Prof. Yıldız, dünyada pasif içicilik nedeniyle ölen 430 bin kişinin yüzde 64'ünü kadın nüfusun oluşturduğunu söyledi.
Kadınların hayat kalitesini ve ömrünü sadece şiddetin etkilemediğini ifade eden Kocaeli Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Yıldız, kadınların hayat kalitesini ve ömrünü sadece şiddetin etkilemediğini ifade ederek, ''Sigara içmeyen bir kadının yanında sigara içmenin, kadını darp etmekten daha ağır bir taciz olduğunu söylemek mümkündür'' dedi.
''Kadınlara darptan sonra en büyük şiddet sigaradır'' diyen Prof. Yıldız, sigara dumanına uzun dönem maruz kalan kadınlarda, meme kanseri riskinin üçte bir oranında arttığının araştırmalarla ortaya konduğunu kaydetti.
Yıldız, ''Sigara dumanına maruz kalan hamile kadınların birçoğu düşük ve erken doğum riski taşırken, doğan bebeklerde solunum yolu hastalıkları artıyor. Sigara nedeniyle bu yıl hayatını kaybedecek 5.5 milyon kişinin 1.5 milyonu kadın olacak. Bu sayının 2030 yılında 2.5 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bununla birlikte, dünyanın yüzde 90'nında, kadınların sigara dumanından yasalarla korunmadığı da biliniyor'' şeklinde konuştu.
"SİGARA ENDÜSTRİSİ KADINLARI CEZBETMEYE ÇALIŞIYOR"
Sigara içilen ortamlarda bulunan hamile kadınların, bebeklerinin de olumsuz yönde etkileneceklerini dile getiren Yıldız, ''Sigara dumanına haksızca maruz kalan bu kadınların sadece kendi hayatları değil bebeklerinin hayatları da tehlike altına giriyor. Bu kadınların birçoğu düşük ve erken doğum riski taşırken, doğan bebeklerde solunum yolu hastalıkları artıyor'' dedi ve şöyle devam etti:
‘'Pasif ya da ikinci el içicilik sonucunda meme kanserine yakalanan kadınların tanı ve tedavi aşamasında karşılaştıkları acılar dikkate alınırsa, sigara içmeyen bir kadının yanında sigara içmenin, kadına darp etmekten daha ağır bir taciz olduğunu söylemek mümkündür. Dünya üzerindeki sigara içmeyen kadınları 'Ele geçirilmemiş pazarlar' olarak gören sigara endüstrisi, gerçekte daha az nikotin ve katran içermediği halde, 'hafif' ve 'ince' sigaralar olarak nitelendirdiği sigaralar ile kadınları cezbetmeye çalışıyor. Bu gerçeklerden yola çıkan Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK), kadınlarımızı sigara endüstrisi taktiklerine karşı uyanık olmaya, kendilerinin ve çocuklarının sağlığını hiçe sayan sigara içicilerine karşı haklarını savunmaya davet ediyor.''
Kadınların hayat kalitesini ve ömrünü sadece şiddetin etkilemediğini ifade eden Kocaeli Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Yıldız, kadınların hayat kalitesini ve ömrünü sadece şiddetin etkilemediğini ifade ederek, ''Sigara içmeyen bir kadının yanında sigara içmenin, kadını darp etmekten daha ağır bir taciz olduğunu söylemek mümkündür'' dedi.
''Kadınlara darptan sonra en büyük şiddet sigaradır'' diyen Prof. Yıldız, sigara dumanına uzun dönem maruz kalan kadınlarda, meme kanseri riskinin üçte bir oranında arttığının araştırmalarla ortaya konduğunu kaydetti.
Yıldız, ''Sigara dumanına maruz kalan hamile kadınların birçoğu düşük ve erken doğum riski taşırken, doğan bebeklerde solunum yolu hastalıkları artıyor. Sigara nedeniyle bu yıl hayatını kaybedecek 5.5 milyon kişinin 1.5 milyonu kadın olacak. Bu sayının 2030 yılında 2.5 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bununla birlikte, dünyanın yüzde 90'nında, kadınların sigara dumanından yasalarla korunmadığı da biliniyor'' şeklinde konuştu.
"SİGARA ENDÜSTRİSİ KADINLARI CEZBETMEYE ÇALIŞIYOR"
Sigara içilen ortamlarda bulunan hamile kadınların, bebeklerinin de olumsuz yönde etkileneceklerini dile getiren Yıldız, ''Sigara dumanına haksızca maruz kalan bu kadınların sadece kendi hayatları değil bebeklerinin hayatları da tehlike altına giriyor. Bu kadınların birçoğu düşük ve erken doğum riski taşırken, doğan bebeklerde solunum yolu hastalıkları artıyor'' dedi ve şöyle devam etti:
‘'Pasif ya da ikinci el içicilik sonucunda meme kanserine yakalanan kadınların tanı ve tedavi aşamasında karşılaştıkları acılar dikkate alınırsa, sigara içmeyen bir kadının yanında sigara içmenin, kadına darp etmekten daha ağır bir taciz olduğunu söylemek mümkündür. Dünya üzerindeki sigara içmeyen kadınları 'Ele geçirilmemiş pazarlar' olarak gören sigara endüstrisi, gerçekte daha az nikotin ve katran içermediği halde, 'hafif' ve 'ince' sigaralar olarak nitelendirdiği sigaralar ile kadınları cezbetmeye çalışıyor. Bu gerçeklerden yola çıkan Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK), kadınlarımızı sigara endüstrisi taktiklerine karşı uyanık olmaya, kendilerinin ve çocuklarının sağlığını hiçe sayan sigara içicilerine karşı haklarını savunmaya davet ediyor.''