Mustafa Yolcukaya, Melikgazi Mahallesi'ndeki bir sitede yaklaşık 2.5 yıldır asgari ücretle apartman görevlisi olarak çalıştığını söyledi.
2006 yılında sabit telefon hattı almak için Türk Telekom Kayseri İl Müdürlüğüne başvurduğunda İzmir'de adına kayıtlı bir telefon hattı bulunduğunu öğrendiğini ifade eden Yolcukaya, şunları anlatı:
MAĞDURİYETİMİN GİDERİLMESİ İÇİN BAŞBAKANLIĞA BAŞVURDUM
''Türk Telekom yetkilileri bu hattın borcu bulunduğunu, bu nedenle yeni telefon hattı bağlayamayacaklarını söyledi. Borca itiraz ettim, ancak sonuç alamadım. Daha sonra adıma alınmış bir cep telefonu hattı için 2 bin 600 lira fatura geldi. Bunun ardından daha önce hiç gitmediğim İzmir'in Balçova ilçesinde adıma bir şirket kurulduğunu ve mobilya mağazası açıldığını öğrendim. Bu şirket de bir yıl sonunda kapatılmış. Ancak 7 bin 665 lira gelir vergisi borcu çıkmış. Bu borç nedeniyle de 2 ay önce maaşıma haciz konuldu. Tüm bu borçlar ve maaşımın üzerinden haczin kaldırılması için dava açtım, ama hala sonuçlanmadı.
Mağduriyetimin giderilmesi için Başbakanlığa da başvurdum. Bugüne dek çalmadık kapı bırakmadım. Sorumluların bir an önce bulunmasını istiyorum.''
KİMLİĞİM BİR SÜRE HASTANEDE KALDI
Adına şirket kuranların ve telefon hattı alanların kimlik bilgilerine nasıl ulaştığını bilmediğini ifade eden Yolcukaya, şöyle konuştu:
''2003 yılında bir yakınıma hastane masrafları için kefil olmuştum. Kimliğim bu nedenle hastanede bir süre alıkonuldu. Ayrıca, bir çok yere iş başvurusunda bulunmuş ve kimlik fotokopisi vermiştim. Sanırım bu sayede kimlik bilgilerime ulaştılar.''
2006 yılında sabit telefon hattı almak için Türk Telekom Kayseri İl Müdürlüğüne başvurduğunda İzmir'de adına kayıtlı bir telefon hattı bulunduğunu öğrendiğini ifade eden Yolcukaya, şunları anlatı:
MAĞDURİYETİMİN GİDERİLMESİ İÇİN BAŞBAKANLIĞA BAŞVURDUM
''Türk Telekom yetkilileri bu hattın borcu bulunduğunu, bu nedenle yeni telefon hattı bağlayamayacaklarını söyledi. Borca itiraz ettim, ancak sonuç alamadım. Daha sonra adıma alınmış bir cep telefonu hattı için 2 bin 600 lira fatura geldi. Bunun ardından daha önce hiç gitmediğim İzmir'in Balçova ilçesinde adıma bir şirket kurulduğunu ve mobilya mağazası açıldığını öğrendim. Bu şirket de bir yıl sonunda kapatılmış. Ancak 7 bin 665 lira gelir vergisi borcu çıkmış. Bu borç nedeniyle de 2 ay önce maaşıma haciz konuldu. Tüm bu borçlar ve maaşımın üzerinden haczin kaldırılması için dava açtım, ama hala sonuçlanmadı.
Mağduriyetimin giderilmesi için Başbakanlığa da başvurdum. Bugüne dek çalmadık kapı bırakmadım. Sorumluların bir an önce bulunmasını istiyorum.''
KİMLİĞİM BİR SÜRE HASTANEDE KALDI
Adına şirket kuranların ve telefon hattı alanların kimlik bilgilerine nasıl ulaştığını bilmediğini ifade eden Yolcukaya, şöyle konuştu:
''2003 yılında bir yakınıma hastane masrafları için kefil olmuştum. Kimliğim bu nedenle hastanede bir süre alıkonuldu. Ayrıca, bir çok yere iş başvurusunda bulunmuş ve kimlik fotokopisi vermiştim. Sanırım bu sayede kimlik bilgilerime ulaştılar.''