Garanti Bankası ve Logo arasındaki işbirliğine ilişkin düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sektörle ilgili sorularını yanıtlayan Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Kredi Garanti Fonu'nun mekanizmasının tam olarak ortaya çıkmadığını, bu nedenle yorum yapmak için erken olduğunu belirtti.
Özen, ''Kredi Garanti Fonu yüzde 99'unu dahi garanti etse, biz yüzde 1 için çok detaylı analizimizi yapacağız. Kredi Garanti Fonu'ndan ziyade, bankaların kendi kredi politikaları konusunda rahatlamasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu krizin bittiğinin göstergesi olacaktır'' diye konuştu.
Kredi Garanti Fonu gibi mekanizmaların böyle dönemlerde yardımcı olduğunu, ancak sektörün kredi vermeye geri dönmesi gerektiğini ifade eden Özen, bunun da sadece bankacılık sektörüyle alakalı olmadığını, yatırım, işletme, uzun vadeli proje finansmanı, ev ve otomotiv kredilerinde talebin düştüğünü söyledi.
Bu anlamda normalleşmenin sağlanması için neler gerektiğine ilişkin bir soru üzerine Özen, bu aşamada bir IMF anlaşmasının çok önemli olduğunu, Türkiye'nin kendi ihtiyaçlarına uyan bir IMF anlaşması yapması gerektiğini dile getirdi.
Özen, ''2009 yılını IMF anlaşmasıyla geçirmemiz lazım. Benim asıl odaklandığım, 2010 yılını kurtarmamız lazım. 2010 yılında tekrar yüzde 4-5 büyümelere geri dönmek zor gibi gözükse de bunu deniyor olmamız lazım. Çünkü Türkiye ekonomisi büyüdüğü zaman gelir üretebiliyor'' şeklinde konuştu.
IMF anlaşmasıyla gelecek finansmanın büyüklüğüne ilişkin olarak da Özen, burada paranın miktarından çok paketin içeriğinin önemli olduğuna işaret ederek, ''Tabii ki piyasa 30 milyarın aşağısına olumsuz bakabilir. 30 civarında olduğu sürece en azından rakam açısından bir problem yok'' dedi.
Ergun Özen, paketin içeriğinde vergi gelirlerinin kalitesini artıracak her türlü yaklaşımın önem taşıdığını belirtti.
Özen, 2009 büyüme tahminlerini sürekli geriye doğru revize ettiklerini ifade ederek, şu anda beklentilerini yüzde 4 küçülme civarında tuttuklarını kaydetti.
FAİZLERİN YÜZDE 9'UN AŞAĞISINI GÖRMESİ MUHTEMEL
Daha önce dile getirdikleri dolarizasyon tehlikesine ilişkin bir soru üzerine Özen, şöyle konuştu: ''Merkez Bankasının faizleri daha düşüreceği çok açık. Yüzde 9'ların aşağısını bile görmemiz kuvvetle muhtemel hale geldi. Çünkü enflasyon yüzde 6'nın dahi aşağısına gelebilir. Türkiye'de dolarizasyon tehlikesi var. Şu anda oluyor da. Ama bu faizlerin daha düştüğü ortamda hızlanır mı? Bu tehlikeyi biz bankacılar olarak dile getirdik. Şu anda bunun çok ivme kazandığı yok. Önümüzdeki günlerde yaşayarak göreceğimiz bir konu olacak. Yatırımcıların davranışları düşük faiz ortamında değişecek mi, ona bakacağız.'' Özen, kabinedeki revizyona ilişkin bir soruya, ''Nazım Bey'in gidişine çok üzüldük. Ama Ali Bey'in gelişine de çok sevindik'' karşılığını verdi.
Özen, ''Kredi Garanti Fonu yüzde 99'unu dahi garanti etse, biz yüzde 1 için çok detaylı analizimizi yapacağız. Kredi Garanti Fonu'ndan ziyade, bankaların kendi kredi politikaları konusunda rahatlamasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu krizin bittiğinin göstergesi olacaktır'' diye konuştu.
Kredi Garanti Fonu gibi mekanizmaların böyle dönemlerde yardımcı olduğunu, ancak sektörün kredi vermeye geri dönmesi gerektiğini ifade eden Özen, bunun da sadece bankacılık sektörüyle alakalı olmadığını, yatırım, işletme, uzun vadeli proje finansmanı, ev ve otomotiv kredilerinde talebin düştüğünü söyledi.
Bu anlamda normalleşmenin sağlanması için neler gerektiğine ilişkin bir soru üzerine Özen, bu aşamada bir IMF anlaşmasının çok önemli olduğunu, Türkiye'nin kendi ihtiyaçlarına uyan bir IMF anlaşması yapması gerektiğini dile getirdi.
Özen, ''2009 yılını IMF anlaşmasıyla geçirmemiz lazım. Benim asıl odaklandığım, 2010 yılını kurtarmamız lazım. 2010 yılında tekrar yüzde 4-5 büyümelere geri dönmek zor gibi gözükse de bunu deniyor olmamız lazım. Çünkü Türkiye ekonomisi büyüdüğü zaman gelir üretebiliyor'' şeklinde konuştu.
IMF anlaşmasıyla gelecek finansmanın büyüklüğüne ilişkin olarak da Özen, burada paranın miktarından çok paketin içeriğinin önemli olduğuna işaret ederek, ''Tabii ki piyasa 30 milyarın aşağısına olumsuz bakabilir. 30 civarında olduğu sürece en azından rakam açısından bir problem yok'' dedi.
Ergun Özen, paketin içeriğinde vergi gelirlerinin kalitesini artıracak her türlü yaklaşımın önem taşıdığını belirtti.
Özen, 2009 büyüme tahminlerini sürekli geriye doğru revize ettiklerini ifade ederek, şu anda beklentilerini yüzde 4 küçülme civarında tuttuklarını kaydetti.
FAİZLERİN YÜZDE 9'UN AŞAĞISINI GÖRMESİ MUHTEMEL
Daha önce dile getirdikleri dolarizasyon tehlikesine ilişkin bir soru üzerine Özen, şöyle konuştu: ''Merkez Bankasının faizleri daha düşüreceği çok açık. Yüzde 9'ların aşağısını bile görmemiz kuvvetle muhtemel hale geldi. Çünkü enflasyon yüzde 6'nın dahi aşağısına gelebilir. Türkiye'de dolarizasyon tehlikesi var. Şu anda oluyor da. Ama bu faizlerin daha düştüğü ortamda hızlanır mı? Bu tehlikeyi biz bankacılar olarak dile getirdik. Şu anda bunun çok ivme kazandığı yok. Önümüzdeki günlerde yaşayarak göreceğimiz bir konu olacak. Yatırımcıların davranışları düşük faiz ortamında değişecek mi, ona bakacağız.'' Özen, kabinedeki revizyona ilişkin bir soruya, ''Nazım Bey'in gidişine çok üzüldük. Ama Ali Bey'in gelişine de çok sevindik'' karşılığını verdi.