Astım hastaları, şikayetleri olmasa bile günde en az iki kez nefes açıcı spreyler kullanıyor. Bu ilaçların içerdiği steroidler akciğerleri açıp mukoza miktarını azaltarak solumayı kolaylaştırıyor. Steroidler astım tedavisinde en sık kullanılan, en etkili ilaçlar.
Astım krizi sırasında solunum yolları tıkanıyor. Bunun nedeni bazen genetik, bazen de çevresel olabiliyor. Toz, hava kirliliği ya da sigara dumanı astım krizlerini tetikleyebiliyor. Sonbaharda dökülen yapraklar ya da çiçek polenleri gibi çevresel etkiler de astım krizlerine yol açabiliyor.
Amerika’nın Sesi’nin haberine göre Teksas Üniversitesi’nde yapılan araştırmada her hastanın astımını kontrol altında tutacak ilaçların mümkün olan en düşük dozu belirlendi. Araştırmanın uzmanlarından Dr. William Calhoun, ”Deneylerde bir hastanın aldığı steroid miktarı, hastada görülen astım belirtilerinin miktarına göre belirlendi. Astım belirtileri azaldığında aldıkları steroid miktarı da azaldı. Belirtiler arttığında ilaç miktarı da arttı” dedi.
Doktorlar, ilaç dozunu ayarladıktan sonra üç ayrı tedavi yöntemi üzerinde çalıştı. İlk grup, dozu ayarlanmış ilaçlarını her zamanki gibi kullanmaya devam etti. Diğer grubun ilaç dozu, solunum testlerinden sonra belirlendi. Son gruptakilereyse ilaçlarını sadece astım belirtisi olunca kullanmaları söylendi. Uzmanlar, son gruptaki hastaların diğer iki gruptakiler kadar iyi durumda olduğunu, en büyük farklılığın, son grubun diğerlerinin yarısı kadar ilaç kullandığını belirtti.
DOĞRU DOZ TEDAVİNİN BAŞARISINI ETKİLİYOR
Dr. William Calhoun, ”Astım belirtilerine dayalı gruptakilerin kullandığı steroid miktarı diğerlerinin yarısı kadardı. Bu gruptakilerin sonbaharda görülen astım krizleri de azaldı. Sonhabar, astım krizlerinin çoğaldığı, hastanın iş ya da okula gidemeyecek kadar ağırlaştığı bir dönemdir” şeklinde konuştu.
Doktor Calhoun, astım hastalarının doktorlarına danışarak ilaç dozajlarını azaltmanın işe yarayıp yaramayacağını öğrenebileceğini söyledi.
Astım krizi sırasında solunum yolları tıkanıyor. Bunun nedeni bazen genetik, bazen de çevresel olabiliyor. Toz, hava kirliliği ya da sigara dumanı astım krizlerini tetikleyebiliyor. Sonbaharda dökülen yapraklar ya da çiçek polenleri gibi çevresel etkiler de astım krizlerine yol açabiliyor.
Amerika’nın Sesi’nin haberine göre Teksas Üniversitesi’nde yapılan araştırmada her hastanın astımını kontrol altında tutacak ilaçların mümkün olan en düşük dozu belirlendi. Araştırmanın uzmanlarından Dr. William Calhoun, ”Deneylerde bir hastanın aldığı steroid miktarı, hastada görülen astım belirtilerinin miktarına göre belirlendi. Astım belirtileri azaldığında aldıkları steroid miktarı da azaldı. Belirtiler arttığında ilaç miktarı da arttı” dedi.
Doktorlar, ilaç dozunu ayarladıktan sonra üç ayrı tedavi yöntemi üzerinde çalıştı. İlk grup, dozu ayarlanmış ilaçlarını her zamanki gibi kullanmaya devam etti. Diğer grubun ilaç dozu, solunum testlerinden sonra belirlendi. Son gruptakilereyse ilaçlarını sadece astım belirtisi olunca kullanmaları söylendi. Uzmanlar, son gruptaki hastaların diğer iki gruptakiler kadar iyi durumda olduğunu, en büyük farklılığın, son grubun diğerlerinin yarısı kadar ilaç kullandığını belirtti.
DOĞRU DOZ TEDAVİNİN BAŞARISINI ETKİLİYOR
Dr. William Calhoun, ”Astım belirtilerine dayalı gruptakilerin kullandığı steroid miktarı diğerlerinin yarısı kadardı. Bu gruptakilerin sonbaharda görülen astım krizleri de azaldı. Sonhabar, astım krizlerinin çoğaldığı, hastanın iş ya da okula gidemeyecek kadar ağırlaştığı bir dönemdir” şeklinde konuştu.
Doktor Calhoun, astım hastalarının doktorlarına danışarak ilaç dozajlarını azaltmanın işe yarayıp yaramayacağını öğrenebileceğini söyledi.