İstanbul Ticaret Odası meclis toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan ekonomik gelişmeleri değerlendirirken, "Merkez Bankası'nın döviz rezervi en az 100 milyar dolar olmalı" dedi.
TCMB'nin internet sitesinde yer alan verilere göre 3 Eylül itibariyle TCMB'nin brüt döviz rezervi 76.84 milyar dolar düzeyinde. TCMB'nin döviz rezervi 25 Haziran'da 70.62 milyar dolar seviyesindeydi.
Merkez Bankası 3 Ağustos'tan itibaren, döviz alım ihalesinde ve opsiyonunda 30'ar milyon dolar olmak üzere günde en fazla 60 milyon dolarlık alım tutarını ihalede ve opsiyonda 40'ar milyon dolar olmak üzere günde en fazla 80 milyon dolara çıkarmıştı.
TCMB'den yapılan yazılı açıklamada, "Döviz alım ihale miktarının yüzde 33 oranında artırılması sonucunda ihale miktarlarında başka bir değişiklik yapılmaması halinde, önümüzdeki bir yıllık dönemde piyasadan yaklaşık 14.5 milyar dolar satın alınabileceği tahmin edilmektedir" denilmişti.
Merkez Bankası'nın 2010 yılında döviz alım ihaleleri yoluyla piyasadan yaptığı toplam alım miktarı 8,460.9 milyon dolara ulaştı.
Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarının ilk bakışta TCMB'nin günlük döviz alımlarını sert bir şekilde artırabileceği şeklinde algılanabileceğini ancak bunun muhtemel olduğunu düşünmediğini söyleyen JP Morgan Ekonomisti Yarkın Cebeci, bu görüşüne gerekçe olarak ise şunu söyledi:
"Merkez Bankası'nın Erdoğan'ın açıklamaları sonrası dolar alımlarının miktarını artırması, Merkez Bankası'nın bağımsızlığına ilişkin soru işaretleri doğuracak ve bankanın kredibilitesine zarar verebilecektir. İkinci olarak, TCMB'nin kurun mevcut seviyesinden mutlu olmadığını düşünmüyoruz. İhracat halihazırda hızlı bir şekilde artış gösteriyor. Son olarak ise dezenflasyon sürecine yardımcı olması nedeniyle TCMB'nin doğası gereği güçlü bir para biriminden yana olacaktır. Özetle, piyasadaki tartışmaya rağmen TCMB'nin döviz politikası rejiminde önemli bir değişiklik beklemiyoruz. Sermaye girişleri hız kazanır ve lira değer kazanmaya başlarsa, dolar alımlarında artış görebiliriz."
NASIL PLANLADIYSAK ÖYLE GİDECEK
İTO'da yaptığı konuşmada seçim ekonomisi konusunda hiçbir tavizi olmadığını da belirten Erdoğan, "Bütçeyi nasıl planladıysak öyle gidecek... Biz siyaseti ekonomi önünde tıkaç değil, ön açıcı unsur haline getirdik. Bizden yine eski yanlışlara dönmemizi bekleyenler aldanıyor. Bizim elimizde iki sihirli kavramımız var. Güven ve istikrar. Bunlardan taviz veremeyiz, mali disiplinden taviz vermeyiz" diye konuştu.
'İÇİMİZDE IMF OLUŞTURMAYALIM' DEDİK
Mali kuralın ertelenmesi konusunu değerlendiren Erdoğan, "Niye ertelemeden bahsettim. Gerekçesi şu: IMF sizin istediğiniz gibi çalışmıyor. Biz de içimizde bir IMF oluşturmayalım dedik" diye konuştu.
TCMB'nin internet sitesinde yer alan verilere göre 3 Eylül itibariyle TCMB'nin brüt döviz rezervi 76.84 milyar dolar düzeyinde. TCMB'nin döviz rezervi 25 Haziran'da 70.62 milyar dolar seviyesindeydi.
Merkez Bankası 3 Ağustos'tan itibaren, döviz alım ihalesinde ve opsiyonunda 30'ar milyon dolar olmak üzere günde en fazla 60 milyon dolarlık alım tutarını ihalede ve opsiyonda 40'ar milyon dolar olmak üzere günde en fazla 80 milyon dolara çıkarmıştı.
TCMB'den yapılan yazılı açıklamada, "Döviz alım ihale miktarının yüzde 33 oranında artırılması sonucunda ihale miktarlarında başka bir değişiklik yapılmaması halinde, önümüzdeki bir yıllık dönemde piyasadan yaklaşık 14.5 milyar dolar satın alınabileceği tahmin edilmektedir" denilmişti.
Merkez Bankası'nın 2010 yılında döviz alım ihaleleri yoluyla piyasadan yaptığı toplam alım miktarı 8,460.9 milyon dolara ulaştı.
Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarının ilk bakışta TCMB'nin günlük döviz alımlarını sert bir şekilde artırabileceği şeklinde algılanabileceğini ancak bunun muhtemel olduğunu düşünmediğini söyleyen JP Morgan Ekonomisti Yarkın Cebeci, bu görüşüne gerekçe olarak ise şunu söyledi:
"Merkez Bankası'nın Erdoğan'ın açıklamaları sonrası dolar alımlarının miktarını artırması, Merkez Bankası'nın bağımsızlığına ilişkin soru işaretleri doğuracak ve bankanın kredibilitesine zarar verebilecektir. İkinci olarak, TCMB'nin kurun mevcut seviyesinden mutlu olmadığını düşünmüyoruz. İhracat halihazırda hızlı bir şekilde artış gösteriyor. Son olarak ise dezenflasyon sürecine yardımcı olması nedeniyle TCMB'nin doğası gereği güçlü bir para biriminden yana olacaktır. Özetle, piyasadaki tartışmaya rağmen TCMB'nin döviz politikası rejiminde önemli bir değişiklik beklemiyoruz. Sermaye girişleri hız kazanır ve lira değer kazanmaya başlarsa, dolar alımlarında artış görebiliriz."
NASIL PLANLADIYSAK ÖYLE GİDECEK
İTO'da yaptığı konuşmada seçim ekonomisi konusunda hiçbir tavizi olmadığını da belirten Erdoğan, "Bütçeyi nasıl planladıysak öyle gidecek... Biz siyaseti ekonomi önünde tıkaç değil, ön açıcı unsur haline getirdik. Bizden yine eski yanlışlara dönmemizi bekleyenler aldanıyor. Bizim elimizde iki sihirli kavramımız var. Güven ve istikrar. Bunlardan taviz veremeyiz, mali disiplinden taviz vermeyiz" diye konuştu.
'İÇİMİZDE IMF OLUŞTURMAYALIM' DEDİK
Mali kuralın ertelenmesi konusunu değerlendiren Erdoğan, "Niye ertelemeden bahsettim. Gerekçesi şu: IMF sizin istediğiniz gibi çalışmıyor. Biz de içimizde bir IMF oluşturmayalım dedik" diye konuştu.