İlişkili Haberler
17 Eylül 2020'de İstanbul'un Ataşehir ilçesinde bir rezidansın sekizinci katından düşerek hayatını kaybeden Şeyda Yılmaz'ın şüpheli ölümüne ilişkin dava açıldı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede şüphelilerin yakın arkadaş oldukları, 17 Eylül 2020 günü akşam saatlerinde beraber Ataşehir'de bulunan bir restorana gittikleri anlatıldı.
Şüphelilerin yan masada oturan Şeyda Yılmaz ve iş yerinden arkadaşı Evrim Özçelik'in masasına giderek yanlarına oturdukları ve sohbet ettikleri anlatılan iddianamede, saatin geç olması nedeniyle Evrim Özçelik'in kalkmak istediği, şüphelilerin de Şeyda Yılmaz'ı kolundan tutarak "Burada kalmak istiyor" dediği ifade edildi.
Özçelik'in restorandan ayrıldığı ve Şeyda Yılmaz'ın şüphelilerle birlikte restorandan ayrıldıkları belirtilirken, Şeyda Yılmaz'ın çok alkollü olması nedeniyle aracı şüpheli Muhammet Demir'in kullandığı ve Demir'e ait Ataşehir'de bulunan bir rezidansın 8. katına çıktıkları kaydedildi.
ANNE KIZININ İNTİHAR EDEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEDİĞİNİ SÖYLEDİ
Şüphelilerden Emre Ateş'in ifadesinde Şeyda Yılmaz'ın kendi isteği doğrultusunda cinsel birliktelik yaşadıklarını, Yılmaz'ın sigara ve su istemesi üzerine olay yerinden ayrıldığını ve olay yerine dönerken diğer şüpheli Muhammet Demir'in kendisini arayarak Yılmaz'ın aşağıya atladığını söylediğine yer verildi.
Diğer şüpheli Muhammet Demir'in ifadesinde ise Emre Ateş'in rezidanstan eşiyle görüşmek için ayrılmasının ardından Şeyda Yılmaz'a durumu söylediği ve birkaç dakika sonra dışarıdan küt diye bir ses duyduğu, aşağıya baktığında Şeyda Yılmaz'ın yerde yattığını görmesi üzerine güvenlik görevlilerine haber verdiği hatırlatıldı.
Şüphelilerin üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği belirtilirken maktul Şeyda Yılmaz'ın annesi Ayten Yılmaz'ın kızının herhangi bir sorununun olmadığı ve kızının intihar edebileceğini düşünmediğini söylediğine yer verildi.
MAKTULÜN TIRNAKLARINDA İKİ ŞÜPHELİYE AİT DNA PROFİLİ TESPİT EDİLDİ
Adli Tıp raporlarında ise maktulün tırnak örneklerinde her iki şüpheliye ait DNA profillerinin tespit edildiği, vücudunda şüpheli Emre Ateş'e ait PSA ve sperm hücresine rastlandığı vurgulandı.
Raporda mağdurun genital bölge muayenesinde travmatik bir bulgu tespit edilmediği ancak cinsel saldırı olaylarında bulgu görülmeyebileceği de belirtildi. Bu nedenle tespit edilen bulguların cinsel saldırı bulgusu olup olmadığının tıbben ayrımının yapılamadığı söylendi.
ÇANTASI ÜZERİNDE BULUNDU
İddianamenin değerlendirme kısmında şüphelilerin eylem birliği içerisinde hareket ettikleri, maktule zorla cinsel saldırıda bulundukları iddia edildi. Maktulün düştüğü odanın kapısının içeriden kilitli olmasının, kapı anahtarının maktulün bulunduğu tarafta kilit üzerinde takılı olduğu ve maktulün üzerinde ayakkabısı, çantası ve kıyafetlerinin üzerinde bulunmasının cinsel saldırı olayını doğruladığı öne sürüldü. Maktulün çantasının üzerinde bulunmasıyla ilişkin olay yerinden kurtulmaya çalıştığı ve şüphelilerin buna engel olduklarının anlaşıldığı değerlendirmesi yapıldı.
MÜEBBET VE 33 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENDİ
İddianamede şüphelilerin cinsel saldırıda bulundukları, maktulün hürriyetini tehdit ettikleri ve cebir kullanarak Şeyda Yılmaz'ı intihara sürükledikleri öne sürüldü.
İddianamede şüpheliler Muhammet Demir ve Emre Ateş'in "Birden fazla kişi ile cinsel saldırı", "Birden fazla kişiyle cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "Cebir ve tehdit kullanarak kişiyi intihara sürükleme" suçlarından ayrı ayrı müebbet ve 21'er yıldan 33'er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi.
Tutuksuz şüpheliler önümüzdeki günlerde iddianameyi kabul eden Anadolu 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.