Ukrayna Başbakanı Nikolay Azarov, on binlerce kişinin sokağa dökülmesine neden olan AB politikasında geri adım atılmadığını söyledi. Azarov, "Vize rejimiyle ilgili müzakereler devam ediyor. Yakın gelecekte bu müzakerelerin gerçekleşeceğini ve serbest vize rejimi anlaşmasının imzalanacağını ümit ediyorum" dedi.
Ülkesinin, AB ile vizesiz dolaşım konusunda yapılan anlaşmaların büyük çoğunluğunun gereklerini yerine getirdiğini savunan Azarov, "Parlamento ve hükümetin çalışmasına izin verilmemesi, bu konuda atılması gereken adımların önünü tıkıyor" dedi.
AB ile ortaklık anlaşmalarına tamamen son verildiği yönündeki haberlerin asılsız olduğunu söyleyen Azarov, vizesiz rejimle ilgili müzakerelerin devam ettiğini, yakın gelecekte bu müzakerelerin gerçekleşeceğini ve serbest vize rejimi anlaşmasının imzalanacağını ümit ettiğini dile getirdi.
Muhalefet ve göstericileri eleştiren Azarov, "Ama cumhurbaşkanlığı, hükümet ve parlamentonun bloke edilmesi, mevcut koşullardaki sorunları çözmeyi zorlaştırıyor. Sorumlu politikacılara sözlerime kulak vermeleri çağrısında bulunuyorum. Milletvekilleri, Ukrayna'nın kaderi için sorumluluk almalıdır, bu sözlere kulak vermelidir" diye konuştu.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'in, 21 Kasım'da yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği ile ortaklık görüşmelerini askıya alındığını duyurmasının ardından başlayan gösteriler halen devam ediyor. Yanukoviç, söz konusu anlaşmaların imzalanmasına Rusya ile ilişkilere zarar vereceği gerekçesiyle karşı çıkıyor.
İKTİDAR PARTİSİ MİLLETVEKİLLERİ ENDİŞELİ
Bu arada iktidardaki Bölgeler Partisi ise milletvekillerinin "tehdit edildiği, şantaj yapıldığı, isimsiz telefonlar ve mesajlarla taciz edildiğini" ileri sürdü.
Partiden yapılan açıklamada, "Biz siyasi rakiplerimize anayasal düzene dönme ve ekonomik ve siyasi krizi normalleştirme, bunun için bir müzakere grubu oluşturma teklifi sunduk. Muhalefete elimizi uzattık. Karşılığında ne aldık Parlamento, Bakanlar Kurulu, Merkez Bankası, Devlet Başkanlığı ve diğer bazı devlet kurumları işgal altında" denildi.
Parti yetkililerinin hastanelere ziyarette bulundukları, eylemlerde yaralanan insanlarla konuştukları ifade edilen açıklamada, "İçişleri Bakanlığı'na bağlı yaralı çalışanlar, bizzat kendilerinin ve ailelerinin tehdit altında olduğunu beyan ederken, bizim milletvekillerimiz de isimsiz telefonlar ve mesajlarla şantaj ve tehdit ediliyor" ifadelerine yer verildi.
Ülkesinin, AB ile vizesiz dolaşım konusunda yapılan anlaşmaların büyük çoğunluğunun gereklerini yerine getirdiğini savunan Azarov, "Parlamento ve hükümetin çalışmasına izin verilmemesi, bu konuda atılması gereken adımların önünü tıkıyor" dedi.
AB ile ortaklık anlaşmalarına tamamen son verildiği yönündeki haberlerin asılsız olduğunu söyleyen Azarov, vizesiz rejimle ilgili müzakerelerin devam ettiğini, yakın gelecekte bu müzakerelerin gerçekleşeceğini ve serbest vize rejimi anlaşmasının imzalanacağını ümit ettiğini dile getirdi.
Muhalefet ve göstericileri eleştiren Azarov, "Ama cumhurbaşkanlığı, hükümet ve parlamentonun bloke edilmesi, mevcut koşullardaki sorunları çözmeyi zorlaştırıyor. Sorumlu politikacılara sözlerime kulak vermeleri çağrısında bulunuyorum. Milletvekilleri, Ukrayna'nın kaderi için sorumluluk almalıdır, bu sözlere kulak vermelidir" diye konuştu.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'in, 21 Kasım'da yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği ile ortaklık görüşmelerini askıya alındığını duyurmasının ardından başlayan gösteriler halen devam ediyor. Yanukoviç, söz konusu anlaşmaların imzalanmasına Rusya ile ilişkilere zarar vereceği gerekçesiyle karşı çıkıyor.
İKTİDAR PARTİSİ MİLLETVEKİLLERİ ENDİŞELİ
Bu arada iktidardaki Bölgeler Partisi ise milletvekillerinin "tehdit edildiği, şantaj yapıldığı, isimsiz telefonlar ve mesajlarla taciz edildiğini" ileri sürdü.
Partiden yapılan açıklamada, "Biz siyasi rakiplerimize anayasal düzene dönme ve ekonomik ve siyasi krizi normalleştirme, bunun için bir müzakere grubu oluşturma teklifi sunduk. Muhalefete elimizi uzattık. Karşılığında ne aldık Parlamento, Bakanlar Kurulu, Merkez Bankası, Devlet Başkanlığı ve diğer bazı devlet kurumları işgal altında" denildi.
Parti yetkililerinin hastanelere ziyarette bulundukları, eylemlerde yaralanan insanlarla konuştukları ifade edilen açıklamada, "İçişleri Bakanlığı'na bağlı yaralı çalışanlar, bizzat kendilerinin ve ailelerinin tehdit altında olduğunu beyan ederken, bizim milletvekillerimiz de isimsiz telefonlar ve mesajlarla şantaj ve tehdit ediliyor" ifadelerine yer verildi.