Michigan Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan bir deneyde, farelerdeki doğuştan gelen koku duyusu eksikliği, gen terapisi yoluyla tedavi edildi. Bilim insanları, bu gelişmenin, insanlardaki doğuştan gelen koku alamama rahatsızlığının yanı sıra böbrek, göz gibi organlardaki bazı hastalıkların tedavisinde çığır açabileceğini ifade etti.
Hücre yüzeyinde yer alan sil adlı uzantıların olmaması yüzünden koku alamamaya sebep olan anozmi adlı genetik bozukluk, IFT88 adlı proteinin eksikliğinden kaynaklanıyor. Koku duyusu olmayan farelerin, bu eksiklik yüzünden yeterince beslenemediği ve sağlıklı olanlara göre daha erken öldükleri biliniyor. Anozmi, bazı zehirli gazların kokularını algılayamamaya sebep olması yüzünden, insanlar için de ölümcül olabiliyor.
TEDAVİDE GRİP VİRÜSÜ KULLANILDI
Nature Medicine dergisinin internet sitesindeki makaleye göre, yapılan deneyde, bir grip virüsüne içinde IFT88 proteini bulunan normal gen dizileri konuldu. Bu virüs farelerin hücresel düzeyde etkileyerek, normal genleri hücrelerin içine yerleştirdi.
Üç gün süren tedavi sonucunda, farenin hücrelerinin yüzeylerinde sillerin büyüdüğü, beyninin koku almadan sorumlu bölgesinin uyarıldığı ve yeme alışkanlıklarının değiştiği gözlemlendi. Tedaviden sonraki iki hafta içinde farelerin kütlesi ortalama yüzde 60 oranında artarken, koku alma duyuları üzerinde yapılan testlerde sinir hücrelerinin doğru çalıştığı görüldü.
Araştırmacılar, elde edilen başarıya rağmen, farelerdeki gibi bir tedavinin insanlarda uygulanması için zaman gerektiğini belirtti. Koku alamama rahatsızlığını yaşlılık, kafa travması veya kronik sine yerine, genetik olan kişiler için tedavi geliştirilmesinin, kısa bir zamanda olmayacağı ifade edildi.
CİDDİ BOZUKLUKLARA ÇÖZÜM OLABİLİR
Çalışmayı yürüten araştırmacılardan Jeffrey Martens, sillerle ilgili bozukluklardan kaynaklanan tüm hastalıkların tedavisi için önemli bir adım atıldığını ifade etti. Martens, insanlar için tehlikeli olmayan yöntemler üretmeye çalışarak, gece körlüğü, kas hareketi bozuklukları ve bazı ciddi böbrek hastalıklarının gen terapisiyle tedavi edilip edilemeyeceğini araştıracaklarını açıkladı.
Deneyde yer alan araştırmacılar, bu gelişmenin sadece genetik bozuklukları düzeltmede etkili olduğunu vurgularken, yaşlılık ya da travma gibi sebeplerle oluşan koku alma bozukluğuna tedavi bulmak için çalışılmarın hızlandırılması gerektiğinin altını çizdi.
Hücre yüzeyinde yer alan sil adlı uzantıların olmaması yüzünden koku alamamaya sebep olan anozmi adlı genetik bozukluk, IFT88 adlı proteinin eksikliğinden kaynaklanıyor. Koku duyusu olmayan farelerin, bu eksiklik yüzünden yeterince beslenemediği ve sağlıklı olanlara göre daha erken öldükleri biliniyor. Anozmi, bazı zehirli gazların kokularını algılayamamaya sebep olması yüzünden, insanlar için de ölümcül olabiliyor.
TEDAVİDE GRİP VİRÜSÜ KULLANILDI
Nature Medicine dergisinin internet sitesindeki makaleye göre, yapılan deneyde, bir grip virüsüne içinde IFT88 proteini bulunan normal gen dizileri konuldu. Bu virüs farelerin hücresel düzeyde etkileyerek, normal genleri hücrelerin içine yerleştirdi.
Üç gün süren tedavi sonucunda, farenin hücrelerinin yüzeylerinde sillerin büyüdüğü, beyninin koku almadan sorumlu bölgesinin uyarıldığı ve yeme alışkanlıklarının değiştiği gözlemlendi. Tedaviden sonraki iki hafta içinde farelerin kütlesi ortalama yüzde 60 oranında artarken, koku alma duyuları üzerinde yapılan testlerde sinir hücrelerinin doğru çalıştığı görüldü.
Araştırmacılar, elde edilen başarıya rağmen, farelerdeki gibi bir tedavinin insanlarda uygulanması için zaman gerektiğini belirtti. Koku alamama rahatsızlığını yaşlılık, kafa travması veya kronik sine yerine, genetik olan kişiler için tedavi geliştirilmesinin, kısa bir zamanda olmayacağı ifade edildi.
CİDDİ BOZUKLUKLARA ÇÖZÜM OLABİLİR
Çalışmayı yürüten araştırmacılardan Jeffrey Martens, sillerle ilgili bozukluklardan kaynaklanan tüm hastalıkların tedavisi için önemli bir adım atıldığını ifade etti. Martens, insanlar için tehlikeli olmayan yöntemler üretmeye çalışarak, gece körlüğü, kas hareketi bozuklukları ve bazı ciddi böbrek hastalıklarının gen terapisiyle tedavi edilip edilemeyeceğini araştıracaklarını açıkladı.
Deneyde yer alan araştırmacılar, bu gelişmenin sadece genetik bozuklukları düzeltmede etkili olduğunu vurgularken, yaşlılık ya da travma gibi sebeplerle oluşan koku alma bozukluğuna tedavi bulmak için çalışılmarın hızlandırılması gerektiğinin altını çizdi.