Kadın ambulans sürücüleri, gece veya gündüz gelen telefonla direksiyona geçip acil hastalara ulaşıyorlar ve orada ilk müdahaleyi yapıyorlar. Ardından hızla hastaneye yetiştirip çok sayıda insanın hayatını kurtarıyorlar. Erkek mesleği olarak bilinen ambulans sürücülüğünü başarıyla yürütüyorlar.
Üç yıldır ambulans kullanan 112 Acil Sağlık Hizmetleri Acil Tıp Teknisyeni (ATT) Edibe Terzioğlu, yeni uygulamayla ambulanslardaki personelin tümünden yararlanılabildiğini ve acil servis hizmetlerinin daha etkin hale geldiğini belirterek, ''Şimdi ambulanslardaki üç eleman da sağlıkçı. Bu hasta için çok avantajlı. Özellikle çoklu kazalarda bir kişi yeterli olmuyor. Zaman açısından çok olumlu sonuçlar alıyoruz'' dedi.
Acil tıp teknisyenliğinin çok bilinen bir meslek olmadığını, kendisinin ilk mezunlardan biri olduğunu anlatan Terzioğlu, ''Fakat o dönem bir ambulans kullanacağım hiç aklıma gelememişti. Daha sonra bu seçenek önüme geldiğinde, mesleğimi sevdiğimden kabul ettim. İlk başlarda çok zordu, bazı korkularımız vardı ama giderek alıştım. Şimdi daha severek yapıyorum'' diye konuştu.
Ambulans direksiyonunda kadın sürücüyü görenlerin tepkisinin sorulması üzerine Terzioğlu, ''İlk başlarda rahatsız edici bir tepki vardı. 'Bayandan şoför olur mu, bir de üstüne ambulans şoför olur mu?' tepkileriyle sıkça karşılaştık. İlk başlarda çok moralim bozuluyordu. Ama şimdilerde eski tepkiler kalmadı, hatta 'sizinle gurur duyuyoruz' şeklinde tepkiler almaya başladık. Özellikle bayanlar güzel tepkiler veriyorlar'' dedi.
Terzioğlu, bazen yol vermek istemeyenler, arabayı ambulansın önüne kıranlar olsa da genelde olumlu yaklaşımlar gördüklerini söyledi.
''HAYAT KURTARMAK İNANILMAZ BİR KEYİF''
Kullandıkları ambulansı bakıma da götürdüklerini anlatan Terzioğlu, ''Başlarda onlarda da şaşkınlık vardı ama artık alıştılar. Günlük bakımını yapıyoruz, ön kaputu açıp motoruna, yağına, suyuna her şeyine bakıyoruz. Geniş kapsamlı bakıma da yine biz götürüyoruz'' dedi.
Ambulanslara kadın elinin değmesinin bir fark yarattığına dikkati çekerek, ''Bayan sürücü geldiğinde etrafı topluyor hemen. Temizliğini yapıyor. Ambulanslarımız daha derli toplu oluyor'' şeklinde konuştu.
Terzioğlu, kaç kaza yaptığının sorulması üzerine, ''Araç çok büyük olduğu için kör nokta dediğimiz yerleri var. Benim geri geri giderken sadece iki küçük kazam var'' cevabını verdi.
İnsanların hayatını kurtarmanın çok güzel bir his olduğunu vurgulayan Terzioğlu, ''Biz lisedeyken bir kitapçığın ardında ''Hasta geri döndüğünde ATT çok mutludur' diye bir cümle vardı. Gerçekten bu meslekte bir insanı hayata döndürdüğünüzde, ona yardım ettiğinizde inanılmaz keyif alıyorsunuz. Evet, 'ben bunun için okumuşum, ben bunun için eğitim almışım' diyorsunuz. Bu yönüyle kadınların anaç tarafıyla örtüşen bir meslek. Bazı anlarda soğukkanlı davranmamız gerekiyor ama vakadan dönünce ister istemez duygusallık yaşıyoruz'' dedi.
Terzioğlu, günlük hayatta araç kullanırken nelere dikkat ettiğini şu sözlerle anlattı: ''Ambulans kullanırken mecburen kırmızı ışıkta geçiyoruz ama günlük hayatta kesinlikle ve kesinlikle kırmızı ışıkta geçmiyorum. Mutlaka kurallara uyuyorum. Artı emniyet kemeri çok önemli. Hem ambulansta hem kendi aracımda emniyet kemerini muhakkak bağlıyorum. Direkt sağa çekiyorum, içinde acil bir hasta vardır diyorum. Ve herkesin bu bilinçte olması gerekiyor. Çoğu sürücü bize yol vermek istemiyor ama şu bilinçte olmalıyız. taşıdığımız hasta herhangi birimizin annesi, babası, kardeşi, bir yakını olabilir. Ya da bir gün kendisini de taşıyabilir. Bu mantıkla yaklaşılırsa, biz de diğer sürücüler de zorluk çekmek. Çünkü ambulans hız yapmak değildir, bize yol versinler biz rahatça gitmemiz gereken yere ulaşalım. Mesela ambulansların arkasına takılma sorununu çok sık yaşıyoruz ve büyük sıkıntı yaratıyor bu durum. Bir gözümüz sürekli arkada oluyor o zaman. Bizler ani fren yapabiliyoruz ama takip yüzünden ani frende hem kendisi yaralanabilir, hem de bizi yaralayabilir.''
