Mannheim Çöp Toplama ve Geri Dönüştürme şirketinde çalışan iki çocuk babası Mehmet Güler'in hayatı, firmanın avlusundaki kağıt toplama konteynerinden sarkan bir çocuk karyolası görmesiyle değişti.
Yanındaki arkadaşı Güler'e, "Senin çocukların var, sen bunu kullanamaz mısın?" diye sorunca, karyolayı kendi evine götürmenin mantıklı olacağını düşündü. Ancak bu basit karar büyük sonuçlar doğurdu.
Mehmet Güler'in karyolayı kendi arabasına götürdüğünü gören firma yetkilileri, onu işten çıkardı. Sebep ise, "firmaya ait eşyayı çalması"!
Bu açıklamayı duyan Mehmet Güler zaten geri dönüştürülemeyecek bir malı çöpten aldığını söyledi, ancak firmanın kararında bir değişiklik olmadı. "Hırsızlık"la suçlanmayı içine sindiremeyen Güler ise hakkını hukuk yolu ile aramaya başladı.
Güler bu konu ile ilgili basına konuşmak istemiyor. Sadece avukatı Thomas Karl aracılığı ile şu mesajı iletiyor: "Bu kararımın böyle bir cezaya yol açabileceğini aklıma bile getirmemiştim. 9 yıldır Mannheim Çöp Toplama ve Geri Dönüştürme şirketinde çalışıyorum. Kullanılmış kağıtları geri dönüştürme bölümünde görevliyim. Çocuk karyolası meselesine gelince; onun her halukarda çöpe gidecek bir nesne olduğunu düşündüm, "firmanın malı" gözüyle bakmadım."
MAHKEME KARAR VEREMİYOR
Şimdi Mehmet Güler'in bu itirazı Mannheim İş Mahkemesi'nde görüşülüyor. Ancak soru o kadar çetrefilli ki beş aydır dava görüşülmesine rağmen, mahkeme 14 Mayıs Perşembe günü gerçekleşen oturumunda yine karar veremedi.
Davaya bakan hakim Sima Maali-Faggin, Spiegel haber portalına yaptığı açıklamada, "konunun arka planının daha derin araştırılması gerektiğini" söyledi.
Mahkemenin firma ile Mehmet Güler arasında bir anlaşma sağlama çabası da boşa gitti. Firma, tazminat ödemeden işe son vermeyi telaffuz ediyor. Ancak Mehmet Güler mahkemenin kararını bekleyerek işine haksız yere son verildiğini ispatlamayı tercih ediyor.
Mehmet Güler'in avukatı Thomas Karl ise kendi açılarından önemli olan noktayı şöyle açıklıyor: "Bahsettiğimiz firma, çocuk karyolasını kesinlikle geri dönüştürmeyecekti, ziyan edecekti!"
Konuyla ilgili bir sonraki dava ise Temmuz ayında gerçekleşecek. Ancak mahkemenin Temmuz'da bu konuyla ilgili bir karar verip veremeyeceği hala belli değil.
Yanındaki arkadaşı Güler'e, "Senin çocukların var, sen bunu kullanamaz mısın?" diye sorunca, karyolayı kendi evine götürmenin mantıklı olacağını düşündü. Ancak bu basit karar büyük sonuçlar doğurdu.
Mehmet Güler'in karyolayı kendi arabasına götürdüğünü gören firma yetkilileri, onu işten çıkardı. Sebep ise, "firmaya ait eşyayı çalması"!
Bu açıklamayı duyan Mehmet Güler zaten geri dönüştürülemeyecek bir malı çöpten aldığını söyledi, ancak firmanın kararında bir değişiklik olmadı. "Hırsızlık"la suçlanmayı içine sindiremeyen Güler ise hakkını hukuk yolu ile aramaya başladı.
Güler bu konu ile ilgili basına konuşmak istemiyor. Sadece avukatı Thomas Karl aracılığı ile şu mesajı iletiyor: "Bu kararımın böyle bir cezaya yol açabileceğini aklıma bile getirmemiştim. 9 yıldır Mannheim Çöp Toplama ve Geri Dönüştürme şirketinde çalışıyorum. Kullanılmış kağıtları geri dönüştürme bölümünde görevliyim. Çocuk karyolası meselesine gelince; onun her halukarda çöpe gidecek bir nesne olduğunu düşündüm, "firmanın malı" gözüyle bakmadım."
MAHKEME KARAR VEREMİYOR
Şimdi Mehmet Güler'in bu itirazı Mannheim İş Mahkemesi'nde görüşülüyor. Ancak soru o kadar çetrefilli ki beş aydır dava görüşülmesine rağmen, mahkeme 14 Mayıs Perşembe günü gerçekleşen oturumunda yine karar veremedi.
Davaya bakan hakim Sima Maali-Faggin, Spiegel haber portalına yaptığı açıklamada, "konunun arka planının daha derin araştırılması gerektiğini" söyledi.
Mahkemenin firma ile Mehmet Güler arasında bir anlaşma sağlama çabası da boşa gitti. Firma, tazminat ödemeden işe son vermeyi telaffuz ediyor. Ancak Mehmet Güler mahkemenin kararını bekleyerek işine haksız yere son verildiğini ispatlamayı tercih ediyor.
Mehmet Güler'in avukatı Thomas Karl ise kendi açılarından önemli olan noktayı şöyle açıklıyor: "Bahsettiğimiz firma, çocuk karyolasını kesinlikle geri dönüştürmeyecekti, ziyan edecekti!"
Konuyla ilgili bir sonraki dava ise Temmuz ayında gerçekleşecek. Ancak mahkemenin Temmuz'da bu konuyla ilgili bir karar verip veremeyeceği hala belli değil.