Türkiye'nin önde gelen iş kadınlarından Leyla Alaton, NTV Radyo'da, Türk kadınının önünü açacak radikal mesajlar verdi.
Türk kadınının halini değerlendiren Leyla Alaton, taşradaki kadına şiddetin son yıllarda büyükşehirdeki kadınları da tehdit etmesini, "Erkeklerin, ekonomik özgürlüğünü elde etmiş kadının kıskanması" olarak açıkladı:
"Ben bir geçiş döneminde olduğumuzu düşünüyorum. Kadınların artık ekonomik özgürlüğünü kazanmasıyla her şeye katlanmadığı aşikar. Artık parasını kazanan kadının başka alternatifleri var. Bunun bilincine varmış durumda. Tabii bu da bazı erkekleri çok korkutuyor, öfkelendiriyor. Zira, kontrol altında tuttuğu ve istediğini yaptırdığı kadın, artık kendi ekonomik bağımsızlığını kazanıp, bu cefayı çekmemek için başkaldırmakta. Bu da tabii, çok büyük toplumsal sorunlar ortaya çıkarıyor. Zannediyorum, özellikle televizyonda, dizilerde doğru rol modelleriyle hem erkekler, hem kadınlar ne kadar eşit hak ve özgürlüklere sahip olduklarının bilincine daha kolay varacaklar. Ben yeni nesilden çok ümitliyim, bu sorunların nisbeten azalacağını düşünüyorum."
KADINI 'KIZ KARDEŞLİK' KURTARACAK
Leyla Alaton, Türkiye'deki kadının, batılı kadınlardan farklı ve en temel sorununun eğitim olduğunu söyledi. Alaton, "Eğitimi olan kadın daha korkusuz olur, kendine güvenir. Kendi parasını kazanacağını düşündüğü için, daha sıhhatli bir aile kurar. Çocuklar da daha eşit ve sıhhatli bir ortamda yetişir" diye konuştu.
Kadınlara dönük pek çok projenin içinde olduğunu anlatan Leyla Alaton, güne, bu sabah İMKB'de kadınlar olarak gongu çalarak başladıklarını anlattı. Alaton, eğitimli, çalışan kadınlar arasındaki kıskançlığın, birbirinin gözünü oyma çabasının kadınları gerilettiğini vurguladı:
"Şirketlerin yönetim kurullarında daha çok kadın olmasını istiyoruz. Fabrikalarda, alt kademede çok kadın var. Ama mühim olan karar mekanizmalarında kadınların yer alması. Bu, başka kadınların da yolunu açacaktır. Hemcinslerinin kapasitesini, yeteneklerini bildiğinden onlara destek vereceklerdir."
Leyla Alaton bu noktada sonuç alacağına inandığı "kız kardeşlik" uygulamasını önerdi:
"Ben kız kardeşliğin önemine yürekten inanan bir insanım. Kız kardeşlik derken, başka bir kadının başarısından gurur duymak, kendisi başarmış kadar kendini iyi hissetmek. Kız kardeşlik, diğer kadının gözünü oymak, kıskanmak değildir. Her zaman sizden daha güzel, daha genç ve daha iyi kocalı bir kadın olacak. Onun için boşuna enerji harcamayalım, birbirimize destek vererek kadınların ilerlemesini sağlayalım."
Türk kadınının halini değerlendiren Leyla Alaton, taşradaki kadına şiddetin son yıllarda büyükşehirdeki kadınları da tehdit etmesini, "Erkeklerin, ekonomik özgürlüğünü elde etmiş kadının kıskanması" olarak açıkladı:
"Ben bir geçiş döneminde olduğumuzu düşünüyorum. Kadınların artık ekonomik özgürlüğünü kazanmasıyla her şeye katlanmadığı aşikar. Artık parasını kazanan kadının başka alternatifleri var. Bunun bilincine varmış durumda. Tabii bu da bazı erkekleri çok korkutuyor, öfkelendiriyor. Zira, kontrol altında tuttuğu ve istediğini yaptırdığı kadın, artık kendi ekonomik bağımsızlığını kazanıp, bu cefayı çekmemek için başkaldırmakta. Bu da tabii, çok büyük toplumsal sorunlar ortaya çıkarıyor. Zannediyorum, özellikle televizyonda, dizilerde doğru rol modelleriyle hem erkekler, hem kadınlar ne kadar eşit hak ve özgürlüklere sahip olduklarının bilincine daha kolay varacaklar. Ben yeni nesilden çok ümitliyim, bu sorunların nisbeten azalacağını düşünüyorum."
KADINI 'KIZ KARDEŞLİK' KURTARACAK
Leyla Alaton, Türkiye'deki kadının, batılı kadınlardan farklı ve en temel sorununun eğitim olduğunu söyledi. Alaton, "Eğitimi olan kadın daha korkusuz olur, kendine güvenir. Kendi parasını kazanacağını düşündüğü için, daha sıhhatli bir aile kurar. Çocuklar da daha eşit ve sıhhatli bir ortamda yetişir" diye konuştu.
Kadınlara dönük pek çok projenin içinde olduğunu anlatan Leyla Alaton, güne, bu sabah İMKB'de kadınlar olarak gongu çalarak başladıklarını anlattı. Alaton, eğitimli, çalışan kadınlar arasındaki kıskançlığın, birbirinin gözünü oyma çabasının kadınları gerilettiğini vurguladı:
"Şirketlerin yönetim kurullarında daha çok kadın olmasını istiyoruz. Fabrikalarda, alt kademede çok kadın var. Ama mühim olan karar mekanizmalarında kadınların yer alması. Bu, başka kadınların da yolunu açacaktır. Hemcinslerinin kapasitesini, yeteneklerini bildiğinden onlara destek vereceklerdir."
Leyla Alaton bu noktada sonuç alacağına inandığı "kız kardeşlik" uygulamasını önerdi:
"Ben kız kardeşliğin önemine yürekten inanan bir insanım. Kız kardeşlik derken, başka bir kadının başarısından gurur duymak, kendisi başarmış kadar kendini iyi hissetmek. Kız kardeşlik, diğer kadının gözünü oymak, kıskanmak değildir. Her zaman sizden daha güzel, daha genç ve daha iyi kocalı bir kadın olacak. Onun için boşuna enerji harcamayalım, birbirimize destek vererek kadınların ilerlemesini sağlayalım."