Tarkan'ın bilinmeyenleri 2

• 1

  Ali Eyüboğlu'nun Tarkan haberleri ve röportajlarıyla; Tarkan'ın 16 yıllık avukatı ve yakın dostu Süheyl Atay'ın anılarından oluşan "Bir Megastar: Tarkan" kitabının yankıları sürüyor.
  3. baskıyı yapan kitapla ilgili izlenimlerimin ilk bölümü dün yayınlandı.
  Bugün, kaldığımız yerden devam ediyoruz.
  Hem kitaptan biraz daha fazla ayrıntıyla, hem de Eyüboğlu ve Atay'la NTV'ye yaptığımız röportajdan notlarımla sizi baş başa bırakıyorum.
  
  YAZI: SUAT KAVUKLUOĞLU

• 2

  TARKAN'LA O YILLARI BERABER YAŞAMIŞ GİBİ

  Kitapta, Tarkan'ın kişiliğine, karakterine dair tatlı ipuçlarının yanında beni en çok heyecanlandıran bölüm Süheyl Atay'ın anlatımıyla Tarkan'ın yurt dışında kazandığı başarılar oldu.
  İlk yazımda da bahsetmiştim. Süheyl Atay yaşadıklarını temposu yüksek bir film gibi bütün heyecanıyla, detaylarıyla anlattığı için siz de kitabı okurken adeta o yıllardaTarkan'la beraber yolculuğa çıkmış, her şeyi onun yanında, onunla birlikte yaşamış gibi oluyorsunuz. Fransa'da "Şımarık" ve "Şıkıdım"la başlayan bu macerada Tarkan'ın kısa sürede önce Avrupa'yı, sonra tüm dünyayı nasıl kuşattığını soluksuz okuyorsunuz. Tarkan'la birlikte Amsterdam'dan Meksika'ya, İsveç'ten Roma'ya, Portekiz'den Rusya'ya dünyanın dört bir yanına ışınlanıyorsunuz.

• 3

  BÜTÜN AYRINTILARIYLA GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR

  "Gerçekten 5 kıta hikayesi bu" diyor Süheyl Atay "Avustralya'da reklam filmi çekilen, Tunus'ta bir festivale katılan, Orta Amerika ve Meksika'yı yakıp kavuran, Kuzey Amerika'ya ulaşan, Avrupa'yı zaten alt üst eden bir başarı hikayesinden söz ediyoruz. 1 milyonu aşan albüm, 3 milyona yaklaşan single satışından bahsediyoruz." Hele Şımarık şarkısının tüm dünyayı kasıp kavurduğunu vurguluyor "Şımarık, o yıl yayınlanan bütün uluslararası derleme albümlerde yer aldı. Dünyanın dört bir yanında farklı ülkelerde yılın en iyi 20 şarkısı arasına girdi."

• 4

  BÜTÜN LATİN YILDIZLARI BOZGUNA UĞRATTI

  Tarkan'ın o yıllarda Latin Amerika ülkelerini bile kasıp kavurduğunu öğreniyoruz Atay'dan "Latin Amerika ülkelerinde Latin starlar ne kadar satıyorsa Tarkan da o kadar satıyordu. Hatta birçoğunu geçti bile. Shakira, Gloria Estefan, Jennifer Lopez ve daha birçok ismi geride bıraktı Tarkan. Venezüela, Arjantin, Brezilya, Uruguay... Bütün buralar Tarkan'la kavruluyordu."

• 5

  KENDİ ÜLKESİNDE RICKY MARTIN'I BİLE SOLLADI

  "Hatta kendi ülkesinde Ricky Martin'i bile solladı Tarkan" diye heyecanla devam ediyor Atay. " Porto Rico'da Ricky Martin'den daha çok satıyordu. Hatta kulağımıza birçok kaynaktan haberler geliyordu. Ricky Martin, Tarkan'ı takip ediyor, biraz kıskanıyor, trip oluyor, diye... Evet, kulağa tam tersi olabilirmiş gibi geliyor, değil mi? Hayır, birebir böyleydi. Porto Rico'da bir Ricky Martin, bir Tarkan çalınan dönemler oldu."

