Strasbourg Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi temelinde Şık ve Şener'in ifade özgürlükleri ile özgürlük ve güvenlik haklarının ihlal edildiği iddiaları konusunda Ankara'dan savunma istedi.
Şık ve Şener, suç işlediklerine dair elle tutulur kanıt bulunmadığı, tam olarak ne ile suçlandıklarının kendilerine iletilmediği ve ifade özgürlüklerinin ihlal ediliği tezleriyle AİHM'ye başvurmuşlardı.
Nedim Şener, bu tezlere ek olarak, kanıtsız tutuklanmasının ve savcılık tarafından art arda ve uzun süre sorgulanmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin kötü ve insanlık dışı muameleyle ilgili maddesine aykırı olduğunu savunmuştu.
Ahmet Şık ise uzun geçici tutukluluk süresinin ve bu sürenin duruşma yapılmaksızın ve kendisi dinlenmeksizin kararlaştırılmasının Sözleşme'ye aykırı olduğu tezini işlemişti.
AİHM TÜRK HÜKÜMETİNDEN SAVUNMA İSTEDİ
Davacıların bu tezleri üzerine AİHM Türk hükümetine bu hafta içinde bir dizi soru yöneltti ve savunma istedi. Şık ve Şener'in tutuklanış ve gözaltı koşullarının Sözleşme ve AİHM içtihatları temelinde yapılıp yapılmadığını soran Strasbourg Mahkemesi, davacıların geçici tutukluluk koşulları konusunda da Ankara'dan açıklama istedi.
Mahkeme, "bazı hükümet politikalarını eleştiren ve ve piyasada serbestçe satılan bir kitabı yazmak veya yazımına katkıda bulunmak ile bir terör örgütü mensubu olmak arasındaki bağlantı" konsunda da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddesi temelinde Ankara'dan ayrıntılı açıklama istedi.
Ankara'dan Nedim Şener'in uzun süre uykusuz ve yorularak sorgulanmasının kötü muamele olup olmadığını açıklamasını isteyen Mahkeme, Şener'in evinde polis tarafından yapılan aramaların gazetecilerin haber kaynaklarının korunması ilkesiyle bağdaşıklığı konusunda da Türk hükümetinden savunma talebinde bulundu.
Şık ve Şener, suç işlediklerine dair elle tutulur kanıt bulunmadığı, tam olarak ne ile suçlandıklarının kendilerine iletilmediği ve ifade özgürlüklerinin ihlal ediliği tezleriyle AİHM'ye başvurmuşlardı.
Nedim Şener, bu tezlere ek olarak, kanıtsız tutuklanmasının ve savcılık tarafından art arda ve uzun süre sorgulanmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin kötü ve insanlık dışı muameleyle ilgili maddesine aykırı olduğunu savunmuştu.
Ahmet Şık ise uzun geçici tutukluluk süresinin ve bu sürenin duruşma yapılmaksızın ve kendisi dinlenmeksizin kararlaştırılmasının Sözleşme'ye aykırı olduğu tezini işlemişti.
AİHM TÜRK HÜKÜMETİNDEN SAVUNMA İSTEDİ
Davacıların bu tezleri üzerine AİHM Türk hükümetine bu hafta içinde bir dizi soru yöneltti ve savunma istedi. Şık ve Şener'in tutuklanış ve gözaltı koşullarının Sözleşme ve AİHM içtihatları temelinde yapılıp yapılmadığını soran Strasbourg Mahkemesi, davacıların geçici tutukluluk koşulları konusunda da Ankara'dan açıklama istedi.
Mahkeme, "bazı hükümet politikalarını eleştiren ve ve piyasada serbestçe satılan bir kitabı yazmak veya yazımına katkıda bulunmak ile bir terör örgütü mensubu olmak arasındaki bağlantı" konsunda da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddesi temelinde Ankara'dan ayrıntılı açıklama istedi.
Ankara'dan Nedim Şener'in uzun süre uykusuz ve yorularak sorgulanmasının kötü muamele olup olmadığını açıklamasını isteyen Mahkeme, Şener'in evinde polis tarafından yapılan aramaların gazetecilerin haber kaynaklarının korunması ilkesiyle bağdaşıklığı konusunda da Türk hükümetinden savunma talebinde bulundu.