Yeni yöntemlerin, vücut şekillendirmede estetik cerrahi işlemlerinin yönünü değiştirdiğini belirten Op. Dr. Hüseyin Güner, böylece hayal edilen vücuda daha kolay ulaşıldığı düşüncesinde.
Özellikle son yıllardaki teknolojik gelişmelerin estetik alanında çığır açtığını söyleyen Op. Güner, “Bu teknolojiler, yüz gençleştirme ve vücut şekillendirmede pek çok cerrahi işlemin daha az tercih edilmesinde veya daha ağır bozuklukların düzeltilmesinde etkili oluyor. Örneğin, burun veya meme ameliyatı olmak isteyen bir kişide bir üç boyutlu görüntüleme ve simülasyon sistemi olan 3D Vectra teknolojisiyle hastanın istediği meme boyutu ve burun şeklinin ameliyat sonrası nasıl bir görüntü oluşturacağı önceden izlenebiliyor. Odaklı ultrason ve çok kutuplu radyofrekans teknolojileri ile uygun kişilerde ameliyatsız yüz gençleştirme ve bölgesel incelme sağlanabilirken, lazer teknolojileri ile yine minimal invaziv bölgesel incelme ve ameliyatsız yüz gençleştirme işlemleri gerçekleştirilebiliyor” dedi.
SOSYAL YAŞAMA DÖNÜŞ ARTIK DAHA KOLAY
Lazerin cilt lekeleri, varis, dövme ve istenmeyen tüy tedavisinde en çok tercih edilen yöntem olduğunu belirten Dr. Güner, “Bu yöntemler estetik cerrahinin çoğunlukla bir alternatifi değil bir parçasıdır. Kök hücre teknolojisi ve tedavisi ise saçtan tırnağa tüm yüz ve vücutta gençleşme ve yenilenme sağlar. Hangi yöntemin ve cihazın hangi durumda nasıl kullanılacağı kişiye özel belirlenir. Teknoloji kullanımın temel avantajı; hem daha etkin ve başarılı sonuçlar hem de kişinin sosyal hayata daha erken dönmesini sağlamaktır. Hatta bazı işlemler bittiği anda kişi sosyal hayatına ve işine geri döner” diye konuştu.
Özellikle son yıllardaki teknolojik gelişmelerin estetik alanında çığır açtığını söyleyen Op. Güner, “Bu teknolojiler, yüz gençleştirme ve vücut şekillendirmede pek çok cerrahi işlemin daha az tercih edilmesinde veya daha ağır bozuklukların düzeltilmesinde etkili oluyor. Örneğin, burun veya meme ameliyatı olmak isteyen bir kişide bir üç boyutlu görüntüleme ve simülasyon sistemi olan 3D Vectra teknolojisiyle hastanın istediği meme boyutu ve burun şeklinin ameliyat sonrası nasıl bir görüntü oluşturacağı önceden izlenebiliyor. Odaklı ultrason ve çok kutuplu radyofrekans teknolojileri ile uygun kişilerde ameliyatsız yüz gençleştirme ve bölgesel incelme sağlanabilirken, lazer teknolojileri ile yine minimal invaziv bölgesel incelme ve ameliyatsız yüz gençleştirme işlemleri gerçekleştirilebiliyor” dedi.
SOSYAL YAŞAMA DÖNÜŞ ARTIK DAHA KOLAY
Lazerin cilt lekeleri, varis, dövme ve istenmeyen tüy tedavisinde en çok tercih edilen yöntem olduğunu belirten Dr. Güner, “Bu yöntemler estetik cerrahinin çoğunlukla bir alternatifi değil bir parçasıdır. Kök hücre teknolojisi ve tedavisi ise saçtan tırnağa tüm yüz ve vücutta gençleşme ve yenilenme sağlar. Hangi yöntemin ve cihazın hangi durumda nasıl kullanılacağı kişiye özel belirlenir. Teknoloji kullanımın temel avantajı; hem daha etkin ve başarılı sonuçlar hem de kişinin sosyal hayata daha erken dönmesini sağlamaktır. Hatta bazı işlemler bittiği anda kişi sosyal hayatına ve işine geri döner” diye konuştu.