Almanya’da 2004’te Sandro S. ile evlenen ancak, çocukları olmayan 29 yaşındaki Ines S. eşiyle birlikte tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmak istedi.
2008 yılının Mart ayında spermleri yumurtaya enjekte edilen kadının eşi, kısa bir süre sonra motosiklet kazasında öldü.
KLİNİK YETKİLİLERİ İZİN VERMEDİ
Kliniğin elinde dokuz adet döllendmiş yumurta kaldı. Ines S., dondurulmuş yumurtalar vasıtasıyla eşinden bebek sahibi olmak istedi.
Klinik, erkeğin ölmüş olduğunu gerekçe göstererek, döllenmiş yumurtalarla annenin hamile kalmasına karşı çıktı.
Klinik yetkililerinin Embriyo Koruma Kanunu’nu gerekçe göstererek izin vermemesi üzerine dava açıldı.
2008 yılının Mart ayında spermleri yumurtaya enjekte edilen kadının eşi, kısa bir süre sonra motosiklet kazasında öldü.
KLİNİK YETKİLİLERİ İZİN VERMEDİ
Kliniğin elinde dokuz adet döllendmiş yumurta kaldı. Ines S., dondurulmuş yumurtalar vasıtasıyla eşinden bebek sahibi olmak istedi.
Klinik, erkeğin ölmüş olduğunu gerekçe göstererek, döllenmiş yumurtalarla annenin hamile kalmasına karşı çıktı.
Klinik yetkililerinin Embriyo Koruma Kanunu’nu gerekçe göstererek izin vermemesi üzerine dava açıldı.
Klinik, ölmüş bir erkeğin spermiyle izni olmadan çocuk yapılamayacağını savundu.
YARGIÇLAR ANNENİN TALEBİNİ HAKLI BULDU
Neubrandenburg Bölge Mahkemesi davayı reddetti.
Bunun üzerine dava Rostock Yüksek Bölgesel Mahkemesi’ne götürüldü.
Yargıçlar, çiftin erkeğin rızasıyla ölmeden önce kliniğe başvurduğunu dikkate alarak annenin talebini haklı buldu.
Böylece eşini kaybetmesinden 2 yıl sonra kadının eşi Sadro S.’nin bebeğini dünyaya getirebilmesinin yolu açılmış oldu.
YARGIÇLAR ANNENİN TALEBİNİ HAKLI BULDU
Neubrandenburg Bölge Mahkemesi davayı reddetti.
Bunun üzerine dava Rostock Yüksek Bölgesel Mahkemesi’ne götürüldü.
Yargıçlar, çiftin erkeğin rızasıyla ölmeden önce kliniğe başvurduğunu dikkate alarak annenin talebini haklı buldu.
Böylece eşini kaybetmesinden 2 yıl sonra kadının eşi Sadro S.’nin bebeğini dünyaya getirebilmesinin yolu açılmış oldu.