Hematolojik Onkoloji Derneği’nin KKTC'de düzenlediği 2. Ulusal Kongresinde, hematolojideki son gelişmelerin yanı sıra hastaların kanser algısı ve tedavi sürecine verdikleri psikolojik tepkilere dikkat çekildi. Dernek tarafından düzenlenen ‘Hayata Tutunma Öyküleri’ yarışması ödül törenin de yapıldığı kongrede, kanser hastalarına yaklaşım ve psikolojik destek masaya yatırıldı.
Dernek Genel Sekreteri Doç. Dr. İsmail Sarı, özellikle hematolojik kanserlerin tedavi sürecinde hastanın psikolojik sorunlarının ihmal edildiğini dile getirdi. Sarı, "Genelde hastalığın tedavisine ağırlık veriliyor, birincil tedaviye odaklanıldığında hastanın psikolojisinin göz ardı edildiği ve çok önemsenmediği görülüyor. Anksiyete ve depresyon durumunu gösteren ölçekleri psikologlarla birlikte değerlendirilip anksiyetesi yüksek hastalarda tedbir alınmalı, gerekirse ilaç ve terapi uygulanmalı" dedi.
PROF. ÇAĞIRGAN: TÜRKİYE’DE KANSER PSİKOLOĞU YETERSİZ
Sarı, hastanın hastalığı hakkında iyi bilgilendirilmesinin, Kongre Başkanı Prof. Dr. Seçkin Çağırgan ise hastanın psikolojik olarak tedaviye hazırlanmasının önemine vurgu yaptı. Türkiye’de kanser psikoloğu sayısının yetersiz olduğuna dikkat çeken Çağırgan, “Moral gücü yüksek olanların tedavi süreci daha iyi geçiyor, motive olmayanların tedavi sonuçları olumsuz oluyor” tespitinde bulundu.
Dernek Genel Sekreteri Doç. Dr. İsmail Sarı, özellikle hematolojik kanserlerin tedavi sürecinde hastanın psikolojik sorunlarının ihmal edildiğini dile getirdi. Sarı, "Genelde hastalığın tedavisine ağırlık veriliyor, birincil tedaviye odaklanıldığında hastanın psikolojisinin göz ardı edildiği ve çok önemsenmediği görülüyor. Anksiyete ve depresyon durumunu gösteren ölçekleri psikologlarla birlikte değerlendirilip anksiyetesi yüksek hastalarda tedbir alınmalı, gerekirse ilaç ve terapi uygulanmalı" dedi.
PROF. ÇAĞIRGAN: TÜRKİYE’DE KANSER PSİKOLOĞU YETERSİZ
Sarı, hastanın hastalığı hakkında iyi bilgilendirilmesinin, Kongre Başkanı Prof. Dr. Seçkin Çağırgan ise hastanın psikolojik olarak tedaviye hazırlanmasının önemine vurgu yaptı. Türkiye’de kanser psikoloğu sayısının yetersiz olduğuna dikkat çeken Çağırgan, “Moral gücü yüksek olanların tedavi süreci daha iyi geçiyor, motive olmayanların tedavi sonuçları olumsuz oluyor” tespitinde bulundu.
PROF. ESER: HASTANIN HEM ÖMRÜ HEM DE YAŞAM KALİTESİ ARTTIRILMALI
Erciyes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bülent Eser de hasta takibinde uluslararası standardizasyonları yakalamak için çalıştıklarını ifade ederek, “Bizim temel amacımız; hastanın sağ kalım süresini uzatmak. Ama bunu yaparken yaşam kalitesini de artırmak gerekir” diye konuştu.
PROF. ALTUNTAŞ: İNANIN VE YENİN
"İnanmak yenmenin yarısıdır. Biz hastalarımıza, 'İnanın ve yenin' diyoruz” ifadesini kullanan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, doktorların tedavi sürecinde hastaların psikolojik yapısıyla ilgili bazı şeyleri göremediklerini ve bazen onların duygularını anlayamadıklarını söyledi. Tedavi sürecinde ve hasta takibinde duygu paylaşımının önemli olduğunu aktaran Altuntaş, “Bunun için bir şeyler yapmak istedik ve bu duyguyla yola çıkarak Hayata Tutunma Öyküleri yarışmasını düzenledik. Hastalarımızın duygularını, yaşadıklarını, sıkıntılarını paylaştıkları bu öyküleri hekimlik kimliği ile okumamaya gayret ettim ve çok duygulandım” dedi.
‘HAYATA TUTUNMA ÖYKÜLERİ’ İLE ÖDÜL KAZANDILAR
Hasta, hasta yakınları ve sağlık çalışanlarının katıldığı ‘Hayata Tutunma Öyküleri’ yarışmasının ödülleri de kongrede düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
Erciyes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bülent Eser de hasta takibinde uluslararası standardizasyonları yakalamak için çalıştıklarını ifade ederek, “Bizim temel amacımız; hastanın sağ kalım süresini uzatmak. Ama bunu yaparken yaşam kalitesini de artırmak gerekir” diye konuştu.
