CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tunceli'de hemşerileri tarafından coşkulu bir şekilde karşılandı.
Kılıçdaroğlu da bu coşkuya "Dersimliyim ve Dersimli olmaktan gurur duyuyorum. Aslımla da gurur duyuyorum. Aslından korkmak da ayıptır" sözleriyle karşılık verdi.
Meydanda "Dersim seninle gurur duyuyor" sloganının yankılanmasıyla Kılıçdaroğlu, hemşerilerine "Ben yiğitlerin harman olduğu yerde doğdum. Burada büyüdüm. Elbette Tunceliliyim elbette gurur duyuyorum" diye seslendi.
Kılıçdaroğlu daha sonra sözü Başbakan Erdoğan'a getirdi:
"Türkiye’yi bilmiyorlar. Oku, iyi oku, Anadolu’yu, Türkiye’yi oku. Bu Anadolu’yu nasıl görmezlikten gelirsin? Hayatım boyunca kimsenin diniyle, diliyle uğraşmadım.
Nasıl olur da biz ayrılığı gayrılığı yaparız. Cumhuriyet’i kurarken adımız Kemal’di, Kemal’in kurduğu okullarda okuduk. Okulda bize köylü çocuğu, Anadolu çocuğu demediler. Okuduk devlette hizmet ettik, milletvekili olduk, bir partinin başına geldim. Anadolu’nun güzelliği budur.
Ben ayrım yapmadan, yandaş demeden sadece vatandaş diyerek hizmet etmek istiyorum. Demokrasi ve özgürlük içinde gelecek ve hizmet edilecek.
Düşmanımız kimir bizim demiş Yunus, biz kimseye kin tutmayız demiş. Biz de kimseye kin tutmayız.
Biz herkesin olduğu, herkesin özgür olduğu, demokrasinin geliştiği ülke için uğraşıyoruz.
'DERSİM ÖZGÜRLÜK DEMEKTİR'
Dersim demek özgürlük demektir, özgür insanların yaşadığı yer demektir. Bunlar demokrat değil, özgür değil, özgürlükçü değil. İktidara tutunmaya, iktidarda kalmak için her şey yapmaya ve bel altı vurmaya hazır bir iktidar.
Biz 12 Eylül’e karşıyız diyorlardı, 12 Eylül generallerinden hesap soracaklardı. Sordular mı?
Hesap soran adam 1980’e gitmeye gerek yok, sana muhtıra verdiler 28 Şubat'ta. 28 Şubat'ı yapana hesap sordular mı? Hayır onun yerine üstün hizmet madalyası verdiler.
AKP 12 Eylül’ün yarattığı bir partidir. Örneğin yüzde 10 seçim barajı, Avrupa'da nerede var? Sadece Recep Bey’in demokrasi anlayışında var. Yüzde 10 barajını kaldıracağız. Halkın iradesinin parlamentoya tam yansımasını sağlayacağız. 12 Eylül’e karşı olanlar, tüm yasalarını değiştirirdi.
'DEĞİŞİMDEN YANAYIZ'
AKP statükocudur ve statükodan yanadır. Değişimden yana olan CHP’dir. Yetmedi, AKP’nin maskesini indireceğim. Kim faili meçhulü ister? Bir insanın faili meçhul olarak ölmesi normal midir? Faili meçhulleri aydınlatmak demokratların görevi değil midir?
Benim genel başkanlıklığım döneminde 6 önerge verdik faili meçhuller için, istemediler. Bir de kayıplar var. Özellikle annelere söylemek istiyorum. Kimse çocuklarının kaybolmasını istemez.
Özgürlük, demokrasi diyor. Hangi özgürlük ve demokrasi, faili meçhullere ve kayıpları da çözemedikten sonra.
YEREL YÖNETİMLER
Bakınız, yerel yönetimleri halk seçer. Elbette ki halkın iradesi demokrasilerde önemlidir. Belediyenin parası yoktur, belediye başkanının ömrünün yarısı Ankara’da para bulmak için geçer. Belediyeler özerkleşsin dedik, bazı çekincileri varmış, bunları düzeltelim dedik ama gelmediler.
'YÖK'Ü KALDIRALIM'
YÖK’ü kaldıralım diyoruz ona da yok diyorlar. Şimdi YÖK Başkanı’nı ele geçirdiler. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun geleceği ile oynadılar.
Soyadı Demir, o koltupa demir atmış. Bir sınavı sağlıklı yapamayan ülkeyi düzgün yönetebilir mi? Yönetemez, onlar da yönetemiyor."
