Fransa'da 90 akademisyen, sanatçı, film yönetmeni, aktör ve gazeteci, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'dan aşırı sağcı milletvekili tarafından Müslüman kadına yapılan sözlü saldırıyı kınamasını talep etti.
Le Monde gazetesinde yayımlanan açık mektupta, aralarında ünlü Fransız aktör Omar Sy ve gazeteci Alain Gresh'in de bulunduğu 90 akademisyen, sanatçı, film yönetmeni, aktör ve gazeteci, aşırı sağcı Macron'dan, aşırı sağcı milletvekili Julien Odoul'un birkaç gün önce başörtülü Müslüman kadına yaptığı sözlü saldırısını kınamasını istedi.
Mektupta, Odoul'un Müslüman kadından başörtüsünü çıkarmasını istemesine de tepki gösterildi.
İnsanların dini aidiyetleri nedeniyle hakarete ve saldırıya uğramasının ve ırkçılığa maruz kalmasının kabul edilemeyeceği belirtilen mektupta, Macron'un başörtülü veya başörtüsüz Müslüman kadınların toplumda yeri olduğunu, Müslümanların ayrımcılığa maruz kalmaması gerektiğini açıklaması gerektiği ifade edildi.
Mektupta, Fransa'da aşırı sağcıların, Müslümanlara yönelik nefreti propaganda haline getirdiği vurgulandı.
Sağcı ve solcu siyasetçilerin de laikliği kullanarak özellikle Müslüman kadınlara ayrımcılık yapmaktan kaçınmadığının altı çizilen mektupta, Fransa Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer'in başörtüsünün toplum tarafından istenmediğini söylemesinin, ayrımcılığın devletin en tepesinde yapıldığını gösterdiği kaydedildi.
Le Monde gazetesinde yayımlanan açık mektupta, aralarında ünlü Fransız aktör Omar Sy ve gazeteci Alain Gresh'in de bulunduğu 90 akademisyen, sanatçı, film yönetmeni, aktör ve gazeteci, aşırı sağcı Macron'dan, aşırı sağcı milletvekili Julien Odoul'un birkaç gün önce başörtülü Müslüman kadına yaptığı sözlü saldırısını kınamasını istedi.
Mektupta, Odoul'un Müslüman kadından başörtüsünü çıkarmasını istemesine de tepki gösterildi.
İnsanların dini aidiyetleri nedeniyle hakarete ve saldırıya uğramasının ve ırkçılığa maruz kalmasının kabul edilemeyeceği belirtilen mektupta, Macron'un başörtülü veya başörtüsüz Müslüman kadınların toplumda yeri olduğunu, Müslümanların ayrımcılığa maruz kalmaması gerektiğini açıklaması gerektiği ifade edildi.
Mektupta, Fransa'da aşırı sağcıların, Müslümanlara yönelik nefreti propaganda haline getirdiği vurgulandı.
Sağcı ve solcu siyasetçilerin de laikliği kullanarak özellikle Müslüman kadınlara ayrımcılık yapmaktan kaçınmadığının altı çizilen mektupta, Fransa Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer'in başörtüsünün toplum tarafından istenmediğini söylemesinin, ayrımcılığın devletin en tepesinde yapıldığını gösterdiği kaydedildi.