• 6

  FRANSA'DA AVRUPA'NIN MÜZİK "OSCAR"INI KAZANDI

  Fransa'da başlayan, giderek dünyanın dört bir yanına yayılan başarı hikayesinde Tarkan ve ekibini en çok gururlandıran şey alınan ödüller oluyor.
  "Tarkan, o yıllarda Avrupa'nın neredeyse tüm ülkelerinden "Platin" ve "Altın" plak ödülleri kazandı. Örneğin Belçika'da piyasa kriterlerine göre o kadar çok satmıştı ki, o yıl bir ilk gerçekleşti. Tarkan'a "Double Platinium" ödülü verdiler" diyor Süheyl Atay ve özellikle bir ödülün altını çiziyor "Tarkan, 1999'da Fransa'da Avrupa'nın müzik Oscar'ı sayılan, uluslararası bir jürinin verdiği "World Music Awards" ödülüne de layık görüldü. O ödülü Celine Dion, Janet Jackson, Will Smith, Ricky Martin, Lara Fabian, Modern Talking, Cher ve The Chors'la birlikte aldı. Ödül kazanan diğer isimleri görünce, genç adamın ne kadar büyük bir iş başarmış olduğunu bir kez daha anladık."

• 7

  TÜRKİYE'DE NEDEN YETERİNCE YANKI BULAMADI?

  Tarkan, yurt dışında başarıdan başarıya koşarken, o dönemlerde kendi ülkesine askerlik sorunu nedeniyle gelemiyor, Türk gazetelerin manşetlerini Tarkan'ın yurt dışı başarılarından ziyade "askerlik sorunu" süslüyordu. O yılları Ali Eyüboğlu şöyle anlatıyor: "Şu ülkede listelere girdi, bu ülkede konser verdi diye ayda bir haberleri yapılıyordu ama Tarkan'ın Türkiye'deki gündemi ağırlıklı olarak "askerliğini yapacak mı, yapmayacak mı, kaçak mı, bu konuda ne diyor" üzerine kuruluydu. O yüzden yurt dışı başarıları biraz daha arka planda kaldı." Eyüboğlu da Tarkan'ın yurt dışı macerasını tüm detaylarıyla Atay'ın anlattıklarıyla öğrenmiş "İlk defa hakkını vererek anlattı Süheyl. Buradan anlıyoruz ki Tarkan, kendi dilleri ve İngilizce dışında başka hiçbir dilde şarkının giremediği bazı Avrupa ülkelerine Türkçe şarkılarla girebilmiş bir star. Bu başarıyı İngilizce değil, Türkçe şarkılarla yakalamış olması çok önemli."

• 8

  KİTABIN YAZILMASINDA BRANGELINA'NIN ROLÜ VAR?

  Geliyoruz en merak edilen detaya.
  Dün yazımın sonunda bugüne dair verdiğim mini fragmanda en çok merak edilen konu Tarkan'ın Brangelina çiftiyle bağlantısı oldu.
  Bugünlerde ayrılıklarıyla gündemde olan Brad Pitt ve Angelina Jolie'nin Tarkan'ımızla nasıl bir ilgisi olmuş olabilirdi?
  Ve bu nasıl önemli bir ayrıntıydı ki bu kitabın yazılmasına vesile olmuştu?
  Sözü Süheyl Atay'a bırakıyorum:
  " Bir gün havaalanında gazetede bir haber gördüm. Brad Pitt ve Angelina Jolie'nin Fransa'da bir şato beğendiklerini, sonra bu şatoyu satın alıp düğünlerini burada yapacaklarını okudum. Gözlerime inanamadım. Fransa'daki Miraval adlı bu şato, bizim Tarkan'la 'Karma" albümünü kaydettiğimiz stüdyoydu. Evet, burası eskiden bir stüdyoymuş. Burada zamanında Pink Floyd efsane The Wall albümünü kaydetmiş. Sade, AC/DC, The Cure, Muse, Chris Era, Shirley Bassey ve Rammstein gibi birçok grup ve şarkıcı da burada kayıt yapmış. 35 odası, şapeli, üzüm bağları bulunan bir şatodan bahsediyoruz. Biz, Fransa'da bize yurt dışı yolunu açan müzik şirketimize burada albüm kaydedecek bir stüdyo aradığımızı söylemiştik o dönem. Onlar bize bu öneriyi getirdiler. Şatoyu çok beğendik ve "Karma" albümünü burada kaydettik. Orada albüm kaydeden son sanatçı Tarkan oldu. Bizden sonra şatoyu Brangelina çifti kiralamış. Ve finalde orada evlenmişler. Bu haberi görür görmez Ali'yi aradım." Eyüboğlu, duydukları karşısında heyecanlanmış " Düşünsenize Türkiye'den bir sanatçı böyle bir şatoda, böyle zengin imkanlar içinde bir albüm kaydetmiş. Başarı çıtasını koymak açısından çok önemli bir örnekti. Bu bize kitabı yazma konusunda tetikleyici unsur oldu."