Kılıçdaroğlu da bu coşkuya "Dersimliyim ve Dersimli olmaktan gurur duyuyorum. Aslımla da gurur duyuyorum. Aslından korkmak da ayıptır" sözleriyle karşılık verdi.
Meydanda "Dersim seninle gurur duyuyor" sloganının yankılanmasıyla Kılıçdaroğlu, hemşerilerine "Ben yiğitlerin harman olduğu yerde doğdum. Burada büyüdüm. Elbette Tunceliliyim elbette gurur duyuyorum" diye seslendi.
Kılıçdaroğlu daha sonra sözü Başbakan Erdoğan'a getirdi:
"Türkiye’yi bilmiyorlar. Oku, iyi oku, Anadolu’yu, Türkiye’yi oku. Bu Anadolu’yu nasıl görmezlikten gelirsin? Hayatım boyunca kimsenin diniyle, diliyle uğraşmadım.
Nasıl olur da biz ayrılığı gayrılığı yaparız. Cumhuriyet’i kurarken adımız Kemal’di, Kemal’in kurduğu okullarda okuduk. Okulda bize köylü çocuğu, Anadolu çocuğu demediler. Okuduk devlette hizmet ettik, milletvekili olduk, bir partinin başına geldim. Anadolu’nun güzelliği budur.
Ben ayrım yapmadan, yandaş demeden sadece vatandaş diyerek hizmet etmek istiyorum. Demokrasi ve özgürlük içinde gelecek ve hizmet edilecek.
Düşmanımız kimir bizim demiş Yunus, biz kimseye kin tutmayız demiş. Biz de kimseye kin tutmayız.
Biz herkesin olduğu, herkesin özgür olduğu, demokrasinin geliştiği ülke için uğraşıyoruz.
'DERSİM ÖZGÜRLÜK DEMEKTİR'
Dersim demek özgürlük demektir, özgür insanların yaşadığı yer demektir. Bunlar demokrat değil, özgür değil, özgürlükçü değil. İktidara tutunmaya, iktidarda kalmak için her şey yapmaya ve bel altı vurmaya hazır bir iktidar.
Biz 12 Eylül’e karşıyız diyorlardı, 12 Eylül generallerinden hesap soracaklardı. Sordular mı?
Hesap soran adam 1980’e gitmeye gerek yok, sana muhtıra verdiler 28 Şubat'ta. 28 Şubat'ı yapana hesap sordular mı? Hayır onun yerine üstün hizmet madalyası verdiler.
AKP 12 Eylül’ün yarattığı bir partidir. Örneğin yüzde 10 seçim barajı, Avrupa'da nerede var? Sadece Recep Bey’in demokrasi anlayışında var. Yüzde 10 barajını kaldıracağız. Halkın iradesinin parlamentoya tam yansımasını sağlayacağız. 12 Eylül’e karşı olanlar, tüm yasalarını değiştirirdi.
'DEĞİŞİMDEN YANAYIZ'
AKP statükocudur ve statükodan yanadır. Değişimden yana olan CHP’dir. Yetmedi, AKP’nin maskesini indireceğim. Kim faili meçhulü ister? Bir insanın faili meçhul olarak ölmesi normal midir? Faili meçhulleri aydınlatmak demokratların görevi değil midir?
Benim genel başkanlıklığım döneminde 6 önerge verdik faili meçhuller için, istemediler. Bir de kayıplar var. Özellikle annelere söylemek istiyorum. Kimse çocuklarının kaybolmasını istemez.
Özgürlük, demokrasi diyor. Hangi özgürlük ve demokrasi, faili meçhullere ve kayıpları da çözemedikten sonra.
YEREL YÖNETİMLER
Bakınız, yerel yönetimleri halk seçer. Elbette ki halkın iradesi demokrasilerde önemlidir. Belediyenin parası yoktur, belediye başkanının ömrünün yarısı Ankara’da para bulmak için geçer. Belediyeler özerkleşsin dedik, bazı çekincileri varmış, bunları düzeltelim dedik ama gelmediler.
'YÖK'Ü KALDIRALIM'
YÖK’ü kaldıralım diyoruz ona da yok diyorlar. Şimdi YÖK Başkanı’nı ele geçirdiler. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun geleceği ile oynadılar.
Soyadı Demir, o koltupa demir atmış. Bir sınavı sağlıklı yapamayan ülkeyi düzgün yönetebilir mi? Yönetemez, onlar da yönetemiyor."