İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 22 Aralık 2016'da görülen davanın karar duruşmasında, Yasin Icıl 2 kişiyi ''kasten öldürme'', 3 kişiyi ''kasten öldürmeye teşebbüs'', ''kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma'', ''ruhsatsız silah taşıma'' suçlarından toplam 75 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Davada sanık olan Suat Icıl'ın firari olduğu için dosyası ayrılırken, diğer sanık Ersin Icıl ise beraat etti.
KARDEŞİNİN ANLATIMIYLA ORTAYA ÇIKTI
İstanbul Adalet Sarayı'ndaki duruşmadan sonra iki kardeş tutuklu bulundukları Metris 1 No'lu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu'na geri götürüldü. Beraat eden Ersin Icıl'ın nüfus cüzdanını alan ağabeyi Yasin Icıl, cezaevinden çıkış işlemlerini gerçekleştirerek firar etti.
Söz konusu olay, ertesi gün Ersin Icıl'ın, cezaevi psikoloğuna durumu anlatması üzerine ortaya çıktı.
Bunun üzerine soruşturma başlatan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesi alınan Ersin Icıl, Metris Cezaevi'nde ağabeyi Yasin Icıl ile aynı koğuşta kaldıklarını anlattı.
"AĞABEYİMLE BİRBİRİMİZE ÇOK BENZİYORDUK"
Yargılandıkları davada ağabeyinin ceza aldığını belirten Icıl, "Nezarethanede ağabeyim bana 'cezaevine gittiğimizde ceza aldım, ağabeyim de beraat etti' dememi istedi. Ben de böyle bir şey yapamayacağımı söyledim. Ağabeyim 'intihar ederim' deyince de kabul ettim. Ağabeyim sakal tıraşı oldu. Kimlik kartımı aldı. Ağabeyimle ben birbirimize çok benziyorduk. Yüz, kulak, burun yapımız birbirine benziyordu. Ertesi gün ağabeyimin kaçtığını yetkililere söyledim. Ancak ben ağabeyimin kaçışı ile ilgili herhangi bir plan yapmadım" diye konuştu.
İfadesinin ardından serbest bırakılan Ersin Icıl hakkında daha sonra ''Cezaevindeki tutuklunun kaçmasına imkan sağlama'' suçundan yakalanma kararı çıkartıldı. Bu kapsamda yakalanan Ersin Icıl, sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Söz konusu olaya ilişkin cezaevinde başlatılan adli ve idari soruşturma kapsamında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, 6 infaz koruma memurunun ifadesinin alınacağı öğrenildi.