"JAPONLAR BANA 'GÜZEL DEĞİLSİN, AMA TATLISIN' DEDİLER"
1997'de katıldığı "Miss Turkey"de 4. seçilen Burcu Esmersoy o yılları şöyle anlattı: “Bir otelde 150 kızla birlikte seçmeye katıldım. İlk 20'ye kaldığımda çok şaşırdım.
Dedem seçmelere katıldığımı bilmiyordu. Biraz korkarak poz vermişim zaten. 4. seçildiğim an ilk üçe giren güzellere hediye vardı, bana vermediler diye üzüldüm. 4. seçilmenin ne kadar değerli olduğunu anlamamıştım.
Aynı yıl ülkemizi Japonya'da temsil eden Esmersoy aldığı unvanla ilgili esprili açıklamalar yaptı: Japonya'da da 4. seçildim.
Beni ‘Dostluk Güzeli’ seçtiler. Yani Japonlar bana 'Güzel değilsin ama tatlısın' dediler”.
"SESİ ERKEK ÇOCUĞU SESİNE BENZİYOR, TELEVİZYON KABUL ETMEZ"
Televizyon dünyasına adım attığı ilk gün yaşadıklarını açıklayan Esmersoy, unutamadığı anısını anlattı: “Güzellik yarışmasının yayınlandığı televizyon kanalına gittiğim gün duayenimiz İlker Yasin’le tanıştım. ‘Burcu'ya sunuculuk yaptırabilir miyiz?’ diye sorduklarında Yasin'in verdiği cevabı hiç unutmadım. Benim için 'Sesi erkek çocuğu sesi gibi çıkıyor, televizyon bunu kabul etmez' demişti. Ben de işi mutfağından öğrenmek istediğimi söyledim. Bir çocuk programının yapımcılığını üstlendim.
NTV Spor'da çalışmaya başladığı dönem büyük bir üne kavuşan Burcu Esmersoy o yılları büyük bir özlemle ve gururla anlattı: “Mesleğe başladığımda tek hayalim NTV'de çalışmaktı. Başka bir kanalda çalışırken bütün kanalların gösterildiği bir ekran olurdu. O ekranda NTV de vardı. İçimden hep ‘Bir gün bu kanalda çalışmak istiyorum’ diye geçirirdim. O gün geldi ve beni kanala çağırdılar. Yıllarca birçok bülten sundum ve program yaptım. En önemlilerinden biri Rıdvan Dilmen’le birlikte yaptığımız ‘Dünya Kupası’ programıydı. Meslek hayatımın en iyi yıllarıydı. Zaman zaman spor spikerliğini bırakmasaydım dediğim oluyor”.
"ANNEM ERKEK ÇOCUK BEKLİYORMUŞ"
Güzellik takıntısı ve iddiası olmadan büyüdüğünü belirten Esmersoy, çocukluğuna hatta doğmadan öncesine dair notlar da paylaştı: “Annem erkek çocuk bekliyormuş. Odam, giysilerim hep mavi renkteymiş. Hatta annem doğum yaptıktan sonra iki bebek getirmişler, annem erkek olana uzanmış. Belki de o yüzden erkek gibi büyütüldüm. Arkadaşlarımın çoğu erkekti. Ağaçlara tırmanır, top oynardım”.
"BAYRAMLAR ÇOK ÖNEMLİYDİ, ÇÜNKÜ BÜTÜN AİLE SADECE O ZAMAN BİR ARAYA GELİRDİ"
Anne babası boşandığı için babaannesi ve dedesi tarafından büyütülen Esmersoy o günlere dair dokunaklı cümleler kurdu: “Benim için bayramlar çok önemliydi çünkü, bütün aile sadece o zaman bir araya gelirdi. Bayramlarda annemi veya babamı mutlaka göreceğimi bilirdim. Mesela, bu program için fotoğraf ararken üzüldüm. Ailem çabuk dağıldığı için çocukluğuma ait fotoğrafım yok, buna çok üzülüyorum. Yine de bugünkü halimin oluşmasında da bu boşanmanın etkisi var. Yani artık sadece üzülerek anımsamıyorum o günleri”.
Berk Suyabatmaz ile 14 Mayıs 2018'de New York'ta dünya evine giren Esmersoy, eşiyle tanışma hikayesini, ilişkisinin ona kattığı değerleri ve gelecek planlarını da anlattı: “Berk'le hep aynı mekanlardaymışız, ama hiç tanışmamışız. Ama o benimle evlenmeyi 15 yıl önce düşünmüş. Ailesiyle birlikte televizyon izledikleri bir gün 'Ben bu kızla evleneceğim' demiş. Arkadaşları 'Tabii tabii' diye dalga bile geçmişler. Nikahımızın olduğu gün arkadaşlarından gelen mesajları sen düşün artık. Çok mutluyum. Eksikliğini hissettiğim anne, baba ve ait olma duygusunu karşılayan bir ilişki yaşıyorum. Berk benim ben olmama izin verdi, bana kendimi hatırlattı. Ondan çocuklarım olsun istiyorum. Ama bizim gibi yerinde duramayan iki enerjik insanın çocuğu nasıl olur bilemiyorum”.