Başbakan Tayyip Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı'nın açılışında konuşma yaptı.
Erdoğan konuşmasında isim vermeden kredi derecelendirme kuruluşu S&P'ye yönelik sert açıklamalar yaptı.
Türkiye'nin son 9 yılda 119.5 milyar dolar uluslararası yatırım çektiğini belirten Erdoğan şunları söyledi: "Türkiye 2006-2008 arasındaki tarihi seviyeleri bile geride bıraktı. Türkiye son iki yılda istihdamını 3.5 milyon kişi artırdı. Mali disiplinden taviz vermeden yere sağlam basarak geleceğe ilerleyeceğiz.
Rekor seviyede büyüyen dış ticaretini artıran, işsizliğini düşüren, istikrar ve güvenden taviz vermeyen bir ülkenin bazı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından farklı şekilde değerlendirilmesi bizim anlayışla karşılayabileceğimiz bir durum değildir. Biz tabii olarak burada art niyet ararız. Derecelendirme kuruluşlarının objektif olmayan tavırları artık ekonomi çevrelerince de ciddi şekilde tartışılmalıdır.
Büyüyen bir ülkeyi soru işaretlerine maruz bırakmak yatırım akışını engelleyecek değerlendirme yapmak bu kadar kolay olmamalı. Derecelendirme kuruluşları ya Türkiye'ye hiç uğramıyorlar, ya da sağda solda duyduklarıyla bu değerlendirmeyi yapıyorlar. Eğer bu adımlar atılırsa bizim derecelendirmemiz de çok daha farklı olacaktır. Biz hakkımızda yapılan haksız değerlendirmelere kulak asmadan yolumuzda ilerleyeceğiz."
Erdoğan konuşmasında isim vermeden kredi derecelendirme kuruluşu S&P'ye yönelik sert açıklamalar yaptı.
Türkiye'nin son 9 yılda 119.5 milyar dolar uluslararası yatırım çektiğini belirten Erdoğan şunları söyledi: "Türkiye 2006-2008 arasındaki tarihi seviyeleri bile geride bıraktı. Türkiye son iki yılda istihdamını 3.5 milyon kişi artırdı. Mali disiplinden taviz vermeden yere sağlam basarak geleceğe ilerleyeceğiz.
Rekor seviyede büyüyen dış ticaretini artıran, işsizliğini düşüren, istikrar ve güvenden taviz vermeyen bir ülkenin bazı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından farklı şekilde değerlendirilmesi bizim anlayışla karşılayabileceğimiz bir durum değildir. Biz tabii olarak burada art niyet ararız. Derecelendirme kuruluşlarının objektif olmayan tavırları artık ekonomi çevrelerince de ciddi şekilde tartışılmalıdır.
Büyüyen bir ülkeyi soru işaretlerine maruz bırakmak yatırım akışını engelleyecek değerlendirme yapmak bu kadar kolay olmamalı. Derecelendirme kuruluşları ya Türkiye'ye hiç uğramıyorlar, ya da sağda solda duyduklarıyla bu değerlendirmeyi yapıyorlar. Eğer bu adımlar atılırsa bizim derecelendirmemiz de çok daha farklı olacaktır. Biz hakkımızda yapılan haksız değerlendirmelere kulak asmadan yolumuzda ilerleyeceğiz."