Haftanın Filmleri (4 Kasım)

Bu hafta üç yerli üçü yabancı altı film vizyona girdi. Biri şimdiden IMDb'nin anlı verilerinde birinci sırada. Orkan Şancı vizyondaki filmleri yazdı.

• 1

  “DR. STRANGE”

  HAFTANIN FİLMİ

  Her hafta bu sayfayı takip edenlerin çok iyi bildiği üzere filmlerle ilgili düşüncelerimizi dile getirirken beklentileri de puanlıyoruz. Konu beklenti olunca herhalde haftanın filmi olarak “Dr. Strange”i seçmemizi anlayışla karşılarsınız. Çünkü beklenti büyük. Yoksa haftanın filmi kime göre, neye göre? Marvel aleminin en sevilen süper karakterlerinden birinin sinema uyarlaması mevzu bahis olan. Maceraya aşina olanlar uzun zamandır bu yapımı bekliyordu. Konuya uzak olanlar, hele hele görsel efektlerle dolu fantastik iyi-kötü savaşlarına mesafeli olanlar hiç bulaşmamalı. Çünkü bir adamın “içsel yolculuğu”ndan fazlasını bulamayabilirler. Ama dediğimiz gibi serinin hayranları açısından -ABD’deki öngösterim tepkilerine bakılırsa- başarılı bir uyarlama sözkonusu. BBC için çekilen “Sherlock”tan beri yıldızı her geçen gün parlayan Benedict Cumberbatch’in başrolde olması ilginizi çekebilir. Korku-gerilim ağırlıklı bir kariyeri bulunan yazar-yönetmen Scott Derrickson’ın da sınavı geçtiği konuşuluyor. Hikaye şöyle: Başarılı bir cerrah olan Dr. Strange’in geçirdiği ağır trafik kazası sonrasında elindeki sinirler harap olmuştur. Mesleğini yapamaz hale gelir. Şifa için Tibet’e gider. Orada aradığı güç’ten fazlasını bulur! Oyuncu kadrosunda Chiwetel Ejiofor, Rachel McAdams, Tilda Swinton ve Mads Mikkelsel gibi kolay kolay birarada göremeyeceğiniz isimler var.

  (BEKLENTİ METRE: 5 üzerinden 4)

  “DR. STRANGE” FRAGMANI İÇİN TIKLAYIN

• 2

  “DAĞ 2”

  SINIRÖTESİ OLAYLAR..

  Savaş demişken Türkiye’de de çok sayıda hikaye mevcut elbette. Ama bunları sinemada görme oranımız çok az. “Dağ” filminde zorlu bir coğrafyada teröristlerle çatışan askerleri izlemiştik. İkinci filmde de durumda fazla bir değişiklik yok aslında. Ama askerler bu kez Irak topraklarında rehin alınan bir kadın gazeteciyi kurtarmakla görevlidir. Sınır ötesi durumlar var yani. Dahası yönetmen Alper Çağlar’ın aksiyon bakımından bu filmde çıtayı yükselttiği görülüyor. Ateşli silahlarla girişilen çatışma sahnelerinde yerli yapımların genel vasatlığı nedeniyle “Nefes” filminde Levent Semerci’nin başarılı yönetmenliği bizi şaşırtmıştı. Teknik açıdan “Dağ 2” de iddialı bir yapım. Ama filmde “his” namına, yani bölgede tam olarak ne olup bittiğini kavrama noktasında başarıdan söz edebilmemiz için filmi izlememiz gerekiyor. Şunu söyleyelim: Zeki Demirkubuz imzalı “Kader”den beri her işini hayranlıkla izlediğimiz doğuştan yetenekli Ufuk Bayraktar seyirci arasında yine kendi özel kitlesini yaratacağa benzer.

  (BEKLENTİ METRE: 5 üzerinden 3)

  “DAĞ 2” FRAGMANI İÇİN TIKLAYIN

• 3

  “ALBÜM”

  ÖDÜLLÜ FESTİVAL FİLMİ..

