Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'nin sakıncalarla dolu olduğunu söyleyen Kahveci, yaptığı yazılı açıklamada, aile hekimliği uygulamasında çalışanların sorunlarının çözülmediğini ileri sürdü.
Türkiye'nin en fazla nüfusuna sahip İstanbul'da bugün aile hekimliği uygulamasına başlandığını belirten Kahveci, il genelinde toplam 3 bin 645 aile hekiminin görev yapacağını kaydetti. Kahveci, açıklamasında, ''Uygulama başladı ama aile hekimliğinde görevli sağlık çalışanlarının sorunları devam ediyor. Sorunlar çözülmeden aile hekimliği sistemin genişletilmesi 'kervan yolda düzülür' mantığının sağlıkta uygulanması yanlıştır'' ifadesini kullandı.
Kahveci, ''Tüm doktorların sigorta primlerinin yarısını karşılayan bakanlığın, aile hekimlerini bunun dışında bıraktığını, Toplum Sağlığı Merkezleri'nde çalışanları düşük döner sermayeye mahkûm ettiğini'' savunarak, açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:
''Aile hekimliği yönetmeliği, sakıncalarla dolu bir yönetmeliktir. Yönetmelikte aile hekimlerinin Bakanlıkça ve ilgili mevzuat ile verilen diğer görevleri yapacağının hüküm altına alınmasına rağmen, söz konusu görevlerin nelerden ibaret olduğuna dair açıklayıcı bir hükme yer verilmemiştir. Söz konusu hüküm ile 'torba' niteliğinde ucu açık, kapsamı bilinmeyen ve belirlenemeyen bir düzenleme yapılması yoluna gidilmektedir. Bu da aile hekimlerinin idareciler tarafından keyfi olarak görevlendirilmesine neden olmaktadır. Bugün birçok ilde aile hekimleri yasal olmamasına rağmen acillerde ve adli tıp nöbetlerinde görevlendirilmektedir.''
"PERSONEL ARASINDA AYRIMCILIK YAPILIYOR"
Kahveci, hastalara 3 ayda bir aile hekimini değiştirme imkânı verilmesinin, aile hekimlerine yönelik usulsüz ve haksız isteklerin artmasına neden olacağını ve bu tür talepleri yerine getirilmeyenlerin aile hekimini değiştirmekle tehdit edebileceklerini öne sürdü.
Aile hekimliği yanında çalışacak personel arasında ''ayrımcılık'' yapıldığını da ileri süren Kahveci, sadece sözleşmeli sağlık personeline görev yaptığı ilçe içerisindeki aile hekimleri ile çalışma sınırlaması getirilmesinin eşitliğe aykırı olduğunu savundu ve kaldırılmasını istedi.
Kahveci, söz konusu düzenlemelerin tamamının iptali için Danıştay’a dava açtıklarını da anımsattı.
Türkiye'nin en fazla nüfusuna sahip İstanbul'da bugün aile hekimliği uygulamasına başlandığını belirten Kahveci, il genelinde toplam 3 bin 645 aile hekiminin görev yapacağını kaydetti. Kahveci, açıklamasında, ''Uygulama başladı ama aile hekimliğinde görevli sağlık çalışanlarının sorunları devam ediyor. Sorunlar çözülmeden aile hekimliği sistemin genişletilmesi 'kervan yolda düzülür' mantığının sağlıkta uygulanması yanlıştır'' ifadesini kullandı.
Kahveci, ''Tüm doktorların sigorta primlerinin yarısını karşılayan bakanlığın, aile hekimlerini bunun dışında bıraktığını, Toplum Sağlığı Merkezleri'nde çalışanları düşük döner sermayeye mahkûm ettiğini'' savunarak, açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:
''Aile hekimliği yönetmeliği, sakıncalarla dolu bir yönetmeliktir. Yönetmelikte aile hekimlerinin Bakanlıkça ve ilgili mevzuat ile verilen diğer görevleri yapacağının hüküm altına alınmasına rağmen, söz konusu görevlerin nelerden ibaret olduğuna dair açıklayıcı bir hükme yer verilmemiştir. Söz konusu hüküm ile 'torba' niteliğinde ucu açık, kapsamı bilinmeyen ve belirlenemeyen bir düzenleme yapılması yoluna gidilmektedir. Bu da aile hekimlerinin idareciler tarafından keyfi olarak görevlendirilmesine neden olmaktadır. Bugün birçok ilde aile hekimleri yasal olmamasına rağmen acillerde ve adli tıp nöbetlerinde görevlendirilmektedir.''
"PERSONEL ARASINDA AYRIMCILIK YAPILIYOR"
Kahveci, hastalara 3 ayda bir aile hekimini değiştirme imkânı verilmesinin, aile hekimlerine yönelik usulsüz ve haksız isteklerin artmasına neden olacağını ve bu tür talepleri yerine getirilmeyenlerin aile hekimini değiştirmekle tehdit edebileceklerini öne sürdü.
Aile hekimliği yanında çalışacak personel arasında ''ayrımcılık'' yapıldığını da ileri süren Kahveci, sadece sözleşmeli sağlık personeline görev yaptığı ilçe içerisindeki aile hekimleri ile çalışma sınırlaması getirilmesinin eşitliğe aykırı olduğunu savundu ve kaldırılmasını istedi.
Kahveci, söz konusu düzenlemelerin tamamının iptali için Danıştay’a dava açtıklarını da anımsattı.