Türk sinemasının efsane isimlerinden Kemal Sunal'ın Malatya'nın Doğanyol ilçesine bağlı Gökçe beldesindeki doğduğu ev, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce restore edilerek müzeye dönüştürülecek.
Kemal Sunal'ın doğduğu evin yıkılmaya yüz tuttuğunu belirten İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahattin Kabahasanoğlu, görüşmelerde bulundukları akrabalarının bu durumdan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
Müze girişine Kemal Sunal'ın en çok bilinen yüzüyle heykellerini yaptıracaklarını ifade eden Kabahasanoğlu, şöyle konuştu:
''Bu evi hiç para harcamadan gönüllülerle yapmayı amaçlıyoruz. Önümüzdeki yıl nisan ayında hayata geçirmeyi planlıyoruz. Henüz Sunal'ın eşi ve çocuklarıyla görüşmedik. Eşi ve çocuklarına yapacağımız taslak projeyle gitmeyi istedik. 10 gün içerisinde taslak projemizi yapıp kendileriyle görüşeceğiz. Kemal Sunal sadece eşinin, çocuklarının ve akrabalarının değil tüm Türkiye'nin kahramanıydı.''
ADINA OKUL YAPILSAYDI DAHA İYİ OLURDU
Kemal Sunal'ın annesi Saime Sunal da oğlunun en büyük arzusunun tüm çocukların okuması olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
Kemal Sunal'ın doğduğu evin yıkılmaya yüz tuttuğunu belirten İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahattin Kabahasanoğlu, görüşmelerde bulundukları akrabalarının bu durumdan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
Müze girişine Kemal Sunal'ın en çok bilinen yüzüyle heykellerini yaptıracaklarını ifade eden Kabahasanoğlu, şöyle konuştu:
''Bu evi hiç para harcamadan gönüllülerle yapmayı amaçlıyoruz. Önümüzdeki yıl nisan ayında hayata geçirmeyi planlıyoruz. Henüz Sunal'ın eşi ve çocuklarıyla görüşmedik. Eşi ve çocuklarına yapacağımız taslak projeyle gitmeyi istedik. 10 gün içerisinde taslak projemizi yapıp kendileriyle görüşeceğiz. Kemal Sunal sadece eşinin, çocuklarının ve akrabalarının değil tüm Türkiye'nin kahramanıydı.''
ADINA OKUL YAPILSAYDI DAHA İYİ OLURDU
Kemal Sunal'ın annesi Saime Sunal da oğlunun en büyük arzusunun tüm çocukların okuması olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
Kemal Sunal'ın doğduğu ev
''Bu çalışma elbette bizi sevindirdi. Ancak oğlumun adına bir okul yapılması bizi daha da mutlu ederdi. O tüm çocuklara örnek olabilmek adına 50 yaşından sonra diploma aldı. Türkiye'ye mal olmuş böyle kahramanların isimlerinin bir yerlere verilerek hayatta kalması önemli. Çünkü onların yerine başkaları kolay kolay gelemiyor.''