Gazetecilerin sorularını yanıtlayan AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın açıklamalarına yanıt verdi.
Mahkeme kararlarının eleştirilebileceğini vurgulayan Bozdağ, "Nitekim Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkanları başta olmak üzere pek çok hukukçu, mahkeme kararlarının eleştirilebileceğini ifade etmiştir" dedi.
Mahkeme kararlarını eleştirmek ile karara uymanın birbirine karıştırılmaması gereğine dikkati çeken Bozdağ, "Mahkeme kararları elbette ki uygulanacaktır. Bu ayrı şey. Ama kararda bir yanlışlık varsa, bunları da eleştirmek hukuk devleti olmanın asgari gereğidir. Bunu farklı değerlendirmemek lazım. Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti'nin sigortasıdır. AK Parti olarak buna inandık, bu inançla kurulduk ve bugüne kadar da bu inançla geldik ve bu inançla da hizmet ediyoruz" diye konuştu.
Bozdağ, şöyle konuştu:
"Elbette ki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı da bu konularda görüşlerini açıklayacaktır. Ama yargı mensuplarının siyasal içerikli değerlendirmeler ve analizler yapması ve bir siyasi parti genel başkanı gibi konuşması, her şeyden önce kendilerine ve kurumlarına zarar verir. Çünkü siyasi değerlendirmeler ve analizler yapmak, yargı görevi yapanların değil, siyaset yapanların işidir.
Yargı görevi yapanlar, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasa, kanunlar ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleriyle verdikleri kararlarla konuşurlar. Ama asla niyet okumazlar. Niyet okuyarak değerlendirme yapıp kararlar oluşturmazlar ve oluşturamazlar.
Görülen davalarla ilgili pek çok eleştiri yapan siyasilere, hatta savcıları darbe yapmakla suçlayan, yargıyı taşeronlukla suçlayan siyasiler oldu. Gönül isterdi ki Cumhuriyet savcılarına ve yargıya yapılan bu haksız ithamlar karşısında onların hakkını hukukunu savunan bir açıklama yapılsaydı daha iyi olurdu. Ama yapılmadı. Bu, bazılarının yargıya her türlü saygısızlığı yapması konusunda imtiyazlı bir konumu mu var sorusunu akla getiriyor."
Mahkeme kararlarının eleştirilebileceğini vurgulayan Bozdağ, "Nitekim Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkanları başta olmak üzere pek çok hukukçu, mahkeme kararlarının eleştirilebileceğini ifade etmiştir" dedi.
Mahkeme kararlarını eleştirmek ile karara uymanın birbirine karıştırılmaması gereğine dikkati çeken Bozdağ, "Mahkeme kararları elbette ki uygulanacaktır. Bu ayrı şey. Ama kararda bir yanlışlık varsa, bunları da eleştirmek hukuk devleti olmanın asgari gereğidir. Bunu farklı değerlendirmemek lazım. Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti'nin sigortasıdır. AK Parti olarak buna inandık, bu inançla kurulduk ve bugüne kadar da bu inançla geldik ve bu inançla da hizmet ediyoruz" diye konuştu.
Bozdağ, şöyle konuştu:
"Elbette ki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı da bu konularda görüşlerini açıklayacaktır. Ama yargı mensuplarının siyasal içerikli değerlendirmeler ve analizler yapması ve bir siyasi parti genel başkanı gibi konuşması, her şeyden önce kendilerine ve kurumlarına zarar verir. Çünkü siyasi değerlendirmeler ve analizler yapmak, yargı görevi yapanların değil, siyaset yapanların işidir.
Yargı görevi yapanlar, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasa, kanunlar ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleriyle verdikleri kararlarla konuşurlar. Ama asla niyet okumazlar. Niyet okuyarak değerlendirme yapıp kararlar oluşturmazlar ve oluşturamazlar.
Görülen davalarla ilgili pek çok eleştiri yapan siyasilere, hatta savcıları darbe yapmakla suçlayan, yargıyı taşeronlukla suçlayan siyasiler oldu. Gönül isterdi ki Cumhuriyet savcılarına ve yargıya yapılan bu haksız ithamlar karşısında onların hakkını hukukunu savunan bir açıklama yapılsaydı daha iyi olurdu. Ama yapılmadı. Bu, bazılarının yargıya her türlü saygısızlığı yapması konusunda imtiyazlı bir konumu mu var sorusunu akla getiriyor."