerçeği yansıtıyorsa İsmail Hakkı Karadayı hakkında TCK'nın 309, 311. ve 312. maddelerinde belirtilen suçlardan cezalandırılması için dava açılmasını talep ediyoruz'' diye konuştu.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi ise Cumhuriyet savcılarını göreve çağırarak, şunları söyledi: ''Birifinglendirilememiş, birkaç cesur savcıyı, birkaç cesur iyi adamı arıyoruz. Bu birkaç cesur iyi adamın açacağı bir kapı, bu ülkeyi apaydınlık yapacaktır, karanlık hiçbir köşesini bırakmayacaktır. Çünkü darbeciler, karanlık neredeyse orada yuvalanıyorlar, orada örgütleniyorlar ve bu ülkenin geleceğini kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için Neron gibi yakmaktan geri durmuyorlar.''
Açıklamaların ardından, Yurtalan ve Tanrıverdi, suç duyurusu dilekçesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sundu.
Yurtalan, ''Karadayı'ya ait olduğu belirtilen ses kayıtlarının'' kamuoyuna yansıdığını ifade ederek, ''Bu ses kayıtlarıyla beraber aslında Türkiye'nin o dönemde çok olağanüstü bir süreçten geçtiği, askeri vesayet rejimini andıran bazı müdahalelerin, beyanların, telkinlerin olduğu net bir şekilde ortaya çıkmıştır'' dedi.
Bu ses kayıtlarının şu ana kadar yalanlanmadığını, doğruluğu noktasında da herhangi bir inceleme yapılmadığını kaydeden Yurtalan, savcılık makamının, resen soruşturma yapma yetkisini kullanarak soruşturma başlatmasını beklediklerini ancak herhangi bir soruşturma başlatılmaması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunma kararı verdiklerini söyledi.
Öncelikle, ses kayıtlarındaki beyanların, Karadayı'ya ait olup olmadığının tespit edilmesini, kayıtlarda adları geçen kişilerin de tanık olarak dinlenilerek, kendilerine baskı ve telkinde bulunulup bulunulmadığı konusunda beyanlarının alınmasını talep ettiklerini belirten Yurtalan, ''Ses kayıtlarında ifade edilen hususlar gerçeği yansıtıyorsa İsmail Hakkı Karadayı hakkında TCK'nın 309, 311. ve 312. maddelerinde belirtilen suçlardan cezalandırılması için dava açılmasını talep ediyoruz'' diye konuştu.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi ise Cumhuriyet savcılarını göreve çağırarak, şunları söyledi: ''Birifinglendirilememiş, birkaç cesur savcıyı, birkaç cesur iyi adamı arıyoruz. Bu birkaç cesur iyi adamın açacağı bir kapı, bu ülkeyi apaydınlık yapacaktır, karanlık hiçbir köşesini bırakmayacaktır. Çünkü darbeciler, karanlık neredeyse orada yuvalanıyorlar, orada örgütleniyorlar ve bu ülkenin geleceğini kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için Neron gibi yakmaktan geri durmuyorlar.''
Açıklamaların ardından, Yurtalan ve Tanrıverdi, suç duyurusu dilekçesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sundu.