PROF. ALTUNTAŞ: İNANIN VE YENİN
"İnanmak yenmenin yarısıdır. Biz hastalarımıza, 'İnanın ve yenin' diyoruz” ifadesini kullanan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, doktorların tedavi sürecinde hastaların psikolojik yapısıyla ilgili bazı şeyleri göremediklerini ve bazen onların duygularını anlayamadıklarını söyledi. Tedavi sürecinde ve hasta takibinde duygu paylaşımının önemli olduğunu aktaran Altuntaş, “Bunun için bir şeyler yapmak istedik ve bu duyguyla yola çıkarak Hayata Tutunma Öyküleri yarışmasını düzenledik. Hastalarımızın duygularını, yaşadıklarını, sıkıntılarını paylaştıkları bu öyküleri hekimlik kimliği ile okumamaya gayret ettim ve çok duygulandım” dedi.
‘HAYATA TUTUNMA ÖYKÜLERİ’ İLE ÖDÜL KAZANDILAR
Hasta, hasta yakınları ve sağlık çalışanlarının katıldığı ‘Hayata Tutunma Öyküleri’ yarışmasının ödülleri de kongrede düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
'Hayata Tutunma Öyküleri’ yarışmasında dereceye girenler ödül aldı
216 öykünün yer aldığı yarışmada birincilik ödülünü, “Öbür Dünyadan Gelen Mektuplar” adlı öyküsüyle Dr. Ümit Evran, ikinciliği, “İçimde Yeşeren Dal” öyküsüyle Ebru Zeynep Dişiaçık, üçüncülüğü ise “Patika Kuşları” öyküsüyle Özlem Nur Tan aldı.
Yarışmada 6. olan Safa Pertev Arıkan'a ödülünü Prof. Dr. Mustafa Akıncı verdi.
"SAĞLIK ÇALIŞANLARI HASTALARA KARŞI DAHA DUYARLI OLMALI"
Kanser hastalarına ve hasta yakınlarına yaklaşım, psikolojik destek ve empatinin konuşulduğu törende söz alan ve “Kahve lekesi” adlı hikayesi ile yarışmada 6. olan Safa Pertev Arıkan, kanser hastası babası ile ilgili anılarını paylaştı. Tedaviyi sürdüren doktorun, babasıyla gerekli oranda empati kuramadığını ve kendilerini hastalık hakkında yeterli şekilde bilgilendirmediğini söyleyen Arıkan, doktorların, hemşirelerin ve diğer sağlık çalışanlarının hastalarla iletişimlerinde biraz daha duyarlı olması gerektiğinin altını çizdi.
Kanser hastalarına ve hasta yakınlarına yaklaşım, psikolojik destek ve empatinin konuşulduğu törende söz alan ve “Kahve lekesi” adlı hikayesi ile yarışmada 6. olan Safa Pertev Arıkan, kanser hastası babası ile ilgili anılarını paylaştı. Tedaviyi sürdüren doktorun, babasıyla gerekli oranda empati kuramadığını ve kendilerini hastalık hakkında yeterli şekilde bilgilendirmediğini söyleyen Arıkan, doktorların, hemşirelerin ve diğer sağlık çalışanlarının hastalarla iletişimlerinde biraz daha duyarlı olması gerektiğinin altını çizdi.
Prof. Fevzi Altuntaş, Hayata Tutunma Öyküleri yarışmasının jüri üyelerinden ntv.com.tr Editörü Tülay Karabağ'a plaket verdi.
JÜRİ ÜYELERİNE PLAKET VERİLDİ
Törende öykü yarışmasında jüri üyesi olan doktor ve gazetecilere de plaket verildi. Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, ntv.com.tr’den Tülay Karabağ, Türkiye gazetesinden Ziyneti Kocabıyık, Hürriyet’ten Mesude Erşan, Doç. Dr. İsmail Sarı, TRT’den Figen Balcı, Prof. Dr. Hasan Kavruk, TV 24’ten Meral Karadağ, Yrd. Doç. Dr. Ömer Tontuş, Prof. Dr. Bülent Yalçın, Anadolu Ajansı’ndan Selma Adabaş, Prof. Dr. Nurullah Zengin ve Prof. Dr. Hamza Zülfikar’ın jüri üyeliğinde seçilen öykülerden 41 tanesi, Hayata Tutunma Öyküleri adı altında kitaplaştırıldı.
Törende öykü yarışmasında jüri üyesi olan doktor ve gazetecilere de plaket verildi. Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, ntv.com.tr’den Tülay Karabağ, Türkiye gazetesinden Ziyneti Kocabıyık, Hürriyet’ten Mesude Erşan, Doç. Dr. İsmail Sarı, TRT’den Figen Balcı, Prof. Dr. Hasan Kavruk, TV 24’ten Meral Karadağ, Yrd. Doç. Dr. Ömer Tontuş, Prof. Dr. Bülent Yalçın, Anadolu Ajansı’ndan Selma Adabaş, Prof. Dr. Nurullah Zengin ve Prof. Dr. Hamza Zülfikar’ın jüri üyeliğinde seçilen öykülerden 41 tanesi, Hayata Tutunma Öyküleri adı altında kitaplaştırıldı.