İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde öğrenci olduğu dönemde baş örtüsünü çıkarması için ''ikna odası''nda baskıya maruz kaldığını iddia eden Nurtane Arslan, dönemin rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ve rektör yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçede, Nurtane Arslan'ın Eczacılık Fakültesinde öğrenci olduğu dönemde Alemdaroğlu ve Serter'in hukuka aykırı davranışıyla kurulan ve ''ikna odaları'' adı verilen odalarda suç oluşturan davranışlara maruz bırakıldığı öne sürüldü.
Arslan'ın baş örtüsünü çıkarmaya zorlandığı, izni olmadan bu odada yapılan görüşmenin kayda alındığı, kişisel verilerinin izinsiz kaydedildiği ve kayıt sırasında kamu araçlarının kullanıldığı belirtilen dilekçede, Nur Serter'in 3 Kasım 2010'da bir gazetede yayımlanan röportajında bu uygulamaya ilişkin video görüntüleri olduğunu söylediği ifade edildi.
Dilekçede, suç delillerinin imha edilmemesi için Alemdaroğlu ve Serter hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğu doğduğu kaydedilerek, şöyle denildi:
''Suç tarihinde Nur Serter ve Kemal Alemdaroğlu, Anayasa ve kanunların teminatı altında olan eğitim özgürlüğüne rağmen bir suçlu gibi ikna odasında müvekkilime uygulanan muamele ile kişiler arasında konuşmaların dinlenilmesi ve kayda alınması, kişisel verilerin kaydedilmesi, kişisel verileri yok etmeme, özel hayatın gizliliğini ihlal, kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma, kanunsuz emir verme suçlarını işlemişlerdir. Bu nedenle gereken soruşturmanın yapılarak şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını talep ederim.''
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçede, Nurtane Arslan'ın Eczacılık Fakültesinde öğrenci olduğu dönemde Alemdaroğlu ve Serter'in hukuka aykırı davranışıyla kurulan ve ''ikna odaları'' adı verilen odalarda suç oluşturan davranışlara maruz bırakıldığı öne sürüldü.
Arslan'ın baş örtüsünü çıkarmaya zorlandığı, izni olmadan bu odada yapılan görüşmenin kayda alındığı, kişisel verilerinin izinsiz kaydedildiği ve kayıt sırasında kamu araçlarının kullanıldığı belirtilen dilekçede, Nur Serter'in 3 Kasım 2010'da bir gazetede yayımlanan röportajında bu uygulamaya ilişkin video görüntüleri olduğunu söylediği ifade edildi.
Dilekçede, suç delillerinin imha edilmemesi için Alemdaroğlu ve Serter hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğu doğduğu kaydedilerek, şöyle denildi:
''Suç tarihinde Nur Serter ve Kemal Alemdaroğlu, Anayasa ve kanunların teminatı altında olan eğitim özgürlüğüne rağmen bir suçlu gibi ikna odasında müvekkilime uygulanan muamele ile kişiler arasında konuşmaların dinlenilmesi ve kayda alınması, kişisel verilerin kaydedilmesi, kişisel verileri yok etmeme, özel hayatın gizliliğini ihlal, kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma, kanunsuz emir verme suçlarını işlemişlerdir. Bu nedenle gereken soruşturmanın yapılarak şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını talep ederim.''