  Adana Film Festivali’nden en iyi yönetmen, en iyi senaryo ve sanat yönetimi dallarında ödülle dönen “Albüm” Cannes’da da Yenilikçilik ödülü kazanmıştı. Aslında haftanın filmi olabilirdi. Ama dediğimiz gibi herşey beklentilerle ilgili. Ödüllü bir festival filminin seyircisi özeldir. Filmi zaten biliyordur ve vizyonda seyredecektir. Peki “cin”le korkutup “küfür”le güldürmeye çalışan yapımların boğultusu altında kaliteli yerli yapımlar izlemek isteyen seyirci kitlesi ne yapmalı? Bize kalırsa onlar da bu filme gitmeli. Ama beklentileri kısarak. Kara komedi olduğunu önerdiğimiz film, 10 yıllık evliliklerini bir bebekle “tamamlamak” isteyen Cüneyt-Bahar çiftini anlatıyor. 40’ına merdiven dayayan çiftimiz evlat edinmeye karar veriyor. Ama bu garip bir çift. Öyle ki, evlat edinecekleri çocuk onları ileride gerçek anne-babası sansın diye düzmece bir fotoğraf albümü hazırlıyorlar. Anne yani Bahar, hamile rolünde pozlar bile veriyor.. Konunun işlenişi, kurgusu ve ışıklandırmalar, aksiyon ağırlıklı film seyredenlere sıkıcı gelecektir. Ama Yönetmen Mehmet Can Mertoğlu’nun gerçekten de yenilikçi hiç değilse “farklı” anlatımına gerekli özeni göstermek lazım. Bu bakımdan yerli sinemamızın içinde bulunduğu durumu da göz önünde bulunduracak olursak bu film çölde vaha gibi. Kimilerine göre sıkıcı bile olsa bir vaha. Vaha’dan ne anladığınız da çöl’ün size hissettirdikleriyle alakalı. Başrollerdeki Şebnem Bozoklu ve Murat Kılıç gayet inandırıcı ama vurgulayalım bu sanki daha çok bir “yönetmenlik” filmi.

  (BEKLENTİ METRE: 5 üzerinden 3,5)

  “ALBÜM” FRAGMANI İÇİN TIKLAYIN

• 4

  “O KADIN”

  TEKİNSİZLİK HİSSİ..

  Usta sinemacı Paul Verhoeven’in yeni işi “O Kadın” ya da orijinal ismiyle “Elle” Cannes’da Altın Palmiye için yarıştı ve yıl boyunca adından sıkça söz ettirmeyi başardı. Verhoeven’in filmde eski numaralarını sergilediğini söylemek mümkün. Cinsellik ve tekinsizlik ekseninde geçen, karakterlerin birbiriyle kedi-fare oyunu oynadığı bir hikaye. Michele, kendi şirketini yöneten başarılı bir işkadını. Günün birinde maskeli biri tarafından cinsel saldırıya uğruyor. Michele olaydan sonra bu saldırganın kim olduğunu öğrenmeyi kendine amaç ediniyor. Başroldeki Isabelle Huppert’ın performansıyla övüldüğünü ekleyelim.

  (BEKLENTİ METRE: 5 üzerinden 3,5)

  “O KADIN” FRAGMANI İÇİN TIKLAYIN

• 5

  “GENİŞ AİLE 2: HER TÜRLÜ”

  HER TÜRLÜ GİDERİ VAR..

  Ülkemiz televizyonlarında komedi alanında hedefi tutturma açısından sayılı işlerden olan “Geniş Aile” ikinci kez beyazperdede. Kadro aynı hatta Şinasi Yurtsever ile daha da genişlemiş. İlk film için “diziyi sevenler bunu da sever” yorumu ağırlıktaydı. İkinci film için de aynı şeyi söylemek mümkün. Cevahir ve arkadaşlarının yeni macerasında Fırat Tanış da klasik güneş gözlükleriyle sizi bekliyor.

  (BEKLENTİ METRE: 5 üzerienden 3)

  “GENİŞ AİLE 2: HER TÜRLÜ” FRAGMANI İÇİN TIKLAYIN

• 6

  “TROLLER”

  UMUDA YOLCULUK..

  Kaliteli animasyonlar açısından hayli verimli bir yıl oldu 2016. “Zootopia” hala sezonun kazananı gibi görünse de rakipleri de az buz değil. Bildiğimiz trollerin macerasını anlatan filmde bir yolculuk var. Poppy, karamsar Branch ile kolkola verir ve uzaklara doğru maceraya atılır. Amaçları vardır elbet: Kötü Bergen’in eline düşen arkadaşlarını kurtarmak. Mike Mitchell-Walt Dhorn ikilisinin yönettiği filmin seslendirme kadrosunda son dönemin en “overrated” isimlerinden Anna Kendrick ve Justin Timberlake yer almakta. Çocuklara yönelik bir umut hikayesi.

  (BEKLENTİ METRE: 5 üzerinden 3)

  “TROLLER” FRAGMANI İÇİN TIKLAYIN

  Eleştiri ve görüşleriniz için Orkan Şancı iletişim: orkansanci@gmail.com