• 9

  "KUZU KUZU" ÖRNEĞİYLE TARKAN'IN MÜTHİŞ ÖN GÖRÜSÜ

  Dünkü yazıda detaylıca Tarkan'ın karakter özelliklerinden bahsetmiştim.
  Tarkan'ın müthiş ön görüsününe en önemli örneklerden biri de "Kuzu Kuzu"...
  Söz yine Süheyl Atay da: "Kuzu Kuzu şarkısı, ilk yayınlandığında hemen reyaksiyon alamadı. Çok şaşkındık. Biz şarkıyı çok seviyorduk ama ilk gelen yorumlar negatifti. Tarkan 'Bu şarkıyı izleyici, benim ağzımdan benim görüntümle bir kere izlesin" dedi. Ekipte onun gibi düşünen neredeyse kimse yoktu. "Beni bir televizyon programına çıkartın" dedi. O programın Hülya Avşar Show olmasına karar verdik. Hülya Avşar da çok heyecanlandı. Ve Tarkan o programa çıkıp şarkıyı okuyunca kıyamet koptu. Programda birkaç kere söyledi. Şarkı iki günde 650 bin sattı. Tarkan'ın dediği oldu. Şarkı, orada onun görüntüsüyle patladı."

• 10

  TARKAN VE SEZEN AKSU ARASINDA NELER YAŞANDI?

  Kitapta Tarkan ve Sezen Aksu buluşmasına dair detaylar da yer alıyor.
  Bir dönem ikisinin aralarının neden açıldığını, bu krizin sonra nasıl tatlıya bağlandığını hem Eyüboğlu'nun zamanında yaptığı özel haberlerle hem de Atay'ın anlatımıyla öğrenmiş oluyoruz.
  Ali Eyüboğlu'nun bu konuda söyleyecekleri var: "Tarkan, Sezen Aksu'yla ipleri atmasaydı, Sezen Aksu 'Şımarık' ve 'Şıkıdım' gibi Tarkan'a özel şarkılar yapmaya devam etseydi, Tarkan'ın dünyadaki yolculuğu daha uzun soluklu olabilirdi."

• 11

  ALİ EYÜBOĞLU'NUN TARKAN'A SON SÖZÜ

  Kitabın sonunda Eyüboğlu'nun Tarkan'a bir eleştirisi de var: "Her yıl Harbiye'de 5-10 konser vermekten mutlu oluyor, bu da onu tatmin ediyor ama yeni bir ön görüm var. Tarkan bataryasının 100 watt olduğunu düşünüyor herhalde. Onu 5 watt, 5 watt ömrüne yaymak istiyor sanırım. Ama çok daha fazla bir potansiyeli var. Bunu yurt dışında kullanabilir. Türkiye'de geleceği yere kadar geldi zaten. Bunun daha ötesi yok Türkiye'de. Ama dünyada böyle bir şansı hala var. Kitapta da bunu anlatıyoruz zaten. Nerelere gitmiş, neleri başarmış. Hala başarabilir ama Tarkan küçük denizin büyük balığı olmayı tercih ediyor. Büyük denizin büyük balığı olma şansı hala var bizce." Doğru söze ne denir, elbette doğru denir. Ben de bu kitap sonrasında Tarkan'ın uluslararası sularda bir kez daha şansını denemesini arzu ediyorum.

• 12

  BU DA BENDEN SON SÖZ

  Dünden beri yazdıklarım, kitaptakilerin yüzde 5'i bile değil; ancak fragmanı olabilir. Dilerim bu iki yazı size kitabı alma konusunda yeterli fikri ve motivasyonu vermiştir. Ülkemizin gururu Tarkan'ın hikayesini herkes okumalı diye düşünüyorum. Ali Eyüboğlu ve Süheyl Atay'a bu kitap için bir kez daha teşekkür ediyorum.