Kıbrıs Rum Yönetimi, çözümden sonra Kıbrıs’ta görev yapacak modern silah sistemleriyle donatılmış güçlü bir ordu istiyor.
Bu yöndeki talebi Türk tarafına ileten Rumlar, orduda radar tesislerinin, deniz ve hava üslerinin bulunmasını da talep ediyor. Rumlar ordu kurulması talebine, adanın güneyinde bulunan doğalgaz kaynaklarının ve ilgili tesislerin korunmasını gerekçe gösteriyor.
Rum Yönetimi, yabancı şirketlerin ilerde inşa edeceği doğalgaz depolama, sıvılaştırma ve transfer tesislerinin güvenliği açısından güçlü bir ordu gerektiğini, bu çerçevede Rum Milli Muhafız Ordusu’nun da envanterindeki modern silahlarıyla devrede olması gerektiğini savunuyor.
1968’ten bu yana adanın askersizleştirilmesini savunan Rumların sürpriz karar değişikliğinin, zaten güçlükle ilerleyen müzakerelerin başarı şansını azaltacak önemli bir gelişme olarak niteleniyor.
Bugüne kadar masaya gelen tüm çözüm planlarında adanın askerden arındırılması öngörülüyordu. Son olarak 2014 yılında referanduma sunulan ancak Rumlar tarafından reddedilen Annan çözüm Planı’nda, adada sadece polis gücü olması, Türkiye ve Yunanistan’ın da sembolik birer alayla temsil edilmesi öngörülüyordu.
Kıbrıs’taki 46 yıllık müzakere tarihinde bir ilk olan ve Rumlardan gelen “Güçlü ordu kurulması” talebi önemli bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor.
Ay sonunda adaya gelecek olan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in öncelikli gündem maddeleri arasında Kıbrıs’ta uluslararası güçlerin de katılımıyla kurulması istenen “Birleşik Kıbrıs Ordusu” konusunun da yer alacağı bildiriliyor.
Bölgedeki gerilimden endişe duyan Washington yönetiminin, Kıbrıs’ta ordu kurulması fikrine sıcak bakmadığı ve adanın askerden arındırılmasını desteklediğine dikkat çekiliyor.
Diplomatik gözlemciler, Rumların birleşik Kıbrıs ordusunu kurarak, Türkiye’nin garantörliüğünü ortadan kaldırmayı, Garanti ve İttifak anlaşmalarının yerine NATO şemsiyesi altına girmeyi planladığını ileri sürüyorlar.
Bu yöndeki talebi Türk tarafına ileten Rumlar, orduda radar tesislerinin, deniz ve hava üslerinin bulunmasını da talep ediyor. Rumlar ordu kurulması talebine, adanın güneyinde bulunan doğalgaz kaynaklarının ve ilgili tesislerin korunmasını gerekçe gösteriyor.
Rum Yönetimi, yabancı şirketlerin ilerde inşa edeceği doğalgaz depolama, sıvılaştırma ve transfer tesislerinin güvenliği açısından güçlü bir ordu gerektiğini, bu çerçevede Rum Milli Muhafız Ordusu’nun da envanterindeki modern silahlarıyla devrede olması gerektiğini savunuyor.
1968’ten bu yana adanın askersizleştirilmesini savunan Rumların sürpriz karar değişikliğinin, zaten güçlükle ilerleyen müzakerelerin başarı şansını azaltacak önemli bir gelişme olarak niteleniyor.
Bugüne kadar masaya gelen tüm çözüm planlarında adanın askerden arındırılması öngörülüyordu. Son olarak 2014 yılında referanduma sunulan ancak Rumlar tarafından reddedilen Annan çözüm Planı’nda, adada sadece polis gücü olması, Türkiye ve Yunanistan’ın da sembolik birer alayla temsil edilmesi öngörülüyordu.
Kıbrıs’taki 46 yıllık müzakere tarihinde bir ilk olan ve Rumlardan gelen “Güçlü ordu kurulması” talebi önemli bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor.
Ay sonunda adaya gelecek olan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in öncelikli gündem maddeleri arasında Kıbrıs’ta uluslararası güçlerin de katılımıyla kurulması istenen “Birleşik Kıbrıs Ordusu” konusunun da yer alacağı bildiriliyor.
Bölgedeki gerilimden endişe duyan Washington yönetiminin, Kıbrıs’ta ordu kurulması fikrine sıcak bakmadığı ve adanın askerden arındırılmasını desteklediğine dikkat çekiliyor.
Diplomatik gözlemciler, Rumların birleşik Kıbrıs ordusunu kurarak, Türkiye’nin garantörliüğünü ortadan kaldırmayı, Garanti ve İttifak anlaşmalarının yerine NATO şemsiyesi altına girmeyi planladığını ileri sürüyorlar.