Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen Ersöz'ün avukatı Ali Rıza Dizdar, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine sunduğu dilekçede, tahliye istemlerinin ''Ersöz'ün atılı suçu işlediğine dair hakkında yakalama emri çıkartıldıktan sonra sahte kimlikle yakalanmış olması'' gerekçesiyle 7 Nisanda reddedildiği anımsatıldı.
Ersöz hakkındaki dosya fotokopisinin mahkeme tarafından avukatına verilmediği ve eşit yargılanma hakkının ihlal edildiği savunulan dilekçede, Ersöz'ün, yurt dışından Türkiye'ye geldikten sonra gittiği hastanede yakalandığı anlatıldı.
''Kaçma şüphesi olan bir kişinin yurt dışından gelmeme olanağı bulunmasına rağmen Ersöz'ün yurt dışından Türkiye'ye özellikle geldiği, ölümle tehdit edilen Ersöz'ün kendi kimliğiyle hastaneye gidip yatmasının doğru olmadığı ve hastanedeki Ersöz'ün ciddi rahatsızlıklarının mevcudiyetinin savcılarca bilindiği'' ifadesine yer verilen dilekçede, Ersöz'ün birkaç hastaneye sevk edilmesinin ardından GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi'ne getirildiği, tedavinin üst düzeyde yapıldığı kaydedildi.
Savcıların tutukluların tedavisiyle ilgili Adalet Bakanlığı genelgesini tam okumadıkları iddia edilen dilekçede, genelgede ''ihtiyaç halinde üniversite tıp fakültesi hastanesi sağlık kurullarından da yararlanılması'' ibaresi bulunduğu bildirildi.
Bu durumda, Ersöz'ün, talebi halinde Adalet Bakanlığı tarafından belirtilen tam teşekküllü hastanelerde tedavi olmasının mümkün olduğu kaydedilen dilekçede, ''Ben mahkemenizden 16. maddenin konumunda olan bir hükümlünün infazının ertelenmesini istemiyorum. Ben sizden 16. maddenin kapsamında olan bir tutuklunun sağlığı nedeniyle seçmiş olduğu hastanede özgür bir şekilde tedavisinin yapılarak iyileştirilmesini istiyorum'' denildi.
Ersöz'ün hastalığının yakalanmadan önce başladığı savunulan dilekçede, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin daha önce verdiği ''tahliyenin reddi'' kararının geri alınarak, Ersöz'ün tahliye edilmesi talep edildi.
Avukat Ali Rıza Dizdar'ın mahkemeye, Levent Ersöz'ün yakalanmadan önce geçirdiği kalp ameliyatının görüntülerinden oluşan bir CD'yi de delil olarak sunduğu öğrenildi.
Ersöz hakkındaki dosya fotokopisinin mahkeme tarafından avukatına verilmediği ve eşit yargılanma hakkının ihlal edildiği savunulan dilekçede, Ersöz'ün, yurt dışından Türkiye'ye geldikten sonra gittiği hastanede yakalandığı anlatıldı.
''Kaçma şüphesi olan bir kişinin yurt dışından gelmeme olanağı bulunmasına rağmen Ersöz'ün yurt dışından Türkiye'ye özellikle geldiği, ölümle tehdit edilen Ersöz'ün kendi kimliğiyle hastaneye gidip yatmasının doğru olmadığı ve hastanedeki Ersöz'ün ciddi rahatsızlıklarının mevcudiyetinin savcılarca bilindiği'' ifadesine yer verilen dilekçede, Ersöz'ün birkaç hastaneye sevk edilmesinin ardından GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi'ne getirildiği, tedavinin üst düzeyde yapıldığı kaydedildi.
Savcıların tutukluların tedavisiyle ilgili Adalet Bakanlığı genelgesini tam okumadıkları iddia edilen dilekçede, genelgede ''ihtiyaç halinde üniversite tıp fakültesi hastanesi sağlık kurullarından da yararlanılması'' ibaresi bulunduğu bildirildi.
Bu durumda, Ersöz'ün, talebi halinde Adalet Bakanlığı tarafından belirtilen tam teşekküllü hastanelerde tedavi olmasının mümkün olduğu kaydedilen dilekçede, ''Ben mahkemenizden 16. maddenin konumunda olan bir hükümlünün infazının ertelenmesini istemiyorum. Ben sizden 16. maddenin kapsamında olan bir tutuklunun sağlığı nedeniyle seçmiş olduğu hastanede özgür bir şekilde tedavisinin yapılarak iyileştirilmesini istiyorum'' denildi.
Ersöz'ün hastalığının yakalanmadan önce başladığı savunulan dilekçede, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin daha önce verdiği ''tahliyenin reddi'' kararının geri alınarak, Ersöz'ün tahliye edilmesi talep edildi.
Avukat Ali Rıza Dizdar'ın mahkemeye, Levent Ersöz'ün yakalanmadan önce geçirdiği kalp ameliyatının görüntülerinden oluşan bir CD'yi de delil olarak sunduğu öğrenildi.