Ukrayna ordusunun, Minsk mutabakatı uyarınca cephe hattındaki ağır silahlarını geri çekmeye başladığı bildirildi.
Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı Basın Bürosundan yapılan yazılı açıklamada, hükümet güçlerinin 12 Şubat'ta taraflar arasında sağlanan Minsk mutabakatını hayata geçirme kapsamında, havan toplarını cephe hattından geri çekmeye başladığı kaydedildi.
"Bu, ağır silahların geri çekilmesine ilişkin ilk adımdır. Ağır silahların geri çekilmesi süreci AGİT gözlemcileri tarafından izlenecek ve doğrulanacaktır" denilen açıklamada, bir sonraki aşamada diğer ağır silahların da cephe hattından geri çekileceği belirtildi. Ukrayna tarafının, doğuda ateşkesin tam olarak sağlanmasını ve Minsk mutabakatını imzalayan tüm taraflarca bu mutabakatın acilen uygulanmasını talep ettiği kaydedildi.
Ayrılıkçıların olası saldırı girişimi durumunda, ordu birliklerinin ağır silahlarını geri çekme planını değiştirebileceği de kaydedilen açıklamada, Ukrayna ordusunun, ülkenin savunması için tam hazırlıklı durumunda olduğu ifade edildi.
YÜZDE 90'INI GERİ ÇEKTİKLERİNİ İLERİ SÜRDÜ
Doğudaki ayrılıkçıların tek taraflı olarak kurduğu "Donetsk Halk Cumhuriyeti" Başkanı Aleksandr Zaharçenko da ayrılıkçılara ait ağır silahların yüzde 90'ının cephe hattından geri çekildiğini iddia etti. Zaharçenko'nun yaptığı açıklamada, "12 Şubat'ta imzalanan Minsk mutabakatı uyarınca, Donetsk Halk Cumhuriyeti silahlı kuvvetleri ağır silahlarını belirlenen mesafeye geri çekti. Şimdiye kadar ağır silahların yüzde 90'ı cephe hattından geri çekildi" ifadesine yer verildi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko arasında Belarus'un başkenti Minsk'te 12 Şubat'ta imzalanan Minsk mutabakatında, 15 Şubat'ta doğuda ateşkesin ilan edilmesi, taraflar arasında rehinelerin değişimi, ateşkes yürürlüğe girdikten sonra 14 gün içerisinde 100 milimetre kalibreden büyük silahların 50 kilometre, taşınabilir roket sistemlerinin 70, taktik füze sistemlerinin ise 140 kilometre mesafeye geri çekilerek, taraflar arasında 50 kilometrelik bir güvenlik bölgesinin oluşturulması konularında mutabık kalınmıştı.