Depremin ardından bölgede yürütülen sağlık hizmetlerini değerlendiren Çetinkaya, 23 Ekim ve 9 Kasım'da meydana gelen depremlerden sonra şimdiye kadar il dışından 4 bin 700 sağlık personelinin Van'a gelerek görev yaptığını belirtti.
Çetinkaya, 23 Ekim'deki depremin hemen ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi'ndeki öğretim üyelerinin de desteğiyle bütün içme suyu şebekelerinin tarandığını ifade ederek, ''Kirli suya müdahale edildi. İlk bir hafta içinde temizlenmemiş ve gerekli müdahale yapılmamış su kaynağı kalmadı. En ücra yere kadar gidildi. Otomatik klor cihazları konuldu. Bu çok ciddi bir işti. Bu çalışmalar sayesinde deprem bölgesi bulaşıcı hastalıklardan uzak tutuldu'' dedi.
14 MOBİL SAĞLIK ARACI, 52 BİN 800 KİŞİYE HİZMET VERDİ
Depremden önce Van'da 3 adet mobil sağlık aracı bulunduğunu, depremin ardından Sağlık Bakanlığı tarafından çevre illerden temin edilen 11 mobil aracın daha bölgeye gönderildiğini belirten Çetinkaya, sağlık ekiplerinin 14 gezici sağlık aracıyla Van ve Erciş'teki mahalle ile köyleri gezerek gerekli sağlık kontrollerini yaptıklarını söyledi. UMKE ekibinin de mahallelerde ve köylerdeki sağlık taramalarına katıldığına işaret eden Çetinkaya, şunları kaydetti:
''Gezici ekiplerimiz bazı köylere birkaç kez gitti. Sağlık hattını arayarak yardım isteyen 4 bin 800 kişinin muayeneleri gezici ekibimiz tarafından yapılarak, diğer sosyal ihtiyaçları karşılanmıştır. Sağlık hattından bağımsız olarak yapılan alan taramalarında yaşlılar, bebekler ve küçük çocuklar başta olmak üzere yaklaşık 48 bin kişi sağlık kontrolünden geçirilmiştir. Daha geniş tetkik ve tedavisi gerekenler hastanelere yönlendirildi. Risk grubundaki vatandaşlar başta olmak üzere isteğe bağlı olarak vatandaşlara grip aşıları yapıldı. Rutin aşıların yapılmasına devam ettik. Evde bakım hizmeti alan hastaların tedavisi aksatılmadan yapıldı. Bütün bu hizmetlerin yerine getirilmesinde, bakanlığın Van'a görevli olarak gönderdiği ekiplerin ciddi katkıları oldu.''
ÇADIR VE KONTEYNER KENTLERE AİLE HEKİMİ
Saha taramaları ile depremzedelere psikolojik destek verildiğini de vurgulayan Çetinkaya, ''İlk depremden bir hafta sonra açılan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi bünyesinde 20 kişilik 5 ekip saha tarama çalışması yaparak, yaklaşık 119 bin 600 kişiye psiko-sosyal destek verdi'' dedi.
Van ve Erciş'te depremden sonra kurulan çadır ve konteyner kentlerde koruyucu, tedavi edici, hasta muayene, aşılama, gebe takibi, bebek ve çocuk takipleri ile diğer psiko-sosyal destek hizmetlerin verildiğini ifade eden Çetinkaya, çadır ve konteyner kentlerde aile hekimlerinin görev yapmaya başlayacağını bildirdi.
GÜNDE 3 BİN POLİKLİNİK YAPILIYOR
9 Kasım'da meydana gelen ikinci depremin ardından hasarlı olan Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile İpekyolu Devlet Hastanesi ve Edremit Yüksek İhtisas Hastanesini tahliye etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Çetinkaya, ağır hasarlı olan Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin yıkımının gerçekleştiğini söyledi.