''KADIN SÜRÜCÜLER DAHA DİKKATLİ''
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Sağlık Hizmetlerinden Sorumlu Müdür Yardımcısı Turan Sofuoğlu, paramedik ve ATT'lerin yüzde 80-85'inin kadın olduğunu, İzmir'de ATT ve paramedik kadın çalışanlarının da yüzde 50'sinin ambulans kullandığını söyledi.
Başlangıçta kadın çalışanların direksiyon başına geçerken bazı çekinceler yaşadıklarını anlatan Sofuoğlu, ''Çünkü Türkiye'de trafikte bayanlara biraz ön yargılı bakılıyor. Halbuki tam tersi, bayanlar daha dikkatli kullanıyorlar. Ambulanslar da sanki çok hızlı tehlikeli şekilde kullanılması gereken bir araç gibi görülüyor. Halbuki tam tersine ambulansın içinde hasta taşınıyor, çok sayıda tıbbi cihaz var. Bunların çok fazla sarsıntıya uğraması lazım'' dedi.
Sofuoğlu, bu yüzden personeline sürekli, ''dikkatli gidin, yavaş gidin, trafik kurallarına uyun'' ikazlarında bulunduklarını bildirdi. Vatandaşların bayanları direksiyonda göre göre artık alıştığını dile getiren Sofuoğlu, ''Bu araçlar da çok iyi araçlar. Otomatik vitesli, kullanımı kolay araçlar. Bayan sürücülerimiz daha az kaza yapıyor diyebilirim. Erkekler, özellikle de tecrübeli şoförler kendilerine fazla güvendiklerinden daha dikkatsiz kullanabiliyorlar. Bayanlar bu anlamda gayet dikkatliler'' şeklinde konuştu.
Sofuoğlu, kadın sürücülerin ambulansları evleri gibi temiz tuttuklarını vurgulayarak, ''Sadece ambulanslar değil, konakladıkları istasyonlara ayaklarımıza galoş geçirerek girebiliyoruz. Kendi evleri gibi bakıyorlar, çok temiz oluyorlar. Sağlık ve temizlik de birbirinden ayrılmaz konular'' dedi.
Üç yıldır ambulans kullanan 112 Acil Sağlık Hizmetleri Acil Tıp Teknisyeni (ATT) Edibe Terzioğlu, yeni uygulamayla ambulanslardaki personelin tümünden yararlanılabildiğini ve acil servis hizmetlerinin daha etkin hale geldiğini belirterek, ''Şimdi ambulanslardaki üç eleman da sağlıkçı. Bu hasta için çok avantajlı. Özellikle çoklu kazalarda bir kişi yeterli olmuyor. Zaman açısından çok olumlu sonuçlar alıyoruz'' dedi.
Acil tıp teknisyenliğinin çok bilinen bir meslek olmadığını, kendisinin ilk mezunlardan biri olduğunu anlatan Terzioğlu, ''Fakat o dönem bir ambulans kullanacağım hiç aklıma gelememişti. Daha sonra bu seçenek önüme geldiğinde, mesleğimi sevdiğimden kabul ettim. İlk başlarda çok zordu, bazı korkularımız vardı ama giderek alıştım. Şimdi daha severek yapıyorum'' diye konuştu.
Ambulans direksiyonunda kadın sürücüyü görenlerin tepkisinin sorulması üzerine Terzioğlu, ''İlk başlarda rahatsız edici bir tepki vardı. 'Bayandan şoför olur mu, bir de üstüne ambulans şoför olur mu?' tepkileriyle sıkça karşılaştık. İlk başlarda çok moralim bozuluyordu. Ama şimdilerde eski tepkiler kalmadı, hatta 'sizinle gurur duyuyoruz' şeklinde tepkiler almaya başladık. Özellikle bayanlar güzel tepkiler veriyorlar'' dedi.
Terzioğlu, bazen yol vermek istemeyenler, arabayı ambulansın önüne kıranlar olsa da genelde olumlu yaklaşımlar gördüklerini söyledi.
''HAYAT KURTARMAK İNANILMAZ BİR KEYİF''
Kullandıkları ambulansı bakıma da götürdüklerini anlatan Terzioğlu, ''Başlarda onlarda da şaşkınlık vardı ama artık alıştılar. Günlük bakımını yapıyoruz, ön kaputu açıp motoruna, yağına, suyuna her şeyine bakıyoruz. Geniş kapsamlı bakıma da yine biz götürüyoruz'' dedi.
Ambulanslara kadın elinin değmesinin bir fark yarattığına dikkati çekerek, ''Bayan sürücü geldiğinde etrafı topluyor hemen. Temizliğini yapıyor. Ambulanslarımız daha derli toplu oluyor'' şeklinde konuştu.
Terzioğlu, kaç kaza yaptığının sorulması üzerine, ''Araç çok büyük olduğu için kör nokta dediğimiz yerleri var. Benim geri geri giderken sadece iki küçük kazam var'' cevabını verdi.
İnsanların hayatını kurtarmanın çok güzel bir his olduğunu vurgulayan Terzioğlu, ''Biz lisedeyken bir kitapçığın ardında ''Hasta geri döndüğünde ATT çok mutludur' diye bir cümle vardı. Gerçekten bu meslekte bir insanı hayata döndürdüğünüzde, ona yardım ettiğinizde inanılmaz keyif alıyorsunuz. Evet, 'ben bunun için okumuşum, ben bunun için eğitim almışım' diyorsunuz. Bu yönüyle kadınların anaç tarafıyla örtüşen bir meslek. Bazı anlarda soğukkanlı davranmamız gerekiyor ama vakadan dönünce ister istemez duygusallık yaşıyoruz'' dedi.
Terzioğlu, günlük hayatta araç kullanırken nelere dikkat ettiğini şu sözlerle anlattı: ''Ambulans kullanırken mecburen kırmızı ışıkta geçiyoruz ama günlük hayatta kesinlikle ve kesinlikle kırmızı ışıkta geçmiyorum. Mutlaka kurallara uyuyorum. Artı emniyet kemeri çok önemli. Hem ambulansta hem kendi aracımda emniyet kemerini muhakkak bağlıyorum. Direkt sağa çekiyorum, içinde acil bir hasta vardır diyorum. Ve herkesin bu bilinçte olması gerekiyor. Çoğu sürücü bize yol vermek istemiyor ama şu bilinçte olmalıyız. taşıdığımız hasta herhangi birimizin annesi, babası, kardeşi, bir yakını olabilir. Ya da bir gün kendisini de taşıyabilir. Bu mantıkla yaklaşılırsa, biz de diğer sürücüler de zorluk çekmek. Çünkü ambulans hız yapmak değildir, bize yol versinler biz rahatça gitmemiz gereken yere ulaşalım. Mesela ambulansların arkasına takılma sorununu çok sık yaşıyoruz ve büyük sıkıntı yaratıyor bu durum. Bir gözümüz sürekli arkada oluyor o zaman. Bizler ani fren yapabiliyoruz ama takip yüzünden ani frende hem kendisi yaralanabilir, hem de bizi yaralayabilir.''
''KADIN SÜRÜCÜLER DAHA DİKKATLİ''
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Sağlık Hizmetlerinden Sorumlu Müdür Yardımcısı Turan Sofuoğlu, paramedik ve ATT'lerin yüzde 80-85'inin kadın olduğunu, İzmir'de ATT ve paramedik kadın çalışanlarının da yüzde 50'sinin ambulans kullandığını söyledi.
Başlangıçta kadın çalışanların direksiyon başına geçerken bazı çekinceler yaşadıklarını anlatan Sofuoğlu, ''Çünkü Türkiye'de trafikte bayanlara biraz ön yargılı bakılıyor. Halbuki tam tersi, bayanlar daha dikkatli kullanıyorlar. Ambulanslar da sanki çok hızlı tehlikeli şekilde kullanılması gereken bir araç gibi görülüyor. Halbuki tam tersine ambulansın içinde hasta taşınıyor, çok sayıda tıbbi cihaz var. Bunların çok fazla sarsıntıya uğraması lazım'' dedi.
Sofuoğlu, bu yüzden personeline sürekli, ''dikkatli gidin, yavaş gidin, trafik kurallarına uyun'' ikazlarında bulunduklarını bildirdi. Vatandaşların bayanları direksiyonda göre göre artık alıştığını dile getiren Sofuoğlu, ''Bu araçlar da çok iyi araçlar. Otomatik vitesli, kullanımı kolay araçlar. Bayan sürücülerimiz daha az kaza yapıyor diyebilirim. Erkekler, özellikle de tecrübeli şoförler kendilerine fazla güvendiklerinden daha dikkatsiz kullanabiliyorlar. Bayanlar bu anlamda gayet dikkatliler'' şeklinde konuştu.
Sofuoğlu, kadın sürücülerin ambulansları evleri gibi temiz tuttuklarını vurgulayarak, ''Sadece ambulanslar değil, konakladıkları istasyonlara ayaklarımıza galoş geçirerek girebiliyoruz. Kendi evleri gibi bakıyorlar, çok temiz oluyorlar. Sağlık ve temizlik de birbirinden ayrılmaz konular'' dedi.