Geçen yıl ekim ayında, Kirmasti Deresinde avlanan balıkçılar, ağlarına insan kafatası takılması üzerine durumu Mustafakemalpaşa Jandarma Komutanlığı'na bildirdi.
Kafatasını alan jandarma, Altın ailesi başta olmak üzere yakınlarıyla ilgili kayıp başvurusu yapan ailelerle temasa geçti.
Ailelerden alınan örneklerle DNA testi yapılan kafatası, ilçeye Haciali Köyü'nde oturan Nafize ve Ruziye Altın ile uyuştu. DNA testi sonucu kafatasının 16 yıl önce kaybolan Seyfettin Altın'a ait olduğu anlaşıldı.
Kafatasını bir kutu içinde alan aile, köy camiinde cenaze töreni düzenledi. Cenaze törenin ardından Seyfettin Altın'ın kafatası, Hacıali Köyü Mezarlığı'na defnedildi.
SEVGİLİSİYLE BULUŞMAYA GİTMİŞ
Jandarmaya yapılan kayıp başvurusu ve aileden alınan bilgiye göre, Seyfettin Altın'ın 30 Mart 1996 yılında 23 yaşındayken arkadaşlarıyla birlikte Çardakbelen Köyünde oturan sevgilisi R.B. ile görüşmeye gittiği, bir daha da kendisinden haber alınamadığı belirtildi.
Seyfettin Altın ile birlikte Çardakbelen Köyüne giden arkadaşlarının ifadelerinde, ''Çardakbelen Köyüne traktörle gittik. Dönüşte Seyfettin'i köy meydanında bıraktık. Bir daha da kendisini göremedik'' dedikleri öğrenildi.
Kafatasını alan jandarma, Altın ailesi başta olmak üzere yakınlarıyla ilgili kayıp başvurusu yapan ailelerle temasa geçti.
Ailelerden alınan örneklerle DNA testi yapılan kafatası, ilçeye Haciali Köyü'nde oturan Nafize ve Ruziye Altın ile uyuştu. DNA testi sonucu kafatasının 16 yıl önce kaybolan Seyfettin Altın'a ait olduğu anlaşıldı.
Kafatasını bir kutu içinde alan aile, köy camiinde cenaze töreni düzenledi. Cenaze törenin ardından Seyfettin Altın'ın kafatası, Hacıali Köyü Mezarlığı'na defnedildi.
SEVGİLİSİYLE BULUŞMAYA GİTMİŞ
Jandarmaya yapılan kayıp başvurusu ve aileden alınan bilgiye göre, Seyfettin Altın'ın 30 Mart 1996 yılında 23 yaşındayken arkadaşlarıyla birlikte Çardakbelen Köyünde oturan sevgilisi R.B. ile görüşmeye gittiği, bir daha da kendisinden haber alınamadığı belirtildi.
Seyfettin Altın ile birlikte Çardakbelen Köyüne giden arkadaşlarının ifadelerinde, ''Çardakbelen Köyüne traktörle gittik. Dönüşte Seyfettin'i köy meydanında bıraktık. Bir daha da kendisini göremedik'' dedikleri öğrenildi.