Yüksek İhtisas Hastanesi ile İpekyolu Devlet Hastanesinin bazı servislerinin henüz kullanılmadığını anlatan Çetinkaya, şunları kaydetti: ''Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanemiz, tam kapasite olarak hizmete devam ediyor. Diğer hastanelerin tüm servisleri burada hizmet veriyor. Dün itibarıyla kalp ameliyatına başladık. İl dışına hasta sevkiyatımız da azaldı. Tüm branşlarda yeterli uzman doktorlarımız mevcut. YYÜ Araştırma Hastanesi ağır hasarlı olduğu için yapılan bir protokolle üniversitenin Tıp Fakültesi öğretim üyeleri de bu hastanemizde hizmet veriyor. Günde ortalama 3 bin poliklinik yapılmaya başlandı. Halen yatan hasta sayısı 250 civarındadır''
Çetinkaya, 23 Ekim'deki depremin hemen ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi'ndeki öğretim üyelerinin de desteğiyle bütün içme suyu şebekelerinin tarandığını ifade ederek, ''Kirli suya müdahale edildi. İlk bir hafta içinde temizlenmemiş ve gerekli müdahale yapılmamış su kaynağı kalmadı. En ücra yere kadar gidildi. Otomatik klor cihazları konuldu. Bu çok ciddi bir işti. Bu çalışmalar sayesinde deprem bölgesi bulaşıcı hastalıklardan uzak tutuldu'' dedi.
14 MOBİL SAĞLIK ARACI, 52 BİN 800 KİŞİYE HİZMET VERDİ
Depremden önce Van'da 3 adet mobil sağlık aracı bulunduğunu, depremin ardından Sağlık Bakanlığı tarafından çevre illerden temin edilen 11 mobil aracın daha bölgeye gönderildiğini belirten Çetinkaya, sağlık ekiplerinin 14 gezici sağlık aracıyla Van ve Erciş'teki mahalle ile köyleri gezerek gerekli sağlık kontrollerini yaptıklarını söyledi. UMKE ekibinin de mahallelerde ve köylerdeki sağlık taramalarına katıldığına işaret eden Çetinkaya, şunları kaydetti:
''Gezici ekiplerimiz bazı köylere birkaç kez gitti. Sağlık hattını arayarak yardım isteyen 4 bin 800 kişinin muayeneleri gezici ekibimiz tarafından yapılarak, diğer sosyal ihtiyaçları karşılanmıştır. Sağlık hattından bağımsız olarak yapılan alan taramalarında yaşlılar, bebekler ve küçük çocuklar başta olmak üzere yaklaşık 48 bin kişi sağlık kontrolünden geçirilmiştir. Daha geniş tetkik ve tedavisi gerekenler hastanelere yönlendirildi. Risk grubundaki vatandaşlar başta olmak üzere isteğe bağlı olarak vatandaşlara grip aşıları yapıldı. Rutin aşıların yapılmasına devam ettik. Evde bakım hizmeti alan hastaların tedavisi aksatılmadan yapıldı. Bütün bu hizmetlerin yerine getirilmesinde, bakanlığın Van'a görevli olarak gönderdiği ekiplerin ciddi katkıları oldu.''
ÇADIR VE KONTEYNER KENTLERE AİLE HEKİMİ
Saha taramaları ile depremzedelere psikolojik destek verildiğini de vurgulayan Çetinkaya, ''İlk depremden bir hafta sonra açılan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi bünyesinde 20 kişilik 5 ekip saha tarama çalışması yaparak, yaklaşık 119 bin 600 kişiye psiko-sosyal destek verdi'' dedi.
Van ve Erciş'te depremden sonra kurulan çadır ve konteyner kentlerde koruyucu, tedavi edici, hasta muayene, aşılama, gebe takibi, bebek ve çocuk takipleri ile diğer psiko-sosyal destek hizmetlerin verildiğini ifade eden Çetinkaya, çadır ve konteyner kentlerde aile hekimlerinin görev yapmaya başlayacağını bildirdi.
GÜNDE 3 BİN POLİKLİNİK YAPILIYOR
9 Kasım'da meydana gelen ikinci depremin ardından hasarlı olan Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile İpekyolu Devlet Hastanesi ve Edremit Yüksek İhtisas Hastanesini tahliye etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Çetinkaya, ağır hasarlı olan Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin yıkımının gerçekleştiğini söyledi.
Yüksek İhtisas Hastanesi ile İpekyolu Devlet Hastanesinin bazı servislerinin henüz kullanılmadığını anlatan Çetinkaya, şunları kaydetti: ''Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanemiz, tam kapasite olarak hizmete devam ediyor. Diğer hastanelerin tüm servisleri burada hizmet veriyor. Dün itibarıyla kalp ameliyatına başladık. İl dışına hasta sevkiyatımız da azaldı. Tüm branşlarda yeterli uzman doktorlarımız mevcut. YYÜ Araştırma Hastanesi ağır hasarlı olduğu için yapılan bir protokolle üniversitenin Tıp Fakültesi öğretim üyeleri de bu hastanemizde hizmet veriyor. Günde ortalama 3 bin poliklinik yapılmaya başlandı. Halen yatan hasta sayısı 250 civarındadır''