CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Yalova'da düzenlediği basın toplantısında, dün yapılan halk oylaması sonuçlarını değerlendirdi.
Halkın ne yaparsa doğru yaptığını ifade eden İnce, ''Ama bugün farklı bir Türkiye var artık. Dünden daha farklı bir Türkiye var. Düne göre daha geri bir noktadayız. 'Evet' veren vatandaşlarımız birkaç sene sonra 'Evet vermedim' diyecekler. Bunu hep birlikte göreceğiz. 'Evet' verdiklerini gizleyecekler. Türkiye'de bir diktatörlüğün önü açılmıştır'' görüşünü savundu.
İnce, Yalova'da sıkıyönetim varmış gibi kahvehanelerin kapandığını, polislerin sandık başlarını gezerek sonuçları telsizle emniyete bildirdiğini öne süren İnce, şöyle devam etti:
''Bu, faşizmin ayak sesleridir. Polisler sandık başında çığlık atıyordu 'evet' çıktığında. Emniyet teşkilatı sanki seçim kurulu gibi, adliye gibi sonuç peşine düşmüştü. Bu ülkenin doğusunda insanlar korkuyla baskıyla tehditle sandığa gidemiyorsa, Türkiye'nin batısındaki bir vilayette sandık başında çetele tutuyorlarsa ve devlet bunu seyrediyorsa, devletin polisi çetele tutanları engellemek yerine, oy dökümü peşinde koşuyorsa ve sevinç çığlıkları içerisinde 'evet' çıkan sandıklardan emniyete bunu geçiyorsa, 'Bu ülke polis devleti olmuş' demektir. 'Bu ülke diktatörlüğe gidiyor' demektir. Bunlar çok üzücü şeylerdir.''
MHP'nin seçmen tabanının ''evet'' oyu verdiğini ifade eden İnce, ''MHP, kalelerinde çöktü. MHP tabanı Türkiye'nin pek çok yerinde AKP'yi destekledi, 'evet'i destekledi. Bu, Türkiye'de siyasi atmosferi derinden etkileyecek olaydır. MHP tabanı dik dursaydı, teslim olmasaydı bu referandum 'hayır' çıkardı'' diye konuştu.
İnce, bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamamasının parti içinde bir güvensizlik yaratıp yaratmadığı yönündeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:
''Teknik bir hata olmuş. Güvensizlik yaratacağını düşünmüyorum. Polis, o adreste oturmadığını tespit ediyor, kaydını düşürüyor. Ne kadar çalışkan bir polisimiz var, gördünüz mü? Hırsızları yakalayamıyor, PKK'lıları yakalayamıyor, araba hırsızlarını yakalayamıyor ama o adreste oturup oturmadığını tespit ediyor, yazıyor, sildiriyor. Ne kadar çalışkan bir polisimiz var. '12 Eylül ile hesaplaşacağız' çok cazip geldi. Hep birlikte göreceğiz bakalım Kenan Evren'den hesap soracaklar mı? Soramayacaklarını ben biliyorum.''
Halkın ne yaparsa doğru yaptığını ifade eden İnce, ''Ama bugün farklı bir Türkiye var artık. Dünden daha farklı bir Türkiye var. Düne göre daha geri bir noktadayız. 'Evet' veren vatandaşlarımız birkaç sene sonra 'Evet vermedim' diyecekler. Bunu hep birlikte göreceğiz. 'Evet' verdiklerini gizleyecekler. Türkiye'de bir diktatörlüğün önü açılmıştır'' görüşünü savundu.
İnce, Yalova'da sıkıyönetim varmış gibi kahvehanelerin kapandığını, polislerin sandık başlarını gezerek sonuçları telsizle emniyete bildirdiğini öne süren İnce, şöyle devam etti:
''Bu, faşizmin ayak sesleridir. Polisler sandık başında çığlık atıyordu 'evet' çıktığında. Emniyet teşkilatı sanki seçim kurulu gibi, adliye gibi sonuç peşine düşmüştü. Bu ülkenin doğusunda insanlar korkuyla baskıyla tehditle sandığa gidemiyorsa, Türkiye'nin batısındaki bir vilayette sandık başında çetele tutuyorlarsa ve devlet bunu seyrediyorsa, devletin polisi çetele tutanları engellemek yerine, oy dökümü peşinde koşuyorsa ve sevinç çığlıkları içerisinde 'evet' çıkan sandıklardan emniyete bunu geçiyorsa, 'Bu ülke polis devleti olmuş' demektir. 'Bu ülke diktatörlüğe gidiyor' demektir. Bunlar çok üzücü şeylerdir.''
MHP'nin seçmen tabanının ''evet'' oyu verdiğini ifade eden İnce, ''MHP, kalelerinde çöktü. MHP tabanı Türkiye'nin pek çok yerinde AKP'yi destekledi, 'evet'i destekledi. Bu, Türkiye'de siyasi atmosferi derinden etkileyecek olaydır. MHP tabanı dik dursaydı, teslim olmasaydı bu referandum 'hayır' çıkardı'' diye konuştu.
İnce, bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamamasının parti içinde bir güvensizlik yaratıp yaratmadığı yönündeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:
''Teknik bir hata olmuş. Güvensizlik yaratacağını düşünmüyorum. Polis, o adreste oturmadığını tespit ediyor, kaydını düşürüyor. Ne kadar çalışkan bir polisimiz var, gördünüz mü? Hırsızları yakalayamıyor, PKK'lıları yakalayamıyor, araba hırsızlarını yakalayamıyor ama o adreste oturup oturmadığını tespit ediyor, yazıyor, sildiriyor. Ne kadar çalışkan bir polisimiz var. '12 Eylül ile hesaplaşacağız' çok cazip geldi. Hep birlikte göreceğiz bakalım Kenan Evren'den hesap soracaklar mı? Soramayacaklarını ben biliyorum.''