Ekonomistler, 2 Mart'ta başvuru süresi sona eren Varlık Barışı'nın sonuçları alınmadan yeni bir uygulama başlatılmasının süreci olumlu katkıda bulunmasının zor olacağını ifade ediyorlar.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen hafta yaptığı açıklamada, Varlık Barışı uygulamasında süre uzatmanın düşünüldüğünü, buna ilişkin çalışmaların da devam ettiğini söylemiş, daha fazla ayrıntı vermemişti.
Üst düzey bir ekonomi yetkilisi, ilk yasayla her türlü varlığın ekonomiye kazandırılmasını sağlayacak bir çerçeve çizildiğini, bu aşamadan sonra ancak vergi oranının düşük tutulması ile daha önce incelemeye başlanan mükelleflerin de bundan muaf tutulması yoluna gidilebileceğini vurguladı.
"Varlık Barışı'ndan beklenen kadar bir giriş olmadı. Ekonomiye ne kadar kaynak girişi sağlansa önemli ama bunda bir başarı sağlandığını söylemek çok doğru olmaz" diyen aynı yetkili, yeni düzenlemenin TBMM Genel Kurulu'ndan görüşülecek bir tasarıya eklenecek bir maddeyle yapılmasının öngörüldüğünü bildirdi.
Oyak Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin, Varlık Barışı uzatılmadan önce ilk sonuçlarının açıklanması gerektiğini, bunların bilinmemesinin kafalarda soru işareti yarattığını kaydederek, "Ne olduğunu bilmemek, olumsuz etki yapıyor. Çünkü, ekonomide her şey beklentilerle ve güvenle gidiyor" dedi.
Uygulamanın sona ermesinden itibaren yaklaşık üç ay geçmesine rağmen sonuçların kamuoyu tarafından bilinmediğinin altını çizen Girgin, "Sonuçta çok bel bağlanan bir yasaydı. ilk uygulamanın sonuçları iyi olsa, bu özellikle dışarıdakileri, motive eder" şeklinde konuştu.
Hükümet, reel sektörün krizden etkilenmesinin önlenmesi ve Türkiye'ye kaynak girişinin artması amacıyla, yurtiçi ve yurtdışındaki varlıkların ekonomiye kazandırılması için düzenleme yapmıştı. Geçen yıl Kasım ayında yürürlüğe giren ve başvuru süresi 2 Mart'ta sona eren yasa kapsamında, mükelleflerin yurtdışındaki varlıklarını Türkiye'ye getirmesi durumunda yüzde 2, yurtiçindeki 'yastık altı' olarak tanımlanan varlıklarını beyan etmeleri durumunda ise yüzde 5 vergi ödemeleri öngörülüyordu.
Bu kapsamda mükellefler tarafından toplam 14.8 milyar liralık bir beyanda bulunulduğu açıklanmış, ancak ne kadar bir kaynak girişi olduğuna yönelik rakam verilmemişti.
Girgin, rakamların şeffaf bir şekilde açıklanmasının uygulamaya yönelik pozitif etkisi olacağını vurgulayarak, "Sonuçta parayı getirmek güven işi. Bu kapsamda uzatmanın çok fazla bir şey kazandıracağını düşünmüyoruz. Türkiye'nin dinamikleri her geçen gün güven konusunda daha çok soru işaretleri yaratacak şekle dönüşüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen hafta yaptığı açıklamada, Varlık Barışı uygulamasında süre uzatmanın düşünüldüğünü, buna ilişkin çalışmaların da devam ettiğini söylemiş, daha fazla ayrıntı vermemişti.
Üst düzey bir ekonomi yetkilisi, ilk yasayla her türlü varlığın ekonomiye kazandırılmasını sağlayacak bir çerçeve çizildiğini, bu aşamadan sonra ancak vergi oranının düşük tutulması ile daha önce incelemeye başlanan mükelleflerin de bundan muaf tutulması yoluna gidilebileceğini vurguladı.
"Varlık Barışı'ndan beklenen kadar bir giriş olmadı. Ekonomiye ne kadar kaynak girişi sağlansa önemli ama bunda bir başarı sağlandığını söylemek çok doğru olmaz" diyen aynı yetkili, yeni düzenlemenin TBMM Genel Kurulu'ndan görüşülecek bir tasarıya eklenecek bir maddeyle yapılmasının öngörüldüğünü bildirdi.
Oyak Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin, Varlık Barışı uzatılmadan önce ilk sonuçlarının açıklanması gerektiğini, bunların bilinmemesinin kafalarda soru işareti yarattığını kaydederek, "Ne olduğunu bilmemek, olumsuz etki yapıyor. Çünkü, ekonomide her şey beklentilerle ve güvenle gidiyor" dedi.
Uygulamanın sona ermesinden itibaren yaklaşık üç ay geçmesine rağmen sonuçların kamuoyu tarafından bilinmediğinin altını çizen Girgin, "Sonuçta çok bel bağlanan bir yasaydı. ilk uygulamanın sonuçları iyi olsa, bu özellikle dışarıdakileri, motive eder" şeklinde konuştu.
Hükümet, reel sektörün krizden etkilenmesinin önlenmesi ve Türkiye'ye kaynak girişinin artması amacıyla, yurtiçi ve yurtdışındaki varlıkların ekonomiye kazandırılması için düzenleme yapmıştı. Geçen yıl Kasım ayında yürürlüğe giren ve başvuru süresi 2 Mart'ta sona eren yasa kapsamında, mükelleflerin yurtdışındaki varlıklarını Türkiye'ye getirmesi durumunda yüzde 2, yurtiçindeki 'yastık altı' olarak tanımlanan varlıklarını beyan etmeleri durumunda ise yüzde 5 vergi ödemeleri öngörülüyordu.
Bu kapsamda mükellefler tarafından toplam 14.8 milyar liralık bir beyanda bulunulduğu açıklanmış, ancak ne kadar bir kaynak girişi olduğuna yönelik rakam verilmemişti.
Girgin, rakamların şeffaf bir şekilde açıklanmasının uygulamaya yönelik pozitif etkisi olacağını vurgulayarak, "Sonuçta parayı getirmek güven işi. Bu kapsamda uzatmanın çok fazla bir şey kazandıracağını düşünmüyoruz. Türkiye'nin dinamikleri her geçen gün güven konusunda daha çok soru işaretleri yaratacak şekle dönüşüyor" değerlendirmesinde